Ligin ikinci yarısına umut taşımak için, sertlik dahil bütün gücüyle saldıracağı belliydi Karabükspor’un. Trabzonspor’un sakince beklemesi doğruydu ama topla oynamak yerine pas oyununu daha seri yapması, bu direnci kırmanın tek yoluydu. İlk 10 dakikada ev sahibi ekibin baskısının azaldığı dö- nemden itibaren hızlı hücum girişimlerinde Okay ve Onazi, son derece etkiliydi. Pas dağıtımını iyi yaptılar ama önlerindeki dörtlü, kötü performans gösterdi. Karabük’ün Yatabare önderliğindeki ilerideki dörtlüsü ile, ligin en az gol atan ekibi olduğuna inanmak ger- çekten güç!
Trabzonspor’da Burak Yılmaz istekli, orta sahada verdiği paslar tamam da, birileri ona, ceza alanı içi ve çevresinde de pas vermesi gerektiğini hatırlatmalı. Karabükspor’da İlhan ve Poko’nun üretkenliğine karşı Trabzonspor’da Yusuf ve özellikle Olcay, yetersizdi. Pozisyon kısırlığı yaşarken Rıza Çalımbay’ın N’Doye ile umut araması uç bir hamleydi. Bek Osman ile maçın övgüyü en çok hak edeni Yatabare’nin golünden sonra fark da gelebilirdi.
Tam bu sırada Trabzonspor, hücumdaki tek doğrusunu yaptı, Abdülkadir’in defans arkasına attığı top Burak’la sonuç buldu, Bordo-Mavililer kendine geldi. Hatta sonrasında yine aynı ikilinin işbirliğinde Burak’ın etkisiz kafa vuruşu ve son saniyede Sosa’nın direğe takılan frikiği ile galibiyeti kaçıran taraf oldu.
Açık ara ligin son sırasındaki Karabükspor daha dirençli ve istekli, mücadeleleri de alkışlıktı; beklenen de buydu. Ama 5 maçlık seri yapan, formda Trabzonspor’un bu kadar üretkenlikten uzak olması, Çalımbay’ın da onlara uyması şaşırtıcıydı. Son bölümdeki arzusu ise, ikinci yarı öncesi camiayı diri tutması anlamında önemliydi.