Yazarlar

Kürt kardeşlerimizi emperyalizmin tuzağından kurtarmak kimin görevi? Her şey çok açık değil mi? Yıllardır şiddeti, terörü, yıldırma yöntemlerini benimsemiş bir örgüt eliyle sözde Kürtlerin hamiliğine soyunanların ajandalarında yazılı olan kirli ve karanlık çıkar hesapları olanca çıplaklığıyla gün yüzünde değil mi? 

ABD ve Avrupa’nın kimi ülkeleri birbirleriyle yarışırcasına PKK terör örgütünü yıllarca destekleyerek, her türlü ihtiyacını karşılayarak sahada etkinliğini her daim diri ve canlı tutma çabaları herkesin gözünün önünde cereyan etmiyor mu? 

Son zamanlarda Suriye üzerinden devam edilen destek ve yönlendirme ile Suriye’nin parçalanması suretiyle oluşacak yeni atmosferin kimin işine yarayacağını tespit etmek çok mu zor? 

Bölgenin tüm mazlum halklarını birbirine düşman kılarak, kendi çıkarları için bölgenin haritasını değiştirip, kendine bağımlı kukla oluşumlar tasarlayan emperyalist oyunu artık görmemek mümkün mü? Suriye’nin kuzeyinde İsrail’i ferahlatacak bir garnizon devletçiği oluşturma ısrarının başta Kürtleri büyük bir tuzağa düşürerek, yem edeceğini görmek ve bunun önlenmesi için mücadele etmek kimin görevi? 

Doğu Akdeniz’in yüzyıllarca yetecek doğal kaynak zenginliğinin kokusunu alan sömürgeci emperyalizmin yeni oyun alanında Kürtleri kendi çıkarları için kullanacağı ve bunun tüm mazlum halkları yeniden köleleştirmeye yol açacağını saptamak ve buna karşı durmak kimin görevi? 

Suriye’nin ve Irak’ın kuzeyindeki bu emperyalist projeye karşı, Türkiye’nin; Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve şimdi de Pençe askeri harekatlarıyla vurduğu darbeye kimlerin destek olduğunu kimlerin köstek olduğu artık netleşmedi mi? 

Erdoğan düşmanlığındaki akıl tutulmasına uğrayanların bu gerçekleri görmek istememelerinin savurduğu pozisyonun ülke adına rahatsızlık verici noktaya ulaştığını saptamak çok mu zor? 

HDP’nin hiçbir şekilde PKK/PYD-YPG terör organizmasının uzantısı olmaktan kurtulmak istemediğini, bunun doğrudan emperyalist projenin bir parçası olmaya dayalı olduğunu ve bunun da başta Kürtlere yapılmış en büyük kötülük olduğunu görmek çok mu zor? HDP için hukuki bir işlem yapılmamasının bu gerçeği değiştirmediğini saptamak çok mu güç? 

Nedir bu akıl tutulması? Nedir bu vicdan çoraklaşması? Sultan Alpaslan ve Selahaddin Eyyubi’nin bu toprakları haçlı emperyalizmden kurtarmasının karşılığı, emperyalizme ve onun sömürge planlarına piyon olmak mıdır? Kürtler ve Türkler buna razı olur mu? İstiklallerinden kolayca vazgeçer mi? Çanakkale ruhunu kolayca yok eder mi? 

“Hangi istiklal vardır ki, yabancıların nasihatlarıyla, yabancıların planlarıyla yükselebilsin” diyen Gazi Mustafa Kemal’in kurduğu CHP’ye gönül verenler, bugün emperyalizmin HDP/PKK/PYD-YPG maskesine teslim mi olacaklar? İstanbul seçimini kendisi için beka meselesi olarak gören emperyalizmin, HDP/PKK/PYD-YPG/FETÖ oyununa kolayca gelecekler mi? 

Tüm bu soruların cevapları bellidir, nettir, tartışmaya meydan vermeyecek düzeyde açıktır. Bundan kaçınanlar, görmek istemeyenler Türkiye’nin geleceğinde söz sahibi olamazlar. 

Yeter artık maskeler düşsün. Kimin kime hizmet ettiği artık anlaşılsın. Kürtleri emperyalizmin sömürge projelerine kurban etmek isteyenlerin planları görülsün. Türk-Kürt kardeşliğini bozarak, tüm mazlum halkların yeniden küresel terör ve sömürü baronlarına yem edilmek istenmesinin kirli ve karanlık çabaları anlaşılsın. Çabamız da, mücadelemiz de, varlığımız da bunun içindir… Başaracağız… 

Mübarek Ramazan Bayramınızı tebrik ederim…

Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu Diğer Yazıları