Kebapçı heykeli ve saçmalık
Bunu da yaptılar.
Kebapçı Selahattin Aydoğdu’nun heykelini diktiler.
Belli ki, Güzel Sanatlar öğrencileri “Türk futbolunun kaderini değiştiren adam” heykeli ile ego sahipliğine tepki göstermiş.
Kebapçıda çalışanların Kurban Bayramı nedeniyle Adana’da olan patronlarının elini öperek bayramlaşması da bir yere kadar eğlenceli.
Ancak Aydoğdu’nun yerinde olsam heykele itiraz ederdim.
İtiraz etmiyorsa, kavgadan sonra şikayet ettiği egonun kendisindeki şişkinliğini gösterir.
Tahminim bu heykel Aydoğdu’nun hoşuna gitmiştir. Koltukları kabarmıştır.
Oysa bu heykel de tıpkı Milliler'in Ukrayna’ya mağlup olmasından sonra “Al şimdi kebapçın kurtarsın” öfkesi kadar saçmadır.
Kebapçı Selahattin ne Türk futbolunun kaderini değiştirdi,
Ne de Hırvatistan galibiyetine kadar grubun iddialı takımlarından Türkiye'den sadece 2 puan alınmasına sebep oldu!..
Bonservissiz oyuncuya dikkat
Türk kulüplerinin yaptığı transferde göze çarpan bir detay var.
Bonservis ücretinin yanında genellikle yazan: Bonservissiz.
Hepsi değil. Fakat büyük çoğunluğu böyle.
Şöyle kıyaslayalım. Türkiye’de Evkur Yeni Malatya, İtalya’da Benevento Calcio ülkelerinin en üst ligine bu yıl yükseldiler.
Çok da transfer yaptılar.
Malatya bonservis ödemeden 8 futbolcu satın almış, Benevento Calcio ise 0 (sıfır).
Bizde bonservis ücreti ödememek övülüyor. Ancak şöyle dezavantajları var.
Sakat/Verimsiz oyuncuya toslama olasılığı artıyor.
İmza parası adı altında daha yüklü para ödeniyor.
Futbolcu maaşları kabarıyor.
Üçüncü şahıslara ödemede kontrol kayboluyor.
İyi takip ile doğru zamanda alınan bonservissiz oyuncuya “Evet”, ancak Türkiye’yi emekli cenneti yapacak uygulamaya “Hayır!”
Geçen hafta sosyal medya “yabancı kuralı” ile yıkıldı.
Zihin açıcı laflar havada uçuştu!
Ama...
Yabancı sınırlaması konusunda öyle bir laf edeceğim ki, bu tivit yürüyüp gidecek tavrı.
Altyapıyla ilgili ahkam kesip, kendi kulübünde genç futbolcu olmamasına ses etmeyenler.
Yerli futbolcuların hepsini aynı kefeye koyup neredeyse yerli düşmanlığına gidilmesi.
Eğer Milli takımda iyi oynayan tuttuğu kulüpten değilse, görmezden gelmek ya da milli takımdaki tüm kötülükleri rakip kulüp oyuncusundan bilmek.
Bunalttı. Usandırdı!..
Fenerbahçeli ve Galatasaraylı Twitter’da birleşti
Galatasaraylı diyor ki “Harika takım kurduk, yabancı karşıtlığı ile dağıtmak istiyorlar.”
Bu karşıtlığın istedikleri seviyede olmayan Fenerbahçelilerin fikri olduğuna inanıyorlar.
#YabancıSınırınaHAYIR etiketi de bu tepki ile ortaya çıktı.
Fakat bunun altında yazanları takip ettiniz mi?
Azılı, kelli felli Fenerbahçeliler de yabancı sınırına hayır diyor.
Euroleague şampiyonu olduklarında kendilerine “yerli oyuncu yok” dendiğinden idmanlılar belki.
Bizim iyi olmamızı istemiyorlar, boş bir paranoya.
Taraftar oyuncuların milliyetine bakmadan kaliteye evet diyor aslında. Nokta.
Fenerbahçeli, Beşiktaşlı, Galatasaraylı, Trabzonsporlu…
Yabancıya sınırına hayır etiketinin altında birleşti.
Aziz Yıldırım’ın dedikleri
Profesyonel takım sayısının fazla bulup, azaltmayı ilk o teklif etti.
Bugün yabancı sınırlanmasın diyenler, o gün yerli oyuncu çığırtkanlığı yaparken, “Sınırsız yabancı” fikrini ilk o ortaya attı.
Şimdi de doğru söylüyor: “Fazla transfer Türk futbolunu batırır”.
Aziz Yıldırım’ın önceden söyledikleri ülke futbolu için ne kadar erkense, şu anda söyledikleri o kadar geç!