Yazarlar

Cevdet Erdöl

Cevdet Erdöl

15 Temmuz: Necip Milletimizin Necis Bir Zillete Karşı Zaferidir! 

Cevdet Erdöl tüm yazıları

Dünyada başka bir millet, başka bir toprak bilmiyorum ki üzerinde ülkemiz kadar derin hesaplar yapılsın ve kirli oyunlar oynansın. 

Ne hazindir ki bu necip milletin yakın tarihi, adeta bir darbeler tarihi olmuştur. Fakat ne muazzam tecellidir ki menfur 15 Temmuz hadisesi, bunun hem zirve ve hem de çöküş noktasını teşkil eder mahiyette cereyan etmiştir. Öyle ki başladığı yerde bitmiş, yitmiş ve gitmiştir. Hainler bu iğrenç cürümlerinden hem dünyada ve hem de ahrette zelil olmaktan başka bir netice elde edememişlerdir. Bir daha da ebediyen hiçbir netice elde edemeyeceklerdir. 

15 Temmuz gecesi bu necip Millet, bir necis zillete karşı kıyamete kadar ilânihaye unutulmayacak en ağır silleyi indirmiştir. İşte en sarih ve kesin bir şekilde anlaşılmıştır ki şühedanın aziz kanıyla sulanan bu aziz topraklar, asla sahipsiz değil! O gece bütün dünya, anaların ne yiğitler doğurduğunu ve o koç yiğitlerin hamurunu imanla yoğurduğunu görmüştür. 

15 Temmuz gecesi kahraman milletimiz, gözünü dahi kırpmadan tankların, topların ve mermilerin üzerine sel olup akmış ve yıldırım olup hainlerin tepesine tepesine çakmıştır. 

Çanakkale’de dönemin en güçlü armadasına “Dur bakalım! Benim göğsümde bu yüce iman durdukça geçemezsin!” diyen bir milletin, bir inancın ve bir imanın devamı 15 Temmuz gecesi hainlere gene aynı dersi vermiştir. 

Mehmet Akif’in, “Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın/ Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın / Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın / Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın” ikazı ve müjdesi 15 Temmuz gecesi tecelli etmiş, fecir doğmadan, hainler iğrenç ihanetlerinde boğulup gitmişlerdir. 

Bu aziz millet, Gövdesini alçakların darbesine siper etmiş ve Hakk’ın vaat ettiği gün şükürler olsun ki çok çabuk doğmuştur. Hatta Akif’in ifade ettiği gibi yarından da yakın gerçekleşmiştir. Gece bitmeden, bu aziz milletin imanı ve iradesi; küfrün yangınını o pak nefesleriyle söndürmüştür. İşte son asırda darbe üstüne darbe yiyen, evladı çiğnenen, mukaddesatı kirletilen ve öz yurdunda parya olan bir millet, iradesini yeniden eline almıştır. İşte böyle bir aziz milletin say-ü gayreti neticesinde yüce Allah ezanları susturan darbelerden, darbeleri bastıran salalara kapı açmıştır. 

15 Temmuz sadece alçakça bir darbeyi sindirişin tarihi değildir. Çok daha derin ve geniştir 15 Temmuz’un tefsiri. Milattır, müjdedir, ibrettir, derstir, zaferdir, şuurdur, hikmettir, diriliştir, kurtuluştur, ayağa kalkış ve en nihayet bir milletin kendine gelişidir 15 Temmuz. 

Bu aziz vatanın üzerinde kirli emelleri olan bütün dış mihraklara indirilmiş tevhit tokadıdır 15 Temmuz. Bu yönüyle 15 Temmuz, necip bir milletin irade beyanı, evrensel tam bağımsızlık manifestosudur. Artık kirli hesapların, derin darbelerin, yüce bir milleti esareti altına alamayacağının haykırışıdır! 15 Temmuz atalarımızın mübarek kanıyla sulanan bu aziz topraklarda, kutlu uyanışın, birlik-beraberlik ve kardeşlik ruhunun yeniden dirilişidir. 

15 Temmuz gecesi gerek Türkiye’de ve gerekse dünyada bir dönüm noktası olmuştur. Bu artık küresel bir milattır. Herkes arşa çıkan gerçeği, daha o gece son bulmadan görmüştür. Alamut Kalesi’ndeki haşhaşi lideri Hasan Sabbah’ın günümüzdeki versiyonu, milletimizin düşmanlarının kuklası, bir ömür verdiği ihanetinin büyük bir hüsrana uğradığını kendi gözleriyle görmüştür. İki yüzlü (hem de yüzsüz!) Batının, yüz yıldır yok etmeye çalıştığı Anadolu insanının imanının, yine aynı korla yandığını görmüştür. Malazgirt’te Alparslan’ın küffarı yerle bir eden cengâver yiğitlerinin geri döndüğünü görmüştür. Bir milletin iradesine ve iradesiyle seçtiği Reis-i Cumhuruna nasıl sahip çıktığını görmüştür. Aynı Reis-i Cumhurun canı pahasına asil milletine, aziz vatanına, kutsal değerlerine sahip çıktığını görmüştür. 

Bütün bu değerleri uğrunda cansiperane ölümü göze alan bu aziz millet, bütün dünyaya, “Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar, benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var! Dünyanın topu, tankı neye yarar” manifestosunu sergilemiştir. 15 Temmuz bir fetihtir demiştir. 

15 Temmuz’da canı pahasına liderine, iradesine ve ülkesine vurulmuş bu kara lekeyi yerle yeksan etmek için sokaklara çıkmış herkes gazidir. 

Şehitlerimiz ve gazilerimiz asla ve asla bu millet tarafından unutulmayacak, unutturulmayacaktır. 15 Temmuz’un ikinci sene-i devriyesi münasebetiyle O gece Bayrak inmez, Ezan dinmez, Vatan bölünmez diyerek zulme rıza göstermeyen, bedenleriyle işgal girişimini püskürten 249 şehidimizi rahmet 2 bin 195 gazimizi de minnetle ve şükranla anıyorum. 

Çok iyi bilinmelidir ki, 15 Temmuz tıpkı öncekiler gibi sadece içimizdeki hainlerin tek başlarına niyetlenebilecekleri veya yapabilecekleri bir hadise değildir. FETÖ sadece taşeronluk yapmıştır. Asıl işverenin “Dost Bildiklerimiz” olduğunu asla ve asla unutmayalım, unutturmayalım. 

Sağlık ve afiyet içinde kalınız. 

Cevdet Erdöl Diğer Yazıları