Yazarlar

Markar Esayan

Markar Esayan

markar.esayan@aksam.com.tr

Gezi faşizmi tarihe nasıl geçti?

Markar Esayan tüm yazıları

Gezi gerici/faşist ayaklanma kalkışmasının 6. sene-i devriyesini idrak ediyoruz. Gerçekten çok karanlık ve o oranda öğretici günler yaşamıştık. Ben açıkçası masumiyet uykumdan Gezi’de uyandım diyebilirim. Dostoyevski okuyan Cemal Süreya gibi o günden beri huzurum pek yoktur.

***

Gezi faşizmi büyük bir medya ordusu, istihbaratçı STK’lar ve her alan serpiştirilmiş etki ajanları sayesinde epeydir altlığı hazırlanmış “diktatör” söyleminin üzerine oturtulmuştu. Takriben 2009’dan sonra Erdoğan’ın ipi çekilmiş olmalıydı. Şu meşhur “One Minute” çıkışını kastediyorum. Bu sıradan bir tartışma değildi. Türkiye’nin Ortadoğu’yu dizayn etme ve Filistin’i yutma noktasındaki stratejiye direneceğine dönük bir kırılmaydı.

***

Erdoğan’ı hal etme görevini sırasıyla FETÖ ve PKK istihbarat örgütlerine ihale etmişlerdi. 7 Şubat’ta Hakan Fidan “alınabilseydi” oradan Erdoğan’a “vatana ihanetten” ulaşacaklar, çok düşük maliyetle bu hal işini başarmış olacaklardı. Oslo süreci bu yüzden sızdırılmıştı zaten.

***

7 Şubat 2012 MİT darbesi kadük kalınca, dönemin “The cemaati” toplumsal bir kışkırtmanın önünü açma çalışmalarına hız vermiş olmalı. Çözüm Süreci Kürtlerin “kışkırtılmasına” engel oluyordu. “The Cemaatin” Çözüm Süreci’nden neden bu kadar nefret ettiğini tabii şimdi daha iyi anlıyoruz.

***

Çok kötü yönetilen bir süreçte çadırların yakılması ve DHKP-C gibi örgütlerin sahaya inmesi ile Gezi krizi nihayet alev almıştı. Çoğunun işin ciddiyetini anlayamadığı veya sindiği, Erdoğan’ın dik durduğu günler geçirdiğimizi hatırlıyorum. Israrla bunun bir darbe olduğunu, asla geri adım atılmaması gerektiğini ısrarla savunduğumu da.

***

İşin sosyolojik boyutu ise öyle derin analizleri filan gerektirmiyordu. (Gerçi üzerine bir kitap yazdım.) Gezi görünürde bir küçük burjuva ayaklanma denemesiydi. FETÖ’nün sağladığı güvenli alanda kumda oynayan çocuklar gibi şendiler. Oysa ne ortada bir özgürlük kaybı, ne de bir diktatör vardı. Sadece muhafazakârlarla eşitlenmeye duyulan öfke ve şımarıklık söz konusuydu. 

Yani Gezi arka ve ön planı ile özünde gerici faşist bir şiddet eylemiydi. Tarihe de böyle geçti.  

Markar Esayan Diğer Yazıları