Yazarlar

Emin Pazarcı

Emin Pazarcı

Toplama partide kavga

Emin Pazarcı tüm yazıları

Kurulduğu gün adını koymuştum; “İyi Parti toplama bir partidir” demiştim. “Çok sürmez, dağılır” diye de eklemiştim. Çatırtı sesleri gelmeye başladı bile.

Hatırlarsınız, bir önceki kongrede Meral Akşener “küstüm, oynamıyorum” tavrı içine girmiş, aday olmayacağını açıklamıştı. Ardından parti kurmayları “ablalarının” taleplerini yerine getirdiler. O da önceden planladığı belli olan direnişinden vazgeçti. Adaylığını koyup yoluna devam etti.

Meral Hanım böyle yapar da milletvekilleri geri durur mu? Onların bir kısmı da son kongrenin ardından “küstük, oynamıyoruz” diyorlar. Adeta bir İyi Parti Geleneği haline geldi bu tavır!

***

Günlerdir partiyi dalgalandıran, kamuoyunu meşgul eden ve senaryo üzerine senaryo yazılmasına yol açan sıkıntı şu:

Geçtiğimiz günlerde yapılan İyi Parti Büyük Kongresi’nde bir liste hazırlanmış. Üzerinde “Oy verilmeyecekler” yazıyormuş. Bu liste delegelere dağıtılmış. O yüzden de listede yer alan isimler Genel İdare Kurulu’na girememiş.

Ne var bunda?

Neredeyse 50 yıldır siyasi partilerin kongrelerini izlerim. Bu ve benzeri hareketler her partide olur. Hatta parti içi demokrasinin “olmazsa olması” olarak bile değerlendirilir. Herkes elindeki bütün imkânlarla delegeyi etkilemeye çalışır. Parti içinde rakip görülenler tasfiye edilmek istenir. Sonuçta da kararı delege verir.

Ama İyi Parti başka! “Toplama Parti” dedim ya, orada çarklar farklı çalışıyor demek ki! Kendisi kabul etmese de “Bu listeyi Koray Aydın hazırladı” dediler. Görev verilmemesini, dışlanmasını istediler. Tersi olunca da kongre mağlupları kazan kaldırdılar.

Konu tartışmalı, ama diyelim ki Koray Aydın gerçekten böyle bir liste hazırladı ve sonuç aldı. Bu, O’nun başarısını ve parti içindeki etkisini gösterir. O yüzden kendisine görev verilmemesinin istenmesi, demokrasi dışı bir anlayıştır. Delegenin ortaya koyduğu iradeyi hiçe saymak anlamına gelir.

Ama istenebiliyor işte!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Türk siyasetine yerleşti bu anlayış. CHP’nin son kurultayında, delegenin çizdiği isimler en iyi yerlere gelmedi mi? Üzüm üzüme baka baka kararıyor demek ki! Belli ki İyi Partililer de CHP’yi örnek alıyor.

***

Hep söylüyorum. Homojen bir yapısı yok İyi Parti’nin. Bremen Mızıkacıları gibi! Kimi “ülkücülük” nutukları atıyor, kimisi “merkez sağı bir araya getirmekten” bahsediyor. Ama gerçekte CHP’nin peşine katılan, HDP ile de aynı yolda yürüyen bir yapı ile karşı karşıyayız. İyi Parti, illüzyonlarla ayakta duruyor.

Herkesin ayrı bir hesabı var İyi Parti’de. Ortak bir hedef yerine farklı beklentiler hâkim. Baksanıza, parti içinden tepkilerini göstermek için “Meclis çalışmaları sırasında İyi Parti Grubu’nun görüşlerine karşı tavır alalım” diyen bile çıkıyor.

Niye? Şahsi beklentileri gerçekleşmedi ve listeye giremedi diye!

Böyle bir garabet görmedi Türk siyaseti! Hiç bu kadar dibe vurmadı! Siyasi partiler içindeki çekişmeler hiç bu kadar ucuzlamadı!

Normal bence. Çünkü, toplama bir parti ile karşı karşıyayız! 

Emin Pazarcı Diğer Yazıları