G.Saray, rakip kim olursa olsun karşı kaleye gidebiliyor. Çünkü hızlı adamları var. Ama o bölgeye gitmenin pek bir anlamı olmuyor. Çünkü bitirecek forvet yok! G.Saray, forvet transferi yapılana kadar bu sorunu yaşayacak. Peki hiç mi gol atmayacaklar? Tabii ki atacaklar. Ama bunların büyük bölümünün karambollerden geleceğinden eminim. Geri kalanlar da duran toplardan...
Schalke karşısında, Muslera’nın yaptığı inanılmaz hatanın ardından Galatasaray pozisyonlar buldu. Ama son vuruş becerisi düşük olunca, devreye 1-0 geride girdiler.
Alındığı günden beri, “Belki bir maç çevirir” diye beklenen Belhanda, yine beklendiği gibiydi! Ya pasın şiddetini ayarlayamadı, ya da yönünü... Her zamanki gibi maç çeviremedi. İlk yarının en kötüsü Linnes gibi gözüktü. Fatih Terim, bunun üzerine 2. yarıda Ömer Bayram’ı sahaya sürdü. Gerçi en kötü Linnes, en iyi Ömer Bayram’dan daha faydalıdır. Hoca belki de ters kanatta oynayan Linnes yerine mevkisinin adamına şans vermeyi düşündü. Ömer de her zamanki futbolunu oynadı. Gidebilirse rakip korner direğinin oraya varıp, orta yapmaya çalıştı. Belki ortalardan biri yerini bulur diye düşündü. Yenilen ikinci gol, Ömer’in kaybettiği toptan sonra geldi. Çünkü hem ağır hem de savruk.
Galatasaray adına bu yenilgilerin en sinir bozucu yanı, rakibi bu kadar rahatsız etmelerine rağmen kaybetmeleri. Gomis 1 sezon oynadı, “Lig tarihinde en fazla gol atan yabancı” rekorunu kırarak gitti. Bunda Sarı-Kırmızılılar’ın kanatlarının etkisi büyüktü. Onlar getirdiler, Gomis bitirdi. Bu kez kanatlar yine getiriyor ama Gomis ülke dışına çıktı.
Avrupa’yı bir kenara bırakıp lige baktığımızda da işlerin hiç de kolay olmayacağını görüyoruz. Zaten sakatlık sıkıntısı malum. Şimdi bir de derbi yüzünden cezalar çıkacak. Bu kadar eksik kalan bir Galatasaray’ın bırakın Şampiyonlar Ligi’ni Türkiye’de ne yapabileceği de merak konusu... Golcün olmadan Şampiyonlar Ligi’nde başarı mümkün değil. 3. olup UEFA Avrupa Ligi’ne gitsen, orada da başarı mümkün değil. Grup sonuncusu olup lige dönsen, burada da işler yolunda gitmez. Sanırım Fatih Terim’in elinde sihirli bir değnek olsa zamanı ileri alıp ocak ayına gitmek isterdi. Şu anda elinde eksik ve moralsiz bir oyuncu topluluğu var. Galatasaray belki de sezonun en iyi futbollarından birini 1-0 kaybettiği Porto deplasmanında oynamıştı. Dünkü Schalke maçından kat kat daha iyilerdi. Ama sonuç değişmiyor. Yine kaybettiler, yine gol atamadılar. Schalke, sorunsuz bir Galatasaray takımının rakibi olabilecek kapasitede değil. Gerçekten değil. Ancak ne yazık ki G.Saray’ın hemen hemen her bölgesinde problem yaşanıyor.