Yazarlar

Taceddin Kutay

Taceddin Kutay

Ağaç lazım olunca onlar söyler

Taceddin Kutay tüm yazıları

B.

Gaetano Mosca bir İtalyan hukukçu ve siyasetçiydi.

Devlete Marksist bir perspektifle yaklaşmış, sosyal Darwinizm'e inanmış ve bu inanç üzerinden bir sınıf teorisi geliştirmişti.

Özetle diyordu ki Mosca, bir siyasal yapı bir sınıf tarafından ele geçirildiğinde, bu sınıf diğer sınıflardan hemencecik ayrışır. Doğal olarak bir elitler sınıfına dönüşür.

Ancak, ister bir derneğin yönetimini ele geçirmiş olun ister bir nahiyenin yahut bir devletin, modern zamanda her türden hakimiyetinizi kitlelere karşı bir şekilde meşrulaştırmak yükümlülüğü ile karşı karşıyasınızdır.

Aslında onların taleplerinin herhangi bir önemi yoktur.

Sizden ne istediklerinin, ne yapıp ettiklerinin, asıl dertlerinin ne olduğunun bir önemi yoktur.

Yeter ki insanlara orada bulunuşunuzu anlamlı kılacak bir argüman sunun.

Gerisi önemli değildir; siz ve sınıfınız bir şekilde oradaki sultanızı sürdürürsünüz. Size yönelen taleplerin hepsi keenlemyekündür.

Cephe siyasetinin kemikleşmiş ve dönüşemez bir kültüre dönüştüğü Türkiye'de, siyasal hareketlerin başında olmak bir köşe başını tutmak ve orada bir oligarşi meydana getirmekten farksızdır. (Dur hemen tivit atma ateşli muhalif dost. Erdoğan, köşe başı tutmadı, kendi hareketiyle ortaya çıktı. Üstelik Ak Parti'nin de önünde bir siyasal karşılığı var. Siyaseten iktidarda olmayı da bununla mukayese etme! Elli artı biri geç, değiştir.)

Bir süredir Türkiye'de asıl konuşmamız gerekenleri konuşamayıp, CHP içindeki oligarkların savaşını yorumluyor oluşumuz dikkatinizi çekiyordur sizin de. Kılıçdaroğlu mu, İmamoğlu'nun Karadeniz mitingi mi, sessiz derinden Mansur Yavaş mı? Vs ve vb.

Zaten kitlesi kendisine, Ortaçağ köylülerinin bir feodal beye bağlı oldukları gibi bağlı olan bu siyasal harekette oligarklar harp ediyorlar.

Sen olma ben olayım harbidir bu.

Ve burada kimseyi ikna etmek, kimseye anlamlı bir argüman sunmak ihtiyacı hissetmiyor oligarklar. Aksine bir devinim ve enerji ortaya koyarak kendilerini ön plana çıkarma kavgası veriyorlar.

Şimdi Allah aşkına, elinizi vicdanınıza koyun ve şu soruya cevap verin: Atatürk Havalimanı tartışmalarının en ufak bir mantığı olduğunu düşünüyor musunuz? Dahası oraya koşturan CHP oligarkları gerçekten inanarak mı koşturuyor, tweetlerini inanarak mı atıyor sizce?

Cevap açıktır, manzaraya bakınız ve tespiti yapınız. Fırının önünde Ramazan pidesi kuyruğuna girmiş amcalar görünümlü bir kitle Atatürk Havalimanı'nı yeşil alan yaptırtmam diyor.

Üstelik dün söylediklerini inkar ederek, çiğneyip çiğneyip tükürerek. Haliyle hiçbir reaksiyon elde edemiyorlar zira birkaç partizan hariç kimseyi ikna edemiyorlar.

Olsun, önemli değil. İnanın bir talepleri yok Zira onlar bulundukları siyasal pozisyon içinde bir oligarklar savaşının tarafıdır şu anda. Bir başka şey değildir. İngiltere'de Gül Savaşları yaşanmıştı Ortaçağ'da, işte öyle bir şey.

Dolayısıyla ortaya koydukları enerjiyi artırmak için vatan haini, ihanet gibi yüksek perdelere de çıkabiliyorlar. (Siz yine de toplumu kutuplaştırmayın.)

Neticede iki günlük bu piyes bizlere bir şeyi tespit etme imkânı sunuyor.

CHP'de değişen hiçbir şey yok. Kuruldu kurulalı yok. Elit siyaseti elit siyaseti olarak devam ediyor.

Bir sınıf, insanlara "yeşil alana ihtiyacınız olacaksa, onu da biz söyleriz" diyor. Nevzat Tandoğan'ın hulefası bildiğiniz.

İstanbul'un yeşil alana olan ihtiyacı falan umurlarında mı sanıyorsunuz Allah aşkına? Onlar belirleyebilme iktidarını istiyorlar.

Son düzlük koşulurken kim kendini daha öne atacak kavgasında herkes saçmalayabildiği kadar saçmalıyor.

Ee ne diyelim? Hayırlı işler...

Taceddin Kutay Diğer Yazıları