Yazarlar

Her yolu denediler başaramadılar. Ama vazgeçmediler şimdi de 2023 seçimine yöneldiler.

Darbe girişimleriyle, kalkışmalarla, komplolarla başaramadıklarını, bu defa yine iç cepheyi hedef alarak, kaosa yol açarak, fitne- fesat odaklarını hareketlendirerek, nefret ve kin salgınına zemin hazırlayarak sonuç almaya çalışacaklar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan kurtulabilmek için, Türkiye'yi hedefinden uzaklaştırabilmek için ellerinde hangi imkan varsa kullanacaklar. Türkiye'de sığınmacılar, mülteciler konusu kullanacakları yeni silahları.

Şimdi de özellikle Suriyeli sığınmacılar üzerinden kaos senaryosu devrede. Rakamları çarpıtarak, sokaklara provokatörleri salarak, sosyal medya üzerinden başta FETÖ'cü hesaplar olmak üzere birçok sahte hesaplarla kışkırtma çabasını en üst seviyeye çekebilmenin gayretindeler.

Türkiye'nin iç barışı, iç bünyesi hedef tahtasında. Emperyalizm; eski- yeni, gizli-açık tüm unsurlarını, tüm aparatlarını, tüm fonladıklarını harekete geçirmiş durumda. Emperyalizmin kirli oyunları ve oyuncakları yeniden gözden geçirilerek sahneye konuyor. Bunun için özel bütçe ayrıldığı, özel yöntemlerle senaryolaştırıldığı giderek belirginlik kazanıyor.

Ekonomik sıkıntılar üzerinden işlenen bu senaryonun hedefi; kışkırtma ve tahrik dozunu yükseltmek, sokaklara yaymak ve hükümeti zora sokarak alaşağı edebilmek.

Sosyal medyanın da çok aktif ve etkin kullanılması esas alınıyor. Sosyal medyada sahte görüntülerle, mülteci akının sürdüğü yalanını pompalayarak, ülkenin sınırlarına yönelik "kontrol edilemiyor" kirli algısını yerleştirerek, resmi açıklamaları ve rakamları hiçe sayarak, hiçbir kanıta dayanmayan provokatif haber ve açıklamalarla, kitleleri yanlışa sürüklemek, yabancı düşmanlığını yayarak sonuç almaya çalışmak en büyük şer hevesleri.

Gözlerini kararttıkları anlaşılıyor. Terör örgütleri eliyle başaramadıklarını bu yolla başarmayı umut ediyorlar. Siyasi kulvarlara yönelmiş durumdalar. Muhalefete destek paketinin en önemli bölümünü bu konuya ayırmış durumdalar. Her kim ki, bu desteğe ilgi duyarsa bu paketin bu en önemli konusunun da ateşli, tahripkâr propagandisti olmayı benimsemiş olacak. Şimdiler de görülüyor ki, bu role soyunanlar, sahne almaya başlamış durumdalar.

Elbette Türkiye sığınmacı konusunu, ülkesine zarar vermeyecek şekilde yönetmek zorunda.

Bu konuda titiz çalışmalar yapılıyor. Sınır güvenliğine yönelik hassasiyet, teröre karşı verilen mücadeledeki başarıyla güçlü tutuluyor. Yeni adımlar atmaya da hazırlanılıyor. Emperyalizmin ve uzantılarının Türkiye'ye karşı yeni bir silah olarak kullanmasının önüne geçebilmek için yeni stratejiler oluşturuluyor.

Suriye'de güvenli bölgeler oluştukça geri dönüşlerin yolu açılıyor. Nitekim 2016 yılından itibaren Türkiye'nin Suriye'de oluşturduğu güvenli bölgelere 500 bin Suriyeli gönüllü geri dönüş yaptılar. Şimdi yeni geri dönüşlerin sağlanmasına yönelik yeni adımlar atılıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'de İdlib'de inşa edilen briket evlerin anahtar teslim töreninde, 1 milyon Suriyelinin ülkelerine geri dönüşü için yeni bir proje hazırlığında olduklarını duyurdu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan; "Özellikle briket evler bu adımların biri. 1 milyon Suriyeli kardeşimizin geri dönüşü için projenin hazırlıkları içerisindeyiz. Azez, Cerablus başta olmak üzere yürüteceğimiz proje günlük hayatın tüm ihtiyaçlarını karşılayacak bu proje her şeyi kapsayacak.

Gönüllü geri dönüşler için yeterli zemini hazırlamak için gayret içinde olacağız. Suriyeli kardeşlerimize hayırlı olmasını diliyorum.

13 ayrı bölgedeki yerel meclislerle birlikte yürüteceğimiz bu proje bir hayli geniş kapsamlıdır. Konuttan hastaneye kadar günlük hayatın tüm ihtiyaçlarıyla tüm altyapı bu proje içinde yer alacaktır. Geri dönüşler için gerekli zemini hazırlamanın gayreti içerisinde olacağız" dedi.

Suriye terör tarlası olmaktan kurtuldukça, güvenli alanları artacak ve geri dönüşler çoğalacaktır. Emperyalizmin kirli ve kanlı ajandasının oyun sahası haline getirilen Suriye'de teröre karşı tek mücadele eden ülke olarak Türkiye, bu sorunun da üstesinden gelecektir.

Emperyalizmin her cenahta kontrol ettikleri unsurlarıyla, etki ajanlarıyla Türkiye'nin iç cephesine yönelik provokasyonları başarılı olmayacaktır. Buna inancımız tamdır.

Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu Diğer Yazıları