Yazarlar

Serkan Fıçıcı

Serkan Fıçıcı

serkan.ficici@turkmedya.com.tr

Kılıçdaroğlu istiyor ama isteniyor mu?

İlk kez çok net konuştu. Millet İttifakı karar verirse Kılıçdaroğlu 2023'te Cumhurbaşkanı adayı olacak. Ayrıca Erdoğan ile yarışa girmesi durumunda kazanabileceğinden en ufak bir endişesi de yok. Bunları bir televizyon programında söyledi ve duymayan kalmadı.

Çok önemli bir açıklama değil mi? Normal şartlarda CHP liderinin "adaylık açıklaması" siyaset gündemini sarsmalıydı. Coşku ve heyecan dozu yüksek paylaşımlarla CHP'liler sosyal medyayı inletmeliydi. Ama şunca saat geçti tık yok. Aksine, CHP'liler bu durumdan rahatsız. İnanmıyorsanız yüzlerine bakın. Her meselede öne atlayan Kılıçdaroğlu'na en yakın CHP'lilerden Faik Öztrak ile Özgür Özel başta olmak üzere kimse kılını kıpırdatmadı. CHP'lileri bile heyecanlandırmayan bir "adaylık" açıklaması... Sanki "Tekaüt Kemal Amca" kendi kendine konuşuyor! Yazık. Bir siyasi lider için bundan daha acı bir durum olabilir mi?

SOSYAL POLİTİKA

Cumhurbaşkanı Erdoğan talimat verdi. Devlet çiftçinin elinde kalan patates, soğan ve çeltiği alıp vatandaşa bedava dağıtacak. Son zamanlarda duyduğum en güzel haber. Bu "sosyal devlet" uygulaması memleketimizdeki sosyalistleri memnun eder mi? Etmez, çünkü sosyalizm, sosyal politikaya düşmandır. Mağduriyet, çaresizlik ve neticesinde devlete isyan artmalı ki, devrim kolaylaşsın! Böyle düşünürler. Esasında yatırıma, üretime, kalkınmaya, gelişmeye, eser ve hizmet odaklı siyasete karşı olmalarının temelinde bu vardır. Hiçbir iş yapmamaları da, yapılanlara engel olmak istemeleri de bu yüzden!

AYDINLANMA HAKKI

Küresel Covit-19 salgını ile birlikte komplo teorileri şaha kalktı. Mesele insanların zihinlerini kurcalayan soruları ortaya koymalarıyla da sınırlı değil. Bunu görmek lazım. Salgına yönelik tedbirler her açıdan can yakıcı sonuçlar doğuruyor.Canı yananlar da "karanlıkta kalan" hususların aydınlatılmasını istiyor. Sosyal medyada tepki seline dönüşen paylaşımlardan görebildiğim kadarıyla salgına ilişkin bazı kanaatler her geçen gün biraz daha fazla taraftar buluyor.

Nedir bunlar?

BİR: Aslında böyle bir hastalık yok varsa da laboratuarda silah olarak üretildi...

İKİ: Gerçek ölüm sebepleri açıklanmıyor çünkü kimse bu hastalıktan ölmedi.

ÜÇ: Bill Gates'in emrindeki DSÖ eliyle küreselci güçler insanlığı köleleştiriyor.

DÖRT: Aşı faydasız hatta ölümcül yan etkiler içeriyor.

BEŞ: Bilim insanlarının "tedbir" ve "tedavi" olarak sunduğu yöntemler işe yaramadı.

ALTI: Salgının ilk günlerinde ortaya konulan "bilimsel" yaklaşımlarla bugün yine "bilim" adı altında seslendirilenler arasında mantığa sığmayacak ölçüde tezat durumlar var.

YEDİ: Kısıtlamalara son verilen yerlerde salgın azalıyor.

SEKİZ: Mevsimsel gripten hiçbir farkı olmayan Covit-19'un ilaçla tedavisi mümkün ama aşı satmak isteyen tröstler buna izin vermiyor.

DOKUZ: PCR testleri doğru sonuç vermiyor dahası hastalık bu testler vasıtası ile yayılıyor.

ON: Covit-19'un pandemi değil aslında bir "Plandemi" olduğunu söyleyen bilim insanları susturuluyor onların görüşlerini seslendirmelerine hiçbir yerde fırsat verilmiyor.

Bunlara 100 tane daha eklemek mümkün. Peki bunlar doğru mu, yanlış mı? Ben bilmiyorum.

Bilenlerin, bu iddiaları net, anlaşılır, hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde yanıtlamasının gerekli olduğunu düşünüyorum. Emekli amirallerin bildirisindeki gibi olacak ama "aksi halde..." aynı inanç ya da düşünce dünyasındaki insanlar arasında bile ayrışma, çözülme nihayetinde çatışma doğurabilecek bir "zihinsel salgın" tehlikesi var ve katlanarak büyümeye devam ediyor.

Serkan Fıçıcı Diğer Yazıları