Trabzonspor’da Ünal Karaman hafta içi antrenmanlarının –muhtemelen- yüzde 80’ini savunma taktikleri üzerine yaptırmıştır. Kalede 18’lik Arda, sağ bekte formsuz Kamil, öbür kanatta çakma sol bek Amiri. Ve kesiciliği dışında hiçbir özelliği olmayan çakma ön libero Toure’yle G.Saray’a karşı mücadele etmek tabii ki kolay iş değildi. Bordo-mavililer defansa çok kafa yordu ama ilk bölümde çok çaresiz kaldı. En heyecanlı olması gereken kaleci Arda hariç diğerleri çok aksadı, ama en çok da Karaman! İlk yarı boyunca G.Saray ataklarının neredeyse tamamı sağ kanattan geldi ancak bu bariz soruna hiç çözüm bulamadı. Onyekuru, belki de Türkiye kariyerinin en rahat ataklarını, defalarca bu maçta sergiledi, Karaman dahil herkes seyretti! Öte yandan aynı Karaman, -muhtemelenyüzde 20 ağırlık verdiği hücum çalışmalarını mükemmel yaptırmış belli ki. Usta ayak dolu G.Saray’ın hızını kestikten sonra müthiş baskı kurdular ama yetmedi. Cansiperane oynadılar ama Belhanda’nın ilk golündeki gibi futbol şansı da hiç yoktu. Kadro değerine bakınca açık ara sıklet farkı vardı zaten. Üstelik skoru yakalayana kadar çok coşkulu olan, Ndiaye, Belhanda ve Muslera’lı G.Saray’a karşı ilk yarım saat dışında başa baş mücadele etti. Ama o gençlerin direncini kıran biri daha vardı: Hakem, aleyhte kolay penaltı çaldı ama Ekuban’ın ayağına basılmasına sessiz kalırken aklında belli ki başka hesaplar vardı! Maç öncesi Trabzon’a şans verilmiyordu ama maç sonu hakemin skora etkisi daha çok koşulacak.