Yazarlar

FETÖ mücadelesinde tartışma zemini hiç eksilmeden sürekliliğini koruyor. Yapılan yeni bir açıklama, karşılaşılan bir polemik veya uygulamada yaşanan bir gelişme bu tartışma zeminini sürekli besliyor, yeni tartışma başlıkları üretiyor.

Bu durumun temel sebebi, FETÖ mücadelesinin siyasi polemik konusu olmaktan kurtulamamasıdır. Oysa bu mücadele hiç şüphe yok ki, partiler üstü olmak zorundadır. Zira örgütün küresel ağı canlıdır ve örgütün küresel efendileri desteklerini eksiltmemiştir.

Bu yüzdendir ki; FETÖ mücadelesi kuvvetli bir şekilde kurumsallaşmalıdır ve iktidarda kim olursa olsun aynı kararlılıkla, aynı titizlikle sürdürülmelidir.

Bunun içinde küresel beklenti içinde olanların beklentilerinin boşa çıkartılması gereklidir. Bugün iktidar bu beklentiyi tamamen boşa çıkarmıştır. Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sarsılmaz kararlılığı ve mücadele azmiyle FETÖ’ ye yönelik mücadelede ciddi mesafe alınmıştır. Küresel kıskaçlara, küresel şer hamlelerine asla boyun eğilmemiştir.

Bu nedenle iktidar bloğunda gedik açmak, yeni zeminler elde etmek, yaygın bir müsamaha iklimine kavuşmak örgüt ve küresel efendileri adına mümkün değildir. Cumhurbaşkanı Erdoğan var olduğu sürece örgüte ve mensuplarına yönelik az ya da çok müsamaha gösterilmesi, mücadele ruhunun sekteye uğratılması asla imkan dahilinde değildir.

Açıkça ortaya koymak gerekir ki, küresel efendilerinin ve örgütün umudu muhalefettedir. Muhalefet FETÖ konusunu; iktidar çekişmesinin malzemesi olarak gördüğü sürece, 15 Temmuz’a yönelik “kontrollü darbe” yakıştırmasını dilinden düşürmediği sürece, “mağdurlar” başlığı altında genellemeler yaptığı sürece FETÖ’ ye umut olmaya devam edecektir.

FETÖ ve arkasındaki küresel efendileri, siyaset kulvarı olmadan şer heveslerini sürdürebilmeleri mümkün değildir. FETÖ iktidar olmak için değil, iktidarı küresel efendilerinin lehine tahkim edebilmek, denetimde tutabilmek için siyasi kulvara ihtiyaç duyar. Bu yüzden de önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan kurtulmak, sonra da yeni iktidar odağından nefes alabilmenin hesapları içindedirler.

Hiç kuşkusuz bunun başarılabilmesi için, her zeminde, her fırsatta elde kalan ne imkanı varsa kullanmaktan geri durmayacağı da açıktır. Bunun için FETÖ, çok önemsediği iki şer yeteneğinden medet ummaktadır. Bunlardan birisi, kripto yeteneği, diğeri de fitne yeteneğidir. Her ikisinde de çok maharetlidir.

Ülke içinde örgütün büyük ölçüde belli kırılmıştır ama yine de gri kadrolarından medet ummaktadır. Yeni maskeler edinerek, oyun kuramasa bile oyun bozucu olarak öncelikle devlet çarkında yer tutabilme hayalindedir.

Diğer yandan fitne yeteneğini de her daim diri ve canlı tutabilmenin çabasındadır. Her yapı içinde birlik, dayanışma ruhunu zedeleyerek, gedikler açmak diğer bir şer hayalidir.

Başarılı olabilir mi? Zor ama imkansız değildir. En azından ortalığı bulandırmaya, küresel efendilerinden aldığı cesaretle ülke içinde muhalefet zemininden siyasi müttefikler kazanmaya devam edecektir.

Bu arada kripto konumunu hala sürdürebilen, gri kadrolarında yer alan veya mücadeleden kaçarak, sureti haktan görünen korkaklardan da yararlanmaya çalışacaktır. Bir de darbeye doğrudan katılanlar dahil örgüt üyelerine bağışlanma kampanyası güdenler eliyle de FETÖ mücadelesinde zaafların baş göstermesini arzulayacaktır.

Hangi şer hevese, arzuya, umuda kapılırsa kapılsın, Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan ve onun kararlılığının önderliğiyle mücadeleyi sürdüren yılmaz savaşçılar, hiçbir şer planına yenik düşmeyecektir. Ne bugün… ne de yarın…

Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu Diğer Yazıları