Dengede başlayıp dengede giden maçın ilk yarısında tabelayı Szalai'nin baskıda kaybettiği top belirledi. Bu gol, planı kontra atak olan Olympiakos'u iyice topun arkasında ve kendi sahasında bıraktı.
Fenerbahçe yerleşik savunmayı topa tempo vererek ve defanslarıyla orta sahaları arasına dip paslarla bozabilirdi. Bunu da yapamayınca, topa sahip ancak etkisiz bir takıma dönüştü. Buna rağmen devrenin sonunda Rossi ile gol fırsatı yakaladı. Bu pozisyon ikinci devre Fenerbahçeli futbolcuların neyi yapması gerektiğini gösteren örnek ataktı.
Valencia öyle bir güven veriyor ki, atılan top etkisiz noktaya bile gitse onu alıp bir şeyler yapacağı hissi veriyordu. Hücumda bunu yapan oyuncu sayısını arttırdığında Fenerbahçe'nin topa sahip olduğu anlar daha değerli olacak.
İkinci yarıya bunları yaparak başlayınca hücum zenginliği de peşi sıra takip etti. En net pozisyonda Pelkas'ın şutunun direğe takılması dramatikti.
İyi oynadığımız dakikalarda gelen gol, takımın odağını da dağıttı. Defansta yakın oynamadıkları Olympiakoslu futbolcular da cezayı kesti. Fenerbahçe'nin savunmada diş gösteren takımlara karşı topu kullanma becerisini geliştirmeli ki, zaafları görünür olmaktan çıksın!
Gerçekçi olmak gerekirse, maçın basın toplantısındaki "Avrupa Ligi Şampiyonu olacağız" dememi mi bekliyorsunuz? Biz gelişen bir takımız" sözünün ne kadar doğru olduğunu gösteren bir maç oldu. Fenerbahçe gruptaki fırsatlar kovalarken gelişmeye odaklanmalı.