Yazarlar

Gezi ayaklanmasının en hararetli günleriydi.

Eylemcilerin yanında saf tutup iktidarı yerden yere vuran, ağaç, çevre, yeşil, çiçek, böcek hassasiyeti satan gazeteler bir yandan da yeni projelerini tanıtmak isteyen inşaat şirketlerinin sayfa sayfa ilanlarını yayınlıyorlardı.

Manşetlerde, köşelerde “beton karşıtlığı” tam gaz devam ediyor, “İstanbul betona gömüldü” feryatları ekranlara sığmıyor ama paralı sayfalar “betona gel” diye bağırıyordu.

Hatta “Gezi destekçisi” büyük medya gruplarından biri o dönem “gayrimenkul zirvesi” adı altında etli, butlu bir organizasyona imza atmış, inşaatçılardan güzel para toplamıştı.

Bu iş hep böyleydi bugün de farklı değil.

Türkiye’nin Katar ile yaptığı son anlaşmaların ardından muhalefet medyasının “yabancı yatırım” karşıtı tavırları aslında kimseyi şaşırtmadı.

“Türkiye satılıyor” feryatlarıyla palavradan yeri göğü inletiyorlar.

Oysa yabancı yatırımcıların ilanlarını yayınlamamak gibi bir duruşları hiç olmadı ve bu işten tatlı tatlı para kazanmaya da devam ediyorlar.

Yabancı yatırım Türkiye’ye gelirse “Memleket satılıyor” ama aynı yatırımcı para verip ilanlarını bunların gazetelerinde yayınlatırsa sorun olmuyor, kimse de çıkıp bunlara “satılık medya” demiyor.

Birleşik Arap Emirlikleri diye bir ülke var.

Bu emirliklerden Abu Dabi Prensliği’nin bazı yayın organlarına Türkiye karşıtı propaganda yapmaları için para verdiği iddialarını herhalde duymayan kalmamıştır.

Paraysa para, Arap ise Arap...

Katar’ın Türkiye ekonomisine güvenip yatırım yapmasına karşı arslan gibi kükreyen muhalefet medyası Abu Dabi’nin yıkım faaliyetleri söz konusu olunca miyavlamıyor bile.

Mücadele, Türkiye kazandığında sevinenler ile üzülenler arasında...

Katar ile yapılan anlaşmalardan sonra “Eyvah Türkiye kazanacak” diye sesli üzülüyor bazıları...

Hepsi bu.

Serkan Fıçıcı Diğer Yazıları