Yazarlar

Mustafa Kartoğlu

Mustafa Kartoğlu

mustafa.kartoğlu@aksam.com.tr

Seçim sonucunu belirleyecek iki seçmen

İstanbul’da adayların seçim stratejisi ortak: Sandığa gitmeyen yaklaşık 1 milyon 700 bin seçmeni ikna etmek.

Aslında ikinci bir kitle daha var; Verdiği oydan pişman olan seçmen.

AK Parti, ‘pişman seçmen’in oyuna 1 Kasım 2015’te talip olmuş ve kazanmıştı.

***

CHP-İP ittifakı HDP, SP ve DP’nin de ‘kısmi’ desteğiyle aslında ‘Beşli ittifak’tı.

Şimdi bu ittifaka DSP de katıldı.

Yani Binali Yıldırım AK Parti, MHP ve BBP’nin adayı, Ekrem İmamoğlu ise 5 partinin adayı.

AK Parti, bu ittifaka karşı daha güçlü bir destek isteyecek.

***

‘Tek bir oy’ artık her zamankinden değerli.

Yaklaşık 50 bin oyu paylaşan Demokrat Parti ile Haydar Baş’ın Bağımsız Türkiye Partisi de kıymete binmiş durumda.

Saadet Partisi, adayını çekseydi oyların bir kısmının AK Parti’ye kaymasına mani olamazdı. Ancak ‘aday göstererek’ CHP’ye destek vermeyi tercih etti.

Ancak yine de AK Parti, Saadet seçmeninden destek geleceğini düşünüyor. Kampanya sürecinde SP seçmenine mesaj verecek programlar ve bazı isimlerle diyalogların olması bekleniyor.

***

Her iki adaya da oy verme potansiyeli bulunan seçmenler de kıymetli; Kürtler.

31 Mart’ta HDP ve PKK’nın “CHP adayına oy ver” baskısı bir ölçüde etkili oldu.

Ancak ‘ikinci tur’da muhafazakar Kürt seçmenin AK Parti’ye yönelmesi olası.

Bu yüzden her iki aday da Kürt seçmenin yoğun olduğu bölgelerde daha çok görünecek.

***

Ortak hedef gruplarından biri de ‘hemşeri dernekleri’.

Zira partiler İstanbul’da ‘kent dinamikleri’nden çok ‘memleket dinamikleri’nin etkili olduğunu gördüler.

***

Bir başka ‘kıymete binen’ noktayı da Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet, Yeni Şafak’ta dikkatlerimize getirdi: 24 bağımsız aday.

Zira toplam oyları 14 bin 657; yani iki güçlü aday arasındaki 13 bin 729 farktan daha fazla!

***

CHP, söylemini ‘mağduriyet’ üzerine kuracak.

AK Parti ise “Mağduriyet yok, asıl AK Parti haksızlığa uğradı; suçüstü yapılmış bir oy hırsızlığı var” diyecek.

AK Parti’nin elinde yasadışı başkan ve üye atanan sandık kurulları ve bu kurulların kontrolündeki sandıklarda ortaya çıkan ‘mühürsüz, imzasız, kayda geçmemiş veya yanlış geçmiş’ oyların belgeleri var.

***

CHP, kampanyayı yine İmamoğlu üzerine kuracak; CHP’yi ve hatta Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nu geri planda tutacak.

Burada hedef, “CHP’ye oy vermem” diyen muhafazakar seçmen ile Kılıçdaroğlu’nu başarısız bulan CHP’li seçmeni ‘ürkütmeden oyunu almak’...

AK Parti de bu kez İmamoğlu’nu çok muhatap almayacak; CHP ve Kılıçdaroğlu üzerinde duracak.

Kılıçdaroğlu adayı övüyor ama kendi neden agresif?

CHP Genel Başkanı, İstanbul kampanyasında  ‘çatışmadan uzak, kucaklayıcı dil’ nedeniyle adaylarını sürekli övüyor. “Bununla kazandık” diyor. Peki aynı dil CHP’ye de kazandırmaz mı?

Neden bu dili kullanmıyor?

Sanırım bu çelişki, CHP’nin ‘seçmen’e değil sadece ‘oy’a ihtiyacı olduğunun göstergesi.

Mustafa Kartoğlu Diğer Yazıları