Yazarlar

Ufuk Ulutaş

Ufuk Ulutaş

Türkiye'de ve bölgede yeni dönem

Ufuk Ulutaş tüm yazıları

Türkiye’nin Karadeniz’de doğalgaz bulmasıyla birlikte hem Türkiye hem de onu çevreleyen bölgeler için yeni bir dönem başlamış oldu. Senelerdir süren kapasite artırımı, tam bağımsızlık yolunda atılan adımlarda ısrar, denizlerdeki yetki ve haklarımız konusunda tavizsiz tutum ve tüm bu çerçeveye atfedilen stratejik önem, Türkiye’nin tarihinin en büyük doğalgaz rezervini bulmasıyla sonuçlandı. Dünyayı Türkiye lensiyle okuyan herkes için kabul olunmuş duaydı bu; zira ekonomisini devler ligine taşıyan Türkiye için “kolay” kazanç yoktu. Ekmeğimizi taştan çıkarıyor, üretim odağımızı koruyor, stratejik sektörlere yapılan yatırımlarla ekmeğin aslanın ağzında olduğu çağımızda binbir operasyona karşı mücadele ediyorduk. Kaldı ki bu keşif bile yıllar süren milli çabaların, muhtemel oyalamaların sonrasında geldi.

Elbette bu mücadele devam edecek; zira tıpkı bu rezervin ve inşallah sonrasında keşfedileceklerin Türkiye için önemini anlayan bizler gibi, Türkiye’yi yakından gözlemleyen her aktör de bu önemin farkında. Oldukça kısıtlı hidrokarbon kaynaklarına sahip, cari açığının en büyük kalemini enerjinin oluşturduğu, milli kaynaklarının kayda değer bir kısmını enerji kaynaklarına sahip devletlere aktarmak durumunda kalan bir Türkiye’den kendi gazını kendi imkanlarıyla çıkaran, cari açığını bu sayede kapamış, gelecek keşiflerle bölgenin enerji denklemini değiştirecek bir Türkiye’ye geçiş meşhur tabirle “dosta güven, düşmana korku” verecek. Bunu yurtdışından gelen tepkilerden ve maalesef içerideki müzmin muhalefetin yaklaşımından okumak mümkün.

Türkiye üretimi olmayan, her açıdan dışarıya bağımlı, insan gücü zayıf, dış politikada uysal, askeri açıdan yok sayılabilir bir devlet olsaydı, bu analizlerimiz de hüsnükuruntudan öteye geçemeyebilirdi. Fakat, doğalgaz rezervlerini Türkiye ve bölge için anlamlı kılan husus, Türkiye’nin bu noktaya tırnaklarıyla kazıyarak gelen ve Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde ortaya koyduğu tam bağımsızlık yol haritasını her geçen gün daha da anlamlılaştırmasıdır. Enerji ayağında zamanının Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın attığı kurucu adımlar, mevcut tablonun ortaya çıkmasını sağladı. En basitinden hiçbir rezervi olmayan Türkiye, son zamanlarda attığı bu adımlarla kendisini küresel enerji politik açısından çok kritik bir noktaya zaten taşımıştı. Rezervi olan bir Türkiye’nin neler yapabileceğini varın sizler düşünün. Bu yönüyle Türkiye petrol, doğalgaz ve bu kaynakların getirdiği maddi imkanlarla yapılan PR dışında hiçbir kapasitesi devletlerin bir antitezidir.

Türkiye büyük bir devletti, artık doğal gaz rezervlerine sahip büyük bir devlet. Bu farkı ilerki günlerde yeni keşiflerle daha da iyi anlayacağız. Siftah Fatih’ten, bereket Allah’tan.

Ufuk Ulutaş Diğer Yazıları