Yazarlar

Ufuk Ulutaş

Ufuk Ulutaş

Türkiye'nin kapasitesi ve değişen sonuçlar

Ufuk Ulutaş tüm yazıları

Senelerdir bir türlü kabul edilmeyen ya da hazmedilmeyen gerçek, Türkiye’nin milli çıkarları doğrultusunda ve rasyonel tercihlerle hareket eden bir devlet aktör olduğu gerçeğidir. Her devlet gibi Türkiye de iç ve dış politikasını belirlerken devletin ve vatandaşlarının selametini önceler. Vesayetin güçlü olduğu dönemler dışında Türkiye, Suriye konusunda bu şekilde hareket etti. Kendi imkan ve kabiliyetleri doğrultusunda Suriye’de politika belirledi ve güç projeksiyonu yaptı. Kimi zaman askeri metotları tercih etse de diplomasi kartını hiçbir zaman elinden bırakmadı. 

Suriye kıskacına alınan Türkiye-Amerika ilişkilerinde de benzer bir durum söz konusu olageldi. Bırakın Barış Pınarı veya Zeytindalı harekatlarını, doğrudan DEAŞ’a karşı yapılan Fırat Kalkanı harekâtında bile Amerika durumdan hoşnut değildi. DEAŞ’ın ortadan kalkmasının PKK’nın altını koyacağı düşüncesinden hareketle hareketa karşı ikircikli bir tavır sergiledi. Zeytindalı ve Barış Pınarı hareketlarına karşı çıksa da Türkiye’nin sahada kurduğu gerçeklikler Amerika’nın geri adım atmasına sebep oldu. Bu, Türkiye’nin kendi milli önceliklerini gözardı etmesine sebep olmazken, Amerika’ya rağmen harekatları başlatmasına da engel olmadı.  

Mevcut durumundan memnun olmasak da Suriye’de bir güçler dengesi var. Bu denge rejim ve muhalefet arasında değil; Suriye’ye müdahil çok sayıda dış aktör arasındadır. Küresel ve bölgesel güçler arasında devam eden bir dengedir aslında bu. Bu denge sebebiyle yeri geldiği zaman bölgesel güçler küresel güçlerin hareket alanını kısıtlayabilmekte. Hatırlarsanız Irak’ta da benzeri bir durum yaşanmış ve İran Amerika’nın hareket alanını oldukça kısıtlamıştı. Suriye’de de birçok denge ve hesap var. Bu hesaplar çatışmasında orta ve uzun vadede planlamalar yapabilen ve sahaya imkan ve kapasite koyabilen aktörler zemin kazanıyor. Hem de Amerika gibi küresel güçlere karşı zemin kazanıyor.  

Suriye özelinde Türkiye ile Amerika arasında yaşananların özeti bu. Cumhurbaşkanı’yla Trump arasındaki görüşmenin özeti de bu. Türkiye’nin ortaya koyduğu askeri ve diplomatik kapasite, Amerika’ya Suriye’deki sınırlarını gösterdi. Hem de bu kapasitenin sadece küçük bir örneği ortaya koyulmuşken.  

Hızlı sonuç almak her zaman uzun vadeli kazanımlar getirmeyebilir. Türkiye sabırlı ve aynı zamanda yeri geldiği zaman yavaş sonuçlar almayı tercih eden bir ülke. İyi düşünülmüş bir strateji yavaş da olsa kalıcı sonuçlar üretebiliyor. İçerdeki ve dışarıdaki bütün muhalefete rağmen Amerikan başkanının Türkiye’nin terörle mücadelesini överek ve Senato’yu etkileyerek Türkiye’nin tezlerine yaklaşması, Türkiye’nin sabırlı yaklaşımının bir sonucu. 

Amerikalıların Trump’ın bu tavrını Cumhurbaşkanı’nın bir zaferi olarak ilan ettiği bir noktada, Türkiye’de hâlâ mevcut durumu kötüye tevil etmeye çalışanların olması bir kompleks alametidir. Türkiye kapasitesiyle Suriye’de sonucu değiştirebilirdi ve kısmen değiştirdi. Son bir iki ay bunun çarpıcı örnekleriyle dolu.

Ufuk Ulutaş Diğer Yazıları