Geçen hafta Galatasaray karşısında hücumda faydalı, defansta ise çok kötü performans göstermişti Trabzonspor. Dün savunmada hiçbir şeyin değişmemesine şahit olmak ilginç gerçekten. Çoğu atağa iki kişi ile çıkan Alanyaspor karşısında birçok pozisyonda acemice hatalar yaptı bordo-mavililer. Kaleye bir metre mesafeden iki gol yemenin açıklaması zor olmalı.
Birkaç hafta öncesine kadar Trabzonspor’da, ‘sağ bek Pereira ortalar, sol bek Novak golü atardı’. Hücum zenginliği bir yana, futbol adına en güzel, en keyifli organizasyonlara imza atan Trabzonspor’un kimyası bozulmuş gerçekten. Ritmini bir türlü yakalayamayan Kamil Ahmet ve sol bekte ısrarın işe yaramayacağı çok net belli olan Amiri ile yol almaya çalışıyor bordo-mavililer ama olmuyor bir türlü.
Bu durumda daha üretken olması gereken orta alanın hali daha şaşırtıcı. Haftalardır beklenen Sosa’nın terlemekten korkar hali, Abdülkadir’in yine-yine etkisizliği. Birçok etken dünkü yenilgiye neden olabilir. Ama anlaşılmaz şeyler de var:
Mesela penaltıyı niye halen Rodallega atar? Bir sezonda 4 kez penaltı kaçıran oyuncudan ne bekliyordu Ünal Karaman? Sosa, Yusuf gibi usta ayaklar varken hem de!
Yenilen ilk golde Amiri’nin Cisse’yi seyretmesinin izahı var mıdır?
Geriye düştükten sonra defansta Kamil’i çıkartıp yerine stoper Hüseyin’in sağ beke gönderilmesi ile ne düşündü Karaman? Genç oyuncunun hücuma katkı yapacağını mı umdu gerçekten?
Ve Rodallega moral olarak dağılmışken en önemli skor umudu Yusuf Yazıcı’yı çıkarıp Berkay’ı oyuna sokması bir umut mu, yoksa mesaj mıydı acaba?
Hep sakatlıkları, hakem hatalarını kötü skorları yazdık, Galatasaray maçının olumsuz etkisini de göz ardı etmeyelim ama bu maçın en formsuzu sanırım Ünal Karaman’dı!