Yazarlar

Taceddin Kutay

Taceddin Kutay

Dummkopf

Taceddin Kutay tüm yazıları

B.

Memleketi hesap etmesi mümkün olmayacak kadar uzun senelerdir Masonlar idare ediyor. Yetmiş seneden de uzun bir süredir...

Merhum Demirel'den Mesut Yılmaz merhuma kadar siyasetin en üst mertebelerinde yer almış niceleri hükümet etti.

Maruf masonlardı....

İş dunyasından bürokrasiye, spor camiasından don lastiği sektörüne kadar her köşe başını tutmuş, her köşe taşına sahip çıkmışlardı.

O kadar muktedirdiler ki, aralarına kadınları kabul etmeyecek kadar cinsiyetçi olmalarına rağmen hiç bir toplumsal cinsiyet bilmemnesinin tenkidine maruz kalmamışlardı.

Bilmeyenlerinize hatırlatalım, kadınlar mason olamazlar.

Bunlar, kendi birader meclislerinde aldıkları kararlarla kendilerince memleket idare ettiler sonu gelmez seneler. Asla yıkılmaz bir sulta kurduklarına ikna ettiler bizi. Öğrenilmiş çaresizlikti bir nevi bizdeki...

Sanat camiasında da bir şeyler olmak için ya onlardan olmak yahut onlara serfuru etmek gerekti. Bilirdi bunu herkes.

Zira Nöri Gantar Tekin Akmansoy'dan Zeki Alasya'ya kadar pek çok meşhur Mason bu camianın racon kesicisiydi.

Öyle ki, "Namaz kılınacaksa açmayın" diye posta koyacak kadar salahiyet sahibi görüyorlardı kendilerini.

Şimdi siz utanmadan, nesiller boyu ensemizde boza pişirenleri kurbanmış, onurlu direnişçilermiş gibi lanse ederseniz; öbür tarafta meyhanede buluştuklarını umduklarınıza henüz cenaze başında eşlik ettiğinizi, biraz da fazla kaçırdığınızı düşündürürsünüz millete.

O kadar herşeye sahiptiniz ki, beş para etmez bir diziyi, Cihat Tamer falan da oynuyordu hani, memleketin tek televizyon kanalında on sene prime time da izlettirdiniz; millete hayat tarzı empoze ettiniz, "Bizimkilerden olmak istiyorsanız yolu budur" dediniz.

Bizler de sizlerin inadına var olduk, yaşadık! Bütün dejenerasyonunuza rağmen değerlerimizi savunduk ve aktardık.

Şimdi bir boşluk oluştu ve vitrinde görünme şehvetine mağlub düştünüz diye, eski imtiyazlarınıza olan özleminizi saygıyla karşılayacak değiliz.

Şükür o günler geçti ve biz "Bizimkiler" garabetiyle yıllarını heba eden bedbahtlar bir normalleşme süreci içine girdik.

Ancak rehabilitasyon sürecimiz devam ediyor. Bir Cumhurbaşkanı'nın Kur'an-ı Kerim okumasına hala hayret ediyoruz örneğin.

O yıllardan yanımıza tek bir repliği yadigar kaldı o dizinin maalesef unutamadığımız Halt Dummkopf

Taceddin Kutay Diğer Yazıları