Yazarlar

Ufuk Ulutaş

Ufuk Ulutaş

Suriye’nin sivri dili: Raed Fares 

Ufuk Ulutaş tüm yazıları

Tanımayanlar için söyleyeyim; Suriye en sivri dilli, en orijinal akıllarından birisini, Raed Fares’i kaybetti. Bir siyasetçi değildi, silahlı muhalif hiç değildi. Raed Suriye’de nadir görülen sivil toplumun en verimli, en korkusuz çalışan bireylerinden, önderlerinden birisiydi. Suriye’de hem rejimin, hem de DEAŞ’tan HTŞ’ye kadar tüm radikallerin karşısında cesurca duran sivil bir aktivist, bir genç, bir medya gönüllüsüydü. 

Çok sigara içerdi, yeni sigarasını eski sigarasının ateşiyle yakan bir zincir içiciydi. Bir Yeşilay gönüllüsü olarak kendisine “sigara öldürür” dediğimde, her zamanki alaycı gülümsemesiyle “yeter ki beni öldürecek tek şey sigara olsun” demişti. Kader arkadaşı, Suriyelilerin çok sevdiği Hadi Abdullah suikasta uğradığında yanından bir dakika ayrılmamış ve aynı saldırıda şehit olan Hadi’nin kameramanı ve yakın dostu Halid İsa’nın yokluğunu aratmamaya çalışmıştı. Defalarca kaçırıldı, saldırıya uğradı. Yani ölüm ile burun buruna yaşamanın ne demek olduğunu, tüm Suriyeliler gibi belki de diğerlerinden biraz daha fazla biliyordu. Dünya görüşü ne olursa olsun silahsız, sivil bir Suriyelinin ölümle bu kadar burun buruna yaşamasıydı, geçtiğimiz sekiz senenin en acı tarafı. 

2011’in ilk günlerinden beri, silahlanmanın neredeyse zorunlu olduğu ve hayatta kalmanın gün geçtikçe zorlaştığı bir coğrafyada ısrarla sivil kaldı. Israrla büyük karton ve bez parçalarına yazdığı sivri dilli, akıl dolu ve sitemkar mesajlara, Suriye’yi ve dünyanın sessizliğini resmettiği karikatürlere sarıldı. Defalarca radikaller tarafından basılan radyosuyla, sivil itaatsizliğin ve direnişin en çarpıcı örneklerini ortaya koydu. Sivil kalarak rejimin de radikallerin de ayarlarını bozdu. 

Normal şartlar altında kimsenin dikkatini çekmeyecek İdlib’deki Kafrnabil kasabasını Suriye’nin sivil direnişinin sembolü olarak dünya gündemine taşıdı. Dünyaya verdiği mesajlar sekiz senelik Suriye mezalimin özeti niteliğindeydi: “Bu bir iç savaş değil, bu bir soykırım. Bırakın ölelim ama yalan söylemeyin (2 Aralık 2012)”, “Hayallerimiz: Mütevazı bir yaşam, barış ve Esed’siz bir ülke (14 Temmuz 2013)”, “Medeni Dünya! Suriye rejiminin katliamları sizin insan hakları konusundaki kredibilitenizi sorgulanır kıldı (23 Aralık 2011).”  

Sahip olduğu uluslararası ünle birçok Batı ülkesine yerleşip, güvenli bir hayat yaşayabilecekken İdlib’de kalmayı tercih eden Raed’e Allah rahmet eylesin. Medeni dünyaya düşen, Raed’in, Kafrnabil’in, Suriyelilerin hayalini gerçekleştirmek: Bu mezalimin müsebbiplerini adaletin önüne getirmek.   

Ufuk Ulutaş Diğer Yazıları