Beşiktaş için Karabük maçı, tırmanma şeridinden önceki son düzlüktü.
Bundan sonra Konyaspor deplasmanıyla start alan, gerçekten çok çetin bir periyot başlıyor.
Karabük maçı Beşiktaş’ın bu yokuş için zihinsel anlamda ne kadar hazır olduğunu görme açısından önemliydi.
Şenol Hoca’nın sahaya çıkartacağı 11, bana göre bundan sonra da tercih edeceği 11 olacak. Sadece Negredo konusunda kuşkularım var.
CV’si bu kadar iyi olup da bu kadar güvensiz ve dağınık görünen Negredo’nun öncelikle zihnini ‘kötü’ düşüncelerden arındırması gerekir. Topu göğsünde düzeltip, karşı karşıya kalecinin üzerine vurduğu pozisyon, onun bu konudaki problemini gözler önüne seriyor.
Zor olanı yaptıktan sonra bir an önce gol atma ‘iştahıyla’ kaleye bakmadan en kötü vuruşu yaptı. Onun soğukkanlılığını yitirdiğini gösteren pek çok örnek var maç içinde.
Bence Şenol Hoca onun zihinsel engellerini aşmasını beklemek yerine, henüz bu tür paradigmaları olmayan Love’a şans vermeli. Kısa vadeli bir çözüm için daha iyi seçenek gibi duruyor. -Ki ben bunları yazarken, Şenol Hoca da benim gibi düşünmüş olacak ki Love’u test etmek için çok nadir yaptığı erken değişikliklerinden birine gitti. Love’u oyuna aldı. Sonrasını yazmaya gerek yok.-
Maç hakkında çok fazla bir şey yazmaya da gerek yok. Karabük zaten ilk 10 dakikada savunmada yaptığı 10’dan fazla basit hatayla, Beşiktaş’a çok pozisyon vereceğini gösterdi.
Onların bu ürkekliği Beşiktaş’ı daha çok cesaretlendirdi ve mücadele ‘Ağır sıklet, tüy sıklet’ maçına dönüştü. 2-0’dan sonra da Negredo’nun zihinsel dağınıklığının bütün Beşiktaş’a sirayet ettiğini gördük. Love hariç.
Onun kendini kanıtlama ihtiyacından kaynaklı bir özel gayreti vardı. Tabii bir de Medel… Müthiş çalışkan ve oyun konsantresini hiç yitirmiyor.
Ama şu bir gerçek ki bundan sonraki periyotta başarı için 11 oyuncunun da Medel, Pepe olması gerekiyor.