Maç öncesi Denizli 20. sırada, attığı 8 gole karşın 16 gol yemiş... Rakibi ise 3. sıradaki F.Bahçe... Denizli’den 3 gol daha az yemiş. Yani, savunma ve ön liberodaki problemleri halledemiyor.
Sevgili Erol; ben, sen değilim ama senin yerinde olsaydım, bu kadroda belki ileride 1 kişiyi değiştirir, Beşiktaş maçına öyle çıkardım. Sen doğruyu, sonlardaki Denizli karşısında buldun.
Kadro yaparken Altay’ı koyacaksın, daha sonra da Gökhan ve Caner’i yazacaksın. İki stoperin de kötünün iyisi diyerek Serdar-Tisserand olacak. Ozan’dan oyun kurucu değil ama ön libero olur. Yanına Sosa değil de dün cezalı olan Gustavo’yu oturtursun. Sosa ise oyun kurucu olarak Pelkas’ın yerine oynar... Ferdi’den vazgeçmem. Mert Hakan’ın zamana ihtiyacı var. Pelkas-Cisse yokluklarda var olabilecek futbolcular...
Ama Cisse geçen sezon golcü olarak kendini ispat etti. Mağlupken Beşiktaş maçında Cisse’yi çıkarman senin için eksiydi. Sen biraz takım oyununu oynatsaydın ve doğru kadro çıkarsaydın, Beşiktaş’a 4-3 yenilmez en kötü 5-4 kazanırdın.
Bunları neden söylüyorsun dersen hemen söyleyeyim. Dünyanın her yerinde kimse alınmasın ama küçük takımların büyük futbolcusu ve büyük antrenörleri, bazı sezonlarda kendilerini gösterir.
Ama benim için büyük teknik adam ve futbolcu 3 Büyükler’de kendini kabul ettirip, milli formayı giyenler ve ulusal takımın hocası olabilenlerdir. Sezon başı 18 futbolcuya hoş geldin diyen takımın, bireysel oyuncu kimlikleriyle bir şeyler yapmaya çalışıyor. Takım oyunu dersen göremiyoruz.
Belki de sebebi 2 hafta arka arkaya aynı kadronun çıkmaması... Sergen Yalçın gibi rakip hocalar F.Bahçe’yi biraz çalışsa, çok yemene karşın bu kadar gol atamazsın.
Uzaylılar bile Gökhan’ın Caner’in ortalarında ön direkte gol veya asist yaptığını biliyor. Ama Denizlispor’un hocası bilmiyor. 11. hafta biterken ilk 11’i saymakta güçlük çekiyoruz.
Küme düşmemek için oynayan takımları yenmen, sadece skor aldatmacası olur. Bir kırmızı kart sonrası seni her zaman kalecin kurtaramaz!
Evet, 1 kişi eksik kalındığında bütün yükün Altay’a kalması da başka bir problem. Altay maçı tek başına kurtardı. Sevgili Erol, seni takdir eden bir ağabeyin olarak, “Dost acı söyler” atasözünü unutma...
Haftalardır eleştirilen G.Saray, “Çoluk çocukla” maç kazanıp şampiyonluktaki en büyük adaylardan biri haline geliyor.