Yazarlar

Doğu Akdeniz’de enerji mücadelesi tüm hararetiyle sürüyor. Sahanın zengin kaynaklarının kokusunu alan sömürgeci güçler donanmalarıyla bölgedeler. Büyük bir güç mücadelesi hazırlığındalar. 

Doğu Akdeniz’e en uzun kıyısı olan Türkiye’de, haklarını sonuna kadar savunmanın kararlılığıyla sahada varlığını sürdürüyor. Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), İsrail, Mısır gibi ülkeler Türkiye karşıtı bir cephe oluşturarak, ABD ve AB’nin desteğiyle hem Türkiye’nin hem de KKTC’nin haklarını gasp etmenin çabasındalar. 

AB’nin Türkiye’yi yaptırım kararının özü bu şer ittifakına dayanıyor. O AB’ ki; haksız, hukuksuz bir şekilde Kıbrıs adasının sorunlarını bilerek, isteyerek çözümsüzlüğe taşıyandır. 1959-60 Garantörlük anlaşmasının gereği olarak Ada’nın; Türkiye, İngiltere ve Yunanistan’dan oluşan üç garantör ülkesinin birlikte yer almadığı hiç birliğe üye olamaz, katılamaz. Ayrıca AB hukuku gereği, sınır sorunları çözülmemiş hiçbir ülke AB’ye üye olamaz. 

Her iki açık hukuki zorunluluğa rağmen AB, Kıbrıs adasının Türk tarafını yok sayarak, Rum tarafını adanın tamamen egemeni kabul edip, Kıbrıs Cumhuriyeti adıyla tam üye yapmıştır. Böylece aslında çözümsüzlüğü dayatmıştır. Şimdi Rum tarafının haksız, hukuksuz bir biçimde elde ettiği egemenlik haklarını Türk tarafıyla paylaşmasını beklemek saflıktır. Üstelik bir adadan iki devlet çıkmaz diye bir kuralda yoktur. Öyle olsaydı Haiti ile Dominik Cumhuriyeti’ni bölmezdiler. 

Şimdi de Doğu Akdeniz’de hidrokarbon kaynaklarının paylaşımında adil, hukuka ve bilimsel gerçeklere dayalı bir paylaşıma da karşı koyan; Yunanistan, GKRY ve bu durumu destekleyen AB ve hatta ABD ile karşı karşıyayız. 

Hiç kuskusuz direneceğiz. Hem Türkiye’nin, hem de KKTC’nin hakları için boyun eğmeyeceğiz. Türkiye’nin cari açık sorununu tarih haline getirecek bir zenginliğin gaspına asla izin vermeyeceğiz. Doğu Akdeniz’deki sondaj gemilerimiz, donanmamızın gözetiminde ve korumasında faaliyetlerini kararlılıkla sürdürecek. 

Bu noktada bir an evvel Münhasır Ekonomik Bölgemizi (MEB) belirleyerek, ilan edip bu konuda adımlar atmalıyız. Münhasır Ekonomik Bölge konusunda hepimizin bilmesi gerekenler var bunun için Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Tümamiral Dr. Cihat Yaycı Paşa’nın ; “Sorular ve Cevaplarla İle Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) Kavramı” kitabı mutlaka okunmalı. Kitap bu konuda merak ettiğiniz her hususun cevabını en yetkili kalemden veriyor. Son derece açık, anlaşılır ve bilimsel gerçekler ışığında soruların cevapları karşılık buluyor. Geliri Deniz Kuvvetleri’ne bırakılan ve kitapçılarda bulabileceğiniz bu kıymetli eserin, çok sayıda harita içeriyor olması, meselenin çok daha berrak anlaşılmasına destek oluyor. 

Bu değerli çalışmanın ön kapağında yer alan Barbaros Hayrettin Paşa’nın ; “Denize Hakim Olan Cihana Hakim Olur” sözünü unutmadan, 462 bin m2 Mavi Vatanımıza sahip çıkmak gelecek kuşaklara karşı sorumluluğumuz, asla engellenemeyecek olan istiklal yürüyüşümüzün yeminidir. 

Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu Diğer Yazıları