Yazarlar

Serkan Fıçıcı

Serkan Fıçıcı

Hesaplaşma

"Her işten muhalefet çıkarabilmek" bir sanat.

Kabul etmek lazım.

Ama "muhalefetten iş çıkarabilmek" için sanatçı olmak yetmez.

Olağanüstü güçler filan devreye girerse belki.

Elazığ Depremi'nden sonra  "her işten muhalefet çıkarma orkestrası" konserlere başladı.

Günlerdir akordu bozukları dinliyoruz dinlemesine de bir yere kadar.

Neredeyse "Türkiye'de tarih boyunca yapılmış ne kadar bina varsa Ak Parti Hükümeti hepsini yıkıp yeniden yapmalıydı" diyecekler.

İş oraya vardı, varacak.

O zaman ne yapalım?

Son yıllarda yaşadığımız tüm depremlerde yıkılmış ne kadar bina varsa tamamını alt alta yazalım.

Yetmez.

Bu binaların yaşlarını yani yapıldıkları tarihleri de not edelim.  

Sonra ortaya çıkacak tabloya göre bir sorumlular listesi hazırlayıp geçmişe dönük hesaplaşalım.

Sanırım, bugün kendi iktidar döneminde yapılmamış binaların yıkılmasından sorumlu tutulan Ak Parti hariç bu öneriye "evet" diyebilecek kimseyi bulamayız.

Pek umursamadığımız bir kural var.

Bir yerde yazmaz ama azıcık vicdanı olan bunu duyar, hisseder.

Eğer sen yetki ve sorumluluk alanında bulunan işleri yapmadığın için hesap vermiyorsan o işlerle ilgili kimseye hesap soramazsın.

Öyle ya "önce dön kendine bak" derler.

Eğer mesele depremde yıkılma riski bulunan binaların yenilenmemiş olması ise...

Ve bu hususta 7 gün 24 saat aralıksız iktidar eleştirisi yapılıyorsa...

CHP'li belediyelerin de bugüne kadar ne yaptığını/yapmadığını sorgulamak gerekmiyor mu?

Belediye kanunu orada.

Açın 5216 sayılı yasayı bakın, göreceksiniz.

Kentsel dönüşümde ilçe belediyelerine geniş yetkiler tanınıyor.

Yeter ki oynamaya gönlün olsun.

Hadi İzmir'den başlayalım.

İzmir'deki CHP'li ilçe belediyeleri kaç tane riskli binanın dönüşümüne öncülük ettiklerini anlatsınlar, bilelim.

Oradan gelelim İstanbul'a...

CHP'li Şişli, Kartal, Beşiktaş, Kadıköy, Bakırköy, Büyükçekmece, Beylikdüzü Belediyeleri çıksın kentsel dönüşüm başarılarını ortaya koysun.

Tabi varsa.

"Her işten muhalefet çıkartabilmek" bir sanat.

Kabul etmek lazım.

Ama "bizim muhalefetten iş çıkartmak" için sanatçı olmak yetmiyor.

Niye?

Çünkü "Gösterin yaptığınız işleri" denildiğinde ortam sessizliğe bürünüyor.

Sorumluluk duygusundan muaf, layüsel, konforlu ve kaybetme riski taşımadığına inanılan bir sessizliğe... 

Serkan Fıçıcı Diğer Yazıları