Yazarlar

Turgay Güler

Turgay Güler

Behemahal

Turgay Güler tüm yazıları

Dünyanın en güçlü ordularından biri olan Türk Ordusu için yerli silah üretiminde ilk adımı Nuri Killigil attı. Ama bu gayreti hayatına mal oldu.1949 yılında Killigil’i fabrikasıyla birlikte havaya uçurdular. Böylece Türkiye onlarca yıl kendi silahını üretme cesaretini ortaya koyamadı.

***

Vecihi Hürkuş’un yerli uçak hayali, şaibeli bir kaza bahane edilerek engellendi. Eğer bu olmasaydı Türkiye bugün dünyanın sayılı uçak üreten ülkelerinden biri olacaktı.

***

Türkiye’nin yerli otomobil heyecanı ‘Devrim’ ile başladı. Sadece dört buçuk ay gibi kısa bir sürede üretilen araç otomotiv devlerini rahatsız etti. Hem içeriden hem de dışarıdan saldırılara yenik düşen Devrim doğmadan öldürüldü. Oysa yaşasaydı Türkiye otomotiv devleri arasında yerini alacaktı.

***

Ve bugün.

Kendi silahımızı, İHA’mızı, SİHA’mızı, uçağımızı, helikopterimizi, tankımızı, topumuzu, otomobilimizi, uydumuzu üretiyoruz. Unutmayın ki 15 Temmuz ve PKK terörü dahil bu uğurda çok bedel ödedik. Şüpheniz olmasın ödemeye de devam edeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarih sahnesinde hak ettiği yeri alacaksa herkes bilmeli ki boyun eğerek bu mümkün değil.

***

Güneyimizde; Irak’tan Suriye’ye oradan Akdeniz’e uzanan bir terör koridoruyla kuşatılmak istenen Türkiye bu kuşatmayı yarmayı başardı. Hem de içerideki hainlere rağmen.

***

Akdeniz ve Ege’deki kuşatmayı da yardık. Yeniden bir büyük yürüyüş başlattık. Terörü yok ediyoruz, her türlü saldırılara rağmen ekonomimiz dimdik ayakta.

***

Gelelim asıl meseleye!

Yüzyılın başında İngilizlerin tezgahıyla ‘şeriat isteriz’ diye ayaklanıp Abdülhamid’i devirenlerin torunları boş durmuyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kuruluş felsefesine uygun olarak muasır medeniyetler seviyesine ulaşmayı ve dahi açmayı hedeflerken yine bin bir türlü entrika sahneye konuluyor. Ayasofya’nın yeniden ibadete açılması ‘din’ değil, ‘egemenlik’ meselesidir. Bu bahane edilerek ‘laiklik’ tartışmak ‘şeriat geliyor’ tamtamları çalmak İngiliz aklının ürünü değil de nedir? Bu ülkede yaşayan herkesin şunu çok iyi bilmesi gerekir ki bundan başka vatanımız yok. Son kalemizdir Türkiye Cumhuriyeti Devleti. İlelebet de payidar kalmalıdır.

***

Ve son bir not.

Atatürk’ün kurduğu CHP’nin genel başkanlık koltuğunda oturan Kılıçdaroğlu, partideki bütün Atatürkçüleri tasfiye etti; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni bölmeye çalışan parti ve terör örgütleriyle iş tutuyor. Ülkenin muasır medeniyetler seviyesine çıkması için ortaya konulan tüm projelere savaş açıyor.

Sonra da kalkıp Erdoğan’ı Cumhuriyet düşmanı, Atatürk düşmanı ilan ediyor.

O halde Ak parti; fitne odaklarının, bozguncuların, vatan hainlerinin kendisine kurduğu tuzağı, başlattığı bu yeni algı terörünü görüp behemehâl tedbirini almalı.

Mesela hiç değilse şunu anlatmalı!

Atatürk 1936’da Ayasofya’nın tapusunu çıkartmış. Oraya da bu yapıyı cami olarak kaydettirmiş. Sonra da üstüne bir şal örtmüş; Günü geldiğinde bir vatan evladı o şalı kaldırır, mesajımı alır diye.

Erdoğan o mesajı aldı ve gereğini yaptı.

Turgay Güler Diğer Yazıları