Yazarlar

Mustafa Kartoğlu

Mustafa Kartoğlu

mustafa.kartoğlu@aksam.com.tr

Trump 'PKK'yı Obama ortak aldı' derken aslında ne yaptı?

ABD Başkanı Donald Trump’ın,

 “Obama PKK’yı ortaklığa dahil etti” sözünü duyunca, 31 Mayıs 2016 tarihli Star’daki yazımı
hatırladım. 

Başlığı şuydu: ABD Senatosu yarın ‘PKK ile de görüştünüz mü’ diye sorarsa... 

Yazıda; 

- Türkiye’nin ABD’ye NATO’nun ikinci büyük ordusu ve bölgenin en güçlü devleti olarak “DEAŞ’ı birlikte temizleme” teklifi yapmasına rağmen, ABD yönetiminin YPG’yi ‘müttefik’ aldığını; 

- YPG’nin Suriye’de çocuk savaşçı kullanma, yerel halkı zorla yerlerinden etme, cinayet, baskı ve el koyma gibi suçlar işlediğine dair BM, İnsan Hakları İzleme Örgütü, Af Örgütü gibi kurumların raporları bulunduğunu; 

- ABD’nin, hem bunları hem de YPG’nin PKK’nın Suriye kolu olduğunu ve örgüt tarafından yönetildiğini bildiğini; 

- Ayrıca PKK’nın ABD yasalarına göre de ‘yabancı terör örgütü’ sayıldığını; 

- 28 Nisan 2016’da, dönemin ABD Savunma Bakanı Ashton Carter ve Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner’ın “PYD/YPG’nin PKK ile ilişkili olduğu” yönünde ifadeleri bulunduğunu hatırlatarak; 

“ABD bir terör örgütüyle ortaklık yapıyor” diye yazmıştım. 

Ve bir gün ‘zurnanın zırt dediği’ noktaya basılabileceğine işaret etmiştim: 

“ABD Senatosu, siyasetçilerin, istihbaratçıların, askerlerin kaçamadığı sorgulamalar yapar. 

Bunu sıkça ‘adam yemek’ için yapar, zaman zaman da Amerikan vatandaşlarının ‘sistemi sorgulamaması’ için ‘görevini yapma’ zorunluluğundan... 

ABD yönetimi, ‘büyük güç’ olmanın vurdumduymazlığıyla hareket ediyor. 

Ancak işler planlandığı gibi gitmediğinde, Türkiye buna engel olduğunda, ‘sistemin güvenliği’ için şu sorular da sorulacak: 

- DEAŞ’la mücadelede, terör örgütü PKK ile ilişkisi bilinen YPG’den başka destek verilecek yerel güçler yok muydu? 

- Dünya çapında terörle mücadele ettiğini söyleyen Amerika Birleşik Devletleri adına PKK terör örgütüyle de doğrudan ilişki kurdunuz mu?

***

Başkan Trump, ‘ilişki’den daha ileri bir şey söyledi: (ABD’nin resmi yayın organı Amerika’nın Sesi sitesindeki çeviriden) 

“PKK Türkiye’nin asli düşmanı. Başkan Obama, PKK’yı devreye sokunca, zor bir iş oldu. Çünkü PKK Türkiye’nin ölümcül düşmanı. Onları ortaklığa dahil ettiğinizde zor bir durum olurPKK var, bizimle çalıştılar. Yani ‘Bizimle birlikte savaştılar’ diyorsunuz. Evet. Toprak için savaşıyorlar.” 

***

Durum şu: 

ABD Başkanı, ABD’nin  terör örgütü’ listesindeki PKK’yı ‘ortaklığa’ dahil etti. Ama onlar ABD için değil, ABD ile birlikte ama ‘toprak için’ savaştılar. Kiminle? DEAŞ’la ama aynı zamanda NATO müttefiki Türkiye ile de... 

Asıl bu durum Senato’da soruşturma konusu olmalıdır. Aynı zamanda BM’de ve Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’nde de. Zira bir terör örgütünü kullanmak bizatihi savaş suçudur ve ayrıca onun işlediği bütün suçlara ortak olmaktır.

***

Trump bunu ‘lafın gelişi’ söylemiş olabilir. Ama Obama’yı sorumlu tutarken, dönemin Başkan Yardımcısı John Biden’i de unutmamış olabilir. 

Biden, 2022 seçiminde Trump’ın en güçlü rakibi. 

Trump hakkındaki ‘azil’ süreci de, oğul Hunter Biden’in Ukrayna’daki işlerinin soruşturulmasını istemesi üzerine başlamıştı. 

Terör örgütü ile ‘ittifak’ yapanlar, hukuki ve siyasi sonuçlarına hazır olmalı. 

Trump karşıtlığı ‘yaptırım ittifakı’ yaratabilir 

Cumhuriyetçi senatör Lindsey Graham, yanına demokratları da alarak ‘partili’ başkanı Trump’a rağmen Türkiye’ye yaptırım teklifi hazırladı. Teklif, bir terör örgütüne karşı bir NATO müttefikine uygulanamayacak hükümler içeriyor. Normal şartlarda bu kabul edilmez.

Ancak tıpkı Türkiye’deki ‘Erdoğan karşıtı ittifak’ gibi bir ‘Trump karşıtı ittifak’ yaratabilir. Benzemezler bir araya gelebilir. Obama-Biden ikilisinin ABD’yi bir ‘terör örgütüyle’ ortak ettiği ve örgütün ‘insanlık suçları’ Amerikan ve dünya kamuoyunun iyice ‘gözüne sokulmalı’… 

Mustafa Kartoğlu Diğer Yazıları