Yazarlar

Vedat Bilgin

Vedat Bilgin

vedat.bilgin@aksam.com.tr

Doğu'nun yeni limanları

Vedat Bilgin tüm yazıları

Türkiye’nin Barış Pınarı Harekâtı çok şeyi değiştirecek... Bu harekât sadece bölgesel bakımdan değil, küresel bakımdan da yeni sonuçlara kapılar açmıştır. Bu küresel cevabın S-400’ le başlayan bir hikâyesi olduğunu, Türkiye-Rusya ve daha sonra genişleyecek bir ittifakın temellerini hazırladığını şimdiden öngörmek, kehanet sayılabilir mi? 

Bölgesel bakımdan ilk sonuç,  Suriye’de Türkiye’nin bu girişimiyle ABD’nin terör örgütü üzerinden ele geçirip yerleştiği şehirleri terk etmek zorunda kalmasıdır ki bunların bazılarına şimdiden Suriye askerinin girmesi ve geniş bir alanının Türkiye’nin kontrolünde Suriyelilerin yaşayacağı güvenli bir bölgeye dönüşmesini başlatacak bir sürecin önünün açılmasıdır. Bu harekâtın ikinci sonucu ise, bölge ülkelerinin başta İran, Irak ve Suriye olmak üzere Batı emperyalizminin parçalama siyasetine karşı Türkiye ile işbirliği yapmalarının bir tercih değil, mecburiyet olduğunu ortaya koymasıdır. 

BATI NEREYE? 

Burada Rusya’nın durumu farklıdır. Ruslar meseleyi stratejik açıdan kavradıkları için Türkiye’nin Barış Pınarı Harekâtı’na başından itibaren olumlu bakmaktadır; ancak bölgedeki diğer ülkelerin kendi geleceğine yönelik bu tehdidi etkisiz hale getirecek Türk siyasetini desteklemede tereddüt yaşamaları oldukça sorunludur. 

Artık Batılı çevrelerde, insan hakları, terörün insanlık düşmanı olduğuna dair söylemler, terörle mücadele, ırkçılık, başka ülkelere ait toprakların terör örgütleri üzerinden ele geçirilmesinin reddi, demografisinin değiştirilmesi ya da etnik temizlik yapılmasının eleştirilmesi gibi konuların konuşulmasının anlamsız olduğu bir tablo ortaya çıkmıştır. Çünkü Batılı ülkeler bunların yapılmasını teşvik etmekle kalmamış, bunları yapan terör örgütünü fiilen desteklemiş, para ya da silah vermenin ötesinde uluslararası arenada yer almasın için adeta diplomasi yürütmüşlerdir.  

Avrupa Parlamentosu’nda bir cinayet örgütünün yalnızca sözcülerinin değil, doğrudan cinayet işleyen elemanlarının ağırlanması, Batı siteminin kurumlarının, bütün bunları insani değerlere karşı tavır almanın sorumsuzluğu içinde yapmaktan utanmaması tam bir hümaniter sefalettir. 

YENİ BİR DURUM 

Peki, neden Batı bugüne kadar seslendirdiği demokrasi, insan hakları başta olmak üzere bütün değerlerden uzaklaşıyor; neden Batılı siyasetçiler bu kadar açık saldırgan, işgalci, ülkeleri bölmeye dönük ‘yeni kolonyalist’ siyaseti takip etmektedirler. Bunun sebebini Trump’ın basitçe ‘petrol’ ve ‘İsrail’in saldırgan siyasetinin sürdürülmesine’ dönük hassasiyeti olarak açıklamak yeterli olamaz. 

Başta ABD olmak üzere, Avrupa’nın o anlı şanlı ülkelerinin, Türkiye’nin Batı sisteminin Ortadoğu’yu parçalama girişimine Suriye’de verdiği cevap karşısında adeta öfkeye kapılmaları, akıllarını yitirmiş bir nefret diliyle çılgın üslupla Cumhurbaşkanı Erdoğan’a saldırmalarının esas sebebi Türkiye’nin böyle bir cevap verecek ‘dirayette olmasının şokudur’.  

Batı sisteminin uzun zamandır uygulamaya hazırladığı Ortadoğu’yu yeniden kolinize etme/paylaşma girişimine Türkiye’nin dur diyebileceğini hesaba katmamanın verdiği şok hâlâ devam etmektedir. Türkiye mazlum Ortadoğu halklarının yeni limanı olmuştur, bunların çoğalacağı bir tarihi yaşıyoruz.

Vedat Bilgin Diğer Yazıları