Yazarlar

1

Bundan yaklaşık 20-25 gün önce 'İstisna'dan genel hüküm çıkar mı?' başlıklı bir yazı yazmıştım.

Yazı; Mehmet Metiner'in 'aidiyetler değer üretmez/üretmemeli' düşüncesi etrafında kurguladığı 18 Ocak 2021 tarihli Yeni Şafak'ta ki yazısına eleştirel bir yaklaşım denemesiydi.

Ancak, ne kadar dikkatli davransam da aramızdaki hukuku zedeler korkusuyla yayınlamaktan vazgeçmiştim.

Mehmet Metiner daha sonra 8 Şubat 2021 tarihinde 'Türkiye Kürtleri Olarak Yeni Bir Ses Veriyoruz' başlıklı bir yazı neşretti.

Bu yazısında Metiner bir grup arkadaşı ile (Cemal Kaya, Fatma Selman, Kutbettin Ömeroğlu, Mehmet Karataş, Engin Akel, Irgan Karataş) bir dernek kurduklarını (DEMOKRASİ VE BİRLİK DERNEĞİ) duyuruyor.

Ve derneği tanıtım babında şunları söylüyor.

"Derneğimiz bu ülkeye kendini ait gören, bu milletin değerlerine düşman olmayan, terör ve şiddet yöntemini koşulsuz reddeden tüm kürtlere açıktır.

Derneği kuranlar kürtler olmasına, dernek; 'Türkiye Kürtleri olarak yeni bir ses veriyoruz' diye kendini duyurmasına rağmen, Metiner söz konusu yazının bitimine doğru;

"Biz sadece Kürt değiliz, yalnızca Türk değiliz. Biz hem Kürdüz hem Türküz hem Arabız hem Çerkeziz... Biz hep birlikte Türkiye'yiz" diyerek derneği ve kendilerini 'kürt' olma aidiyetinden daha üst bir konum 'Türkiyeliyiz' aidiyetine taşıyor...

DEMOKRASİ VE BİRLİK DERNEĞİ hayırlı, uğurlu olsun. Amaçlandığı gibi inşaallah, Kürtlere ait gür bir ses olarak Türkiye coğrafyasında dolaşsın...

2

Benim eleştirel yaklaştığımı söylediğim birinci yazısında Mehmet Metiner, Kemal Kılıçtaroğlu'nun peygamber soyundan gelme iddiası üzerine;

İstisnai bir durumdan iddialı genel bir hüküm çıkarmış; 'aidiyetler değer üretmez' demeye getirmişti...

Metiner'in aktardığına göre Kemal Kılıçtaroğlu CHP'ye Genel Başkan olduktan sonra kimi çevrelerce onu istiskal etmek ve yıpratmak için Alevi Kürd-Zaza olduğuna vurgu yapılır;

Kılıçtaroğlu taraftarları da bunu püskürtmek için onun aslında Türkmen olduğunu ve peygamber soyundan geldiğini söyler...

Bu aktarımdan sonra Metiner;

"Hiç kimse aidiyetinden dolayı değerli veya değersiz değildir" hüküm cümlesini kuruyor.

Daha da giderek;

"Kim ki aidiyetler üzerinden bir değer ideolojisi oluşturmaya kalkışırsa biliniz ki o insanlığa ve insanlık değerine karşı bir suç işliyor demektir" diyor.

Bu tür söylemlerde mutad olduğu üzre de Hz. Nuh'un oğlunu, Ebu Cehil'i ve Ebu Leheb'i örnek gösteriyor...

Ancak; Nuh'un oğlunun gemiye binmemesi istisnai bir durumdur.

Hz. Nuh Gemisine her cinsten bir çift almakla genel maksadı yerine getirmiştir.

Keza Kureyş kabilesi de içinde Ebu Cehil ve Ebu Leheb gibi muannidleri barındırmasına rağmen, bildiğim kadarıyla, genel olarak akrabaları Hz. Muhammed Mustafa'nın yanında yer almışlardır.

Kaldı ki söz konusu ettiğim ikinci yazıda Metiner, Kürd olmaya, Kürd olma 'aidiyetine' bir değer atfederek yola çıkmakta: "kendini bu ülkeye ait görmek", "milletin değerlerine düşman olmayan" kürtlerden bahsetmekte.

Taktir edersiniz ki tırnak içerisine almış olduğum ifadeler birer değere isabet etmektedir.

Hele "Türkiye'yiz" ifadesinin onlarca/yüzlerce değeri kapsadığını/içerdiğini düşünürsek;

Metiner dostumun birinci yazısındaki hüküm cümlelerinin açığa düştüğünü görürüz.

3

Velhasıl

Eğer 'aidiyet'lerimiz (soy-sop, kavim-kardaş, topluluk, cemaat, kültür, coğrafya, millet, din v.s) bir değer üretmeyecekse/üretemiyorsa;

Başta Tarih ve Sosyoloji Biliminin kurucu babası sayılan bazılarına göre İslam Medeniyetinin yetiştirdiği en büyük düşünürlerden biri olan İbn-i Haldun'un 'asabiyet' teorisinin (neseben de-sebeben de) hiçbir anlamı değeri yok demektir.

Eğer aidiyetlerimiz bir değer üretmeyecekse topyekün 'yaşama biçimimizi' işaret eden kültürden söz bile etmeyiz.

Eğer aidiyetlerimiz bir değer üretmeyecekse, taklit ederek varolmayı/varkalmayı ve bir topluluk içinde yaşamayı öğrendiğimiz 'gelenek'in hiçbir fonksiyonu yoktur, olmamalıdır demektir.

Eğer aidiyetlerimiz bir değer oluşturmayacaksa, mesela, sosyolojiyi eğitim örgüsünden de, hayatımızdan da çıkarmamız gerekir.

Oysa biz aidiyetlerimiz arasından geçerek/seçerek tercihlerde bulunuruz. Tercihlerimiz de bizim şahsiyetimizi oluşturur.

Selam ile...

Hüseyin Besli Diğer Yazıları