Yazarlar

Turgay Güler

Turgay Güler

Z kuşağı aldatmacası

Turgay Güler tüm yazıları

Neymiş efendim? 2000 ve sonrasında doğanlar Z kuşağı imiş!

Bırakın bu deli saçması işleri!

Kimse doğuştan Z kuşağı falan değildir, kandırmayın kendinizi. Dahası Z kuşağı olmak da çok matah bir şey değildir bilesiniz.

Büyük baban atını nallardı, sen arabanın lastiğini değiştirmekten acizsin.

Gelişmiş teknolojiyi kullanabilmek at nallamanın günümüz versiyonundan başka bir şey değildir.

O kadar.

Şimdi ‘Z Kuşak’çılar kendilerini hedef alan bu yargı karşısında son derece basit bir cevap verecekler ve şöyle diyecekler:

Kuşaklar arası çatışma!

Hadi oradan!

Kendisini Z kuşağı zannedenler derhal psikolojik bir destek almalılar, nokta!

Hadi açalım meseleyi bir

parça.

Açalım da maalesef geldiğimiz süreçte elimizi kolumuzu bağladılar; kavramların içini boşaltıp değersizleştirdiler.

Z kuşağı saçmalığına ‘proje’ deseniz hapı yuttunuz. Saniyesinde linç başlar ‘bunu da dış güçlere bağladılar’ diye tefe koyarlar.

Buradan yürümek imkânsız ama gel gör ki bu bir proje.

Siz Z kuşağısınız’ diyenlerin aslında sizi kendi ürettikleri bir kalıbın içine hapsettiklerini göremeyecek misiniz?

Dahası o kalıbın sizi ve neslinizi felakete götürdüğünü!

Din, ahlak, örf, töre üzerinden cümle kurmak zaten en başından nafile bir çabadır!

Vatan, millet diye söze başlasanız seyreyleyin gümbürtüyü.

Kime neyi nasıl anlatacaksınız?

İşimiz zor!

Tecrübe’ demeye kalksanız maazallah ‘sen ne biliyorsun’ diye kafa göz girişirler.

Uzatmayalım o vakit girelim mevzuya; kim ne derse desin.

Z kuşağı dediğiniz; bir elinde cımbız, bir elinde ayna umurunda mı ki dünya neslidir. Kadın olsun, erkek olsun fark etmez! Bilmem anlatabildim mi?

Oyunda oynaştadırlar. Haz ve hız tutkunudurlar. Özgürlüklerine çok düşkündürler ama özgürlük sandıkları her ne ise sahip oldukları gigabaytla sınırlıdır.

Ne kadar gigabayt o kadar özgürlük.

Hepsi de kendi işinin sahibi olmak ister. Haftanın 3-4 günü çalışabilecekleri ama çok para kazanabilecekleri işler peşindedir. Literatürlerinde ‘alın teri’ diye bir kavram yoktur. Hayata asgari ücretle başlamak onlar için çok korkunç bir şeydir. Çaba, özveri kavramlarından nefret ederler.

Pahalı markalar modern putlarıdır. Bilgileri, meslekleri, insanlığa katkılarıyla değil, üzerlerindeki marka kıyafetlerle, bindikleri lüks arabalarla itibar kazandıklarına inanırlar.

Bunlara sahip değillerse, olmak için tüm değerlerinden, inandıklarından vazgeçmek, özgürlüktür onlar için.

Evlenmek çok demodedir ve özgürlüğün önünde ciddi bir engeldir.

Asla yetinemezler, maymun iştahlıdırlar, çabuk sıkılırlar, tatmin olmazlar, daha da hızlısını ararlar bu yüzden de hep mutsuzdurlar. Sık sık tükenmişlik sendromuna girerler.

Sosyal platformlarda oluşturdukları yalancı profillerle olduklarından farklı gözükebilir, her konuda fikir beyan edebilir, yorum yapabilirler.

Gerçek hayatta kocaman bir hiçtirler, sudan çıkmış balığa dönerler.

Bütün aykırılıklar, ahlaksızlıklar özgürlük parantezi içindedir onlar için.

Ve son bir not.

Görmüyor musunuz? hayatın tek gerçekliğini sosyal medya zannedenlerin bu platformlarda var olabilmelerinin tek şartının soytarılık olduğunu? Ne kadar şaklabanlık o kadar itibar, o kadar kazanç. Bu uğurda anne-babasıyla, dedesiyle-ninesiyle dalga geçenler, kılıktan kılığa girenler daha ne kadar arsızlaşabilecekler?

Turgay Güler Diğer Yazıları