Fenerbahçe antrenmanlarda derbi stresini azaltıp basın toplantıları ile futbolcularını konuşturarak onları maça odaklıyor ve sorumluluk yüklüyor.
Galatasaray antrenmanlarda derbi stresini azaltıp son antrenmanı taraftarla statta yaparak futbolcularına motivasyon yüklüyor.
Fenerbahçeli futbolcular 19 yıllık seriyi düşünerek değil; şampiyonluk yolunda devam mı, tamam mı duygusu ile oynar.
Galatasaraylı futbolcular 19 yıllık seriyi bitirip şampiyonluk yolunda dev adım atmak için oynar. Berabere kalırlarsa da üzülmez.
Köşe vuruşları ve serbest atışlarda kağıt üzerinde Fenerbahçe avantajlı.
Galatasaray, Vida’nın köşe vuruşundan kazandığı gole benzer bir gol atmak istiyorsa, en iyi kafa vuran oyuncusu Maicon’un pozisyona geç kalması lazım!
Galatasaray’ın bekleri Linnes ve Nagatomo tempoları ile avantaj, rakibin atacağı yüksek ters toplarda dezavantaj.
Fenerbahçe’nin Mehmet Topal ve Josef de Souza’ya yapılacak baskıda yapacakları maçın kaderini belirler.
Fenerbahçe’de devre arasında transfer yapılmaya ihtiyaç olan sol bek mevkii şu an takımın en güvenilen pozisyonu.
Serdar Aziz formda, ancak derbi maçlarda hataya açık oyunu defanstaki en büyük risk.
Önceki yıllarda derbi öncesi en güvenilen isimler olan Volkan Demirel ve Muslera performanslarıyla skorda etkili olur.
RADYODAN AL HABERİ
Başarılı radyocu. Pardon! Kendi değimi ile iknatör ve sandırıcı Ceyhun Yılmaz dün bir tweet attı.
“Hangi üçlü daha iyi? Donk-Belhanda-Selçuk mu, Fernando-Belhanda-Selçuk mu, Fernando-Donk-Belhanda mı?”
Sonradan sildiği için ilk iki üçlüler bunlardı sanırım. Meraklı olan gazeteci için aslında bir haber vardı ortada.
Tüm haberlerde Fatih Terim’in orta sahada Fernando ve Donk’tan hangisini oynatacağının kararını vermeye çalışıyor denirken, acaba Terim başka bir orta saha kurgusu üzerinde mi çalışıyor?
Ceyhun Yılmaz “Fernando-Donk-Belhanda” alternative üçlüsünü dillendirmişken, “Fernando-Tolga-Belhanda” üçlüsü çıkar mı derbiye diye de ben sorayım!
NTVSPOR'A VEDA
Yenileri açılması gerekirken, bir okul bu hafta sonu kapılarını kapatıyor. Bugüne kadar emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler. Basın tarihinde her zaman iyi anılacak ve özlenecek.
SPORUN AĞABEYİ HALİT DERİNGOR
Halit Deringör… Futbola, yakıcı Haziran sıcağında bugün hayalini bile kuramayacağınız haliyle İstanbul’un göbeğinde buğday tarlasının yanındaki yeşil alanda bezden yapılmış topla başlamıştı. Yoksul bir mahallede beraber büyüdüğü Müjdat Yetkiner ile birlikte Fenerbahçe’de oynadı. Efsanelerinden biri oldu. İnsanlığı da o günlere duyulan özlem kadar derin ve kusursuzdu. Büyük futbolcuydu. Güzel yaşadı. İki gün önce kaybettik. Onu yazdığı kitaplarda ona yazılanlarla analım. Ruhu şad, mekanı cennet olsun! “Halit Deringör spor toplumumuzda, kültür ve bilgi toplumumuzda halen varlığını özlediğimiz ender insanlardan biridir” – Şenes Erzik “Beni çok eleştirdin; sana hiçbir gün kızmadım, darılmadım. Çünkü fikirlerinde pazarlık olmadığını, düşüncelerinin samimi olduğunu hep bildim, seni hep sevdim.” – Ali Şen “Başka camialarda olsa ‘Halit Deringör’ gibileri baştacı ederler, bizde ise bir dövmedikleri kalır.” “Halit ağabeyin bizi çalıştırdığı yıllarda attığı güzel tohumlar sonraki dönemlerde Bursa futboluna yansımıştır. Bursa daha 1950’li yıllarda modern futbola kavuşmuştu.”