Yazarlar

Emin Pazarcı

Emin Pazarcı

Olmuyor, olmaz, zorluyorlar

Emin Pazarcı tüm yazıları

“Geçici-Emanetçi Başbakanlık” yaptığı dönemde, sürekli olarak “Çok çalışıp, çok yorulduğunu” söyleyerek dert yanan Abdullah Gül!.. 

Yıllar süren bakanlık görevi sırasında Meclis’e girip çıkarken çevredekilere bir selamı bile çok gören Ali Babacan!.. 

Erdoğan tarafından Başbakanlık Koltuğuna oturtulduktan birkaç gün sonra gazetecileri Konya-Meram’daki evinde toplayıp, Başkanlık Sistemi’ne açıktan savaş açan Ahmet Davutoğlu!.. 

Aylardır bazı medya organlarında köpürtülüyorlar. Peş peşe “Tamam, oldu, yeni parti için harekete geçiyorlar” haberleri veriliyor. Ancak, bir türlü sonuç çıkmıyor. Çıkmaz, çünkü Türkiye’de böyle bir ihtiyaç mevcut değil. Tabela partisi kurmak kolay, ama ciddi bir oluşumu harekete geçirmek için zemin gerekli. Mevcut şartlarda Türkiye’nin böyle bir ihtiyacı yok. 

Buna rağmen, aynı haberler avara kasnak misali döndürülüp duruyor… 

Olayı köpürtenler belli: Çünkü, Türkiye’nin olmasa da onların böyle bir oluşuma ihtiyaçları var. Bütün dertleri, Recep Tayyip Erdoğan! Hedefe Beştepe’yi koymuşlar, o tarafa doğru atış yapıyorlar. Yeni müttefikler, yol arkadaşları arıyorlar. Olayı sürekli gündemde tutanlar, Gül, Babacan ve Davutoğlu üçlüsüne bu gözle bakıyorlar: 

Yeni müttefik ve yol arkadaşları!

***

İşin en ilginci de bütün arayışları Ak Parti içinde. Aralarına dışarıdan etkili ve heyecan veren yeni bir isim katılmış değil. O yüzden yaptıkları çalışmalara “Siyasette Yeni Bir Oluşum” adını vermek zor. Olsa olsa, “Ak Parti’yi tökezletme ve yaralama harekâtı” olarak değerlendirilebilir. Dikkat edin, bu güne kadar dillendirilen isimlerin çoğu Ak Parti içindeki küskünler ve aradığını bulamayanlardan oluşuyor. 

Ben bu tür çıkışları yıllar önce ANAP içinde ortaya çıkan “Küskünler Hareketine” benzetiyorum. Her seçim dönemi listeye giremeyenler bir araya gelip harekete geçer, medya da onları köpürtürdü. “Yeni Oluşum” haberleri yapılır, ancak kısa bir süre sonra unutulur giderdi. 

Çıkışları itibarıyla benzer olsalar da bu defa biraz farklı tabii. Türkiye’de sistem değişti. Sonuç alabilmek için artık yüzde 50 artı 1 oya ihtiyaç duyuluyor. Erdoğan’a karşı kurulan cephe de bu hedefe ulaşmaya çalışıyor. O yüzden iddiaları ne olursa olsun, kamuoyuna hangi açıklamayı yaparlarsa yapsınlar, yeni ortaya çıkacak bir siyasi oluşum bu amaca hizmet edecek. Kazanmaya değil, kaybettirmeye yönelik bir işlev üstlenecek. 

Daha açık bir ifadeyle ortaya koyarsak: 

Eğer harekete geçebilirlerse, yeni sistem zaman içinde Davutoğlu, Gül, Babacan gibi isimleri Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener gibi figürlerle bir araya getirecek. Sistemin ortaya koyduğu kaçınılmaz bir son bu! 

Nitekim, bugün Türkiye’yi terk edip yurtdışında kaçak olarak yaşayan FETÖ’nün önemli isimleri bunu dillendirmeye başladılar bile. Sosyal medya paylaşımlarında, Erdoğan düşmanlığı yaparak, bu isimlere açıktan destek veriyorlar. 

O yüzden şimdi sormak istiyorum: 

Erdoğan’ı hedef alan ve başkalarının değirmenine su taşıyan bir girişim, Ak Parti içinde taraftar bulabilir mi? Kolay mı bu? İşte bunun için “Olmaz, olsa da işe yaramaz” diyorum! 

Emin Pazarcı Diğer Yazıları