Statü engeli ve cezalı oyuncular nedeniyle yarım takımla sahaya çıkan Y.Malatyaspor’un durumu, hem de ilk yarım saatte gelen 2 golün şoku, üstelik karşısında şampiyonluk adayı Trabzonspor varken, maç heyecanının daha o bölümde biteceği hissini verdi açıkçası. Ama son 9 maçtan sadece 2 puan çıkartabilen ev sahibi ekibin bunca olumsuzluktan sonra oyuna tutunma çabası takdirlikti gerçekten. Y.Malatyaspor, en güvendiği yerden darbe yedi iki golde de. Farnolle, köşeye giden topa çift yumruk yükseldi, tek elle uzansa omuz boyu uzayacak, böylece en azından birini önleyebilirdi belki de. Telafi için başta Acquah, Donald ve Gökhan Töre üçlüsü çok çalıştı 30-45 arası, çabaları farkı 1’e indirdi devre bitmeden. Formsuz Mikel ve Ndiaye varken A. Parmak’ın ilk 11’de olması, -Başakşehir maçı rotasyonu mudur bilinmez ama-, forma adaleti adına olumlu bir fotoğraf Trabzonspor adına. Sosa-Parmak’ın uyumu, geçen yılki çıkışta önemli etkendi ve bunu bu sezon çok arıyor bordo-mavililer. Onlardan ara ara eski sinyaller geldi ama Nwakaeme ve Ekuban’ın sessizliği Malatyaspor’un direncinin kırılmasını çok geciktirdi. Zirve yarışında her zaman ‘Fırtına’ eseceğini iyice zihinlere kazıyan maçta 3 ismin özel çabası dikkate değerdi: Hüseyin Türkmen hızı, dönüşü ve zamanlaması kusursuz. Topu oyuna sokma sorunu vardı, Nwakaeme’nin maçı bitiren golünün mimarıydı dün. Abdülkadir Ömür eskisi gibi, klas. Ama kendini koruması gerekirken, mesela 22’de kaleciye geri pasa yaptığı 50 metrelik baskısı O’na özel bir durum. Ve kaybolan bir değer, Gökhan Töre; geçen hafta kadro dışıydı, bu kez futbola dönme çabasında kararlıydı sanki!