Yazarlar

Hüseyin Besli

Hüseyin Besli

atifhuseyin@gmail.com

CHP, CHP'nin ‘tereke'sinin peşinde mi?

1

"Evet her şey çok güzel gidiyordu. Gök okulu öğrencilerle dolup taşıyordu. Yeşilköy Havalimanı'nda eksiklikler giderilmiş, uçakların biri inip biri kalkıyordu. 'Artık Ankara'yla fazla uğraşmayacağım' diyordu Nuri Bey. Fakat kendi haline bırakmıyorlardı ki! (...)

İnönü, Nuri Bey'in ününün yayılması, uluslararası olmaya başlaması nedeniyle, bir dönem çocukları Erdal ve Ömer'in de uçuş eğitimi aldıkları Gök okulunu ve uçak fabrikasını ziyaret etmek ister. (...)

İnönü, Ulaştırma Bakanı Ali Fuat Cebesoy, İstanbul Valisi Lütfi Kırdar ve kalabalık bir heyetle Yeşilköy'e gelir. Nuri Bey onları kapıda karşılar. İnönü: 'Ne güzel şeyler yapmışsın Nuri,' der. (...)

Her gördükleri İnönü ve heyetini hayrete düşürse de belli etmemeye çalışırlar. Hatta bir ara Ali Fuat Cebesoy takdirlerini ifade etmek ister, ancak Milli Şef'in ciddiyetini görünce vazgeçer. (...)

"İnönü; 'Nuri Bey, her şey çok mükemmel, daha ileriye gitmek için niçin devletle iş birliği yapmıyorsunuz?'

'Teşekkür ederim. Senelerdir söylediğiniz hususta çalıştım. Fakat başaramadım. Devlet mensupları benden rüşvet istiyorlar.'

Bu söz üzerine İnönü bozuldu. Odada buz gibi bir hava esti.

'İspat eder misiniz?'

'İspat ederim. Müsaadenizle evrakları getireyim.'

Nuri Bey evrakları getirmek için diğer odaya geçer. Bu arada İnönü yanındaki zevata dönerek 'zenginliği başını döndürdü. Havalimanını istimlak edin, uçakları sattırmayın. Görsün gününü' der. (...)"

"Sonrasında uçaklar askeri malzeme kapsamında değerlendirilerek ihracatına izin verilmemiş. 'Yakarız da sattırmayız' denilerek sattırılmamıştı. Bugünkü Atatürk Havalimanının yeri olan muhteşem arazi, metrekaresi bir buçuk kuruştan istimlak edildi, yarım kuruşu vergiye gitti..."

(Bir Öncünün Romanı – Nuri Demirağ, Muhittin Şimşek)

2

Yeşilköy Havalimanının Millet Bahçesine çevrilmesi projesine CHP'nin karşı çıkmasının makul ve mantıklı bir gerekçesi olmadığı ortadadır.

Böyle olmasına rağmen canhıraş feryatları bir-iki kategoride değerlendirilebilir.

Birincisi CHP hep olduğu gibi 'yapturmazuk'u oynuyor. CHP istiyor ki Türkiye dahilinde (özellikle özel sektör eliyle) hiçbir şey yapılmasın, efendilerimiz bize layık gördüklerini versinler.

Yukarıda ki alıntıda da görüleceği gibi Türkiye 1940'larda (daha öncesi de var, ayrı bir konu) uçak üretip, pilot yetiştiriyor.

Fakat dönemin CHP'si/iktidarı bunu hazmedemiyor/istemiyor.

Nuri Demirağ'ın özel mülkü olan havaalanına (Bugünkü havaalanının en az %70'i) çöküyor.

3

Her ne kadar CHP'yi vareden kodların devamı bakımından bugünkü CHP eski CHP'nin devamı olsa da, ikisinin arasında bir takım farklılıklar olduğu da bir gerçek.

Öyle ya! En somut olarak, valilerin CHP il başkanı olması gösterir ki, dünkü CHP devlet demekti.

Devlet adına yapılan (veya tersi) parti adına yapılmış oluyordu.

Örneğimizdeki şekliyle Nuri Demirağ'ın arazisinin devlet tarafından istimlak edilmesi bir bakıma söz konusu arazinin CHP'nin envanterine yazılması demekti.

Acaba CHP, eski CHP'nin 'tereke'sine sahip mi çıkmak istiyor.

Bu mülk bizim mi demeye getiriyor.

Ne de olsa başkasının malına çökmek konusunda tecrübe sahibidirler.

Hüseyin Besli Diğer Yazıları