Yazarlar

Markar Esayan tüm yazıları

Dünyada savaş sonrası düzen değişir veya dönüşürken, ülkemizde de ciddi değişimler yaşanıyor. AK Parti 2001 yılında kuruldu ve 3 Kasım 2002’de girdiği ilk seçimde yüksek bir Meclis çoğunluğuyla iktidar oldu. Kimse o tarihlerde bu partinin ve Recep Tayyip Erdoğan liderliğinin ülkeyi bu kadar köklü bir şekilde değiştireceğini tahmin etmezdi. 

***

Şimdi ise 2019’un sonundayız. Seçimleri tamamladık. Milletimiz, hükümeti/yürütmeyi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teslim etti. AK Parti İstanbul, Ankara gibi önemli kentlerin belediye başkanlıklarını kaybetti. Ancak Meclis çoğunluğu çoğu yerde AK Parti’de. Başkanlık sisteminin verdiği imkanla milletimiz kuyumcu terazisinde oylarını tarttı ve dağıttı. İstikrarsızlık bekleyenler yanıldılar. 

***

CHP’nin HDP’lileşmesinin, İP’in MHP’yi bölmek için ortaya çıkmasının ve yeni particilerin faaliyetlerinin şüpheli yönleri ayrı; ancak dikkatimizden kaçmaması gereken bir de pozitif tarafı var bu konuların. 

***

Kürt sorununun doğrudan müsebbibi, Dersim’i bombalayan İttihatçı artığı CHP zihniyeti, düne kadar aşağıladığı, yok saydığı Kürt vatandaşların ağzına bakmaktadır. Bu mühendisliğin nerede pişirildiği değil, neye dönüşeceği önemlidir. Yine aynı din düşmanı CHP artık öyle kolay kolay milletin namazı-niyazıyla uğraşamayacaktır. 

***

  Tabii ki AK Parti dinamosu olduğu bu değişimin etkilerinden münezzeh değildir. Toplumun her kesimi ile farklı bir ilişki kurmak zorundayız. PKK ve emperyallerle mücadele ayrı ve elzem bir şeydir. Bundan kimse taviz verilmesini bekleyemez. Demokrasi laçkalık değildir. Kürtçülük heveslisi olan, bölücü niyetler taşıyanlar Kuzey Irak’ta geç kalmış ergen asabiyelerini tatmin edebilirler, bu imkan da artık mevcuttur. 

***

Ancak Türkiye vatandaşı Kürtler (ve her kesimden insanımız), bu devletin, partilerin, bürokrasinin her alanında eşit biçimde olmalıdırlar. Bu konuda tam başarıyı yakaladığımızı iddia edemem. Devlet ve temsil alanlarının yapısını adil, çoğulcu bir anlayışı geliştirmemiz gerekli. Burada tek esas, şu ırktan, şu mezhepten, şu dinden, şu mahalleden olmak değil, yerli-milli ve yurtsever-demokratlık olmalıdır diye düşünüyorum. 

***

Açıkçası aktüel tartışmalar çok vaktimizi alıyor. Asıl meselenin bunlar olduğunu düşünüyorum.  

Markar Esayan Diğer Yazıları