Yazarlar

Emin Pazarcı

Emin Pazarcı

Korona, mezhep, siyaset, CHP…

Emin Pazarcı tüm yazıları

Yıllar önce Ziya Paşa “Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz” demiş demesine de…

CHP tamamen değiştirdi bu söylemi. Çünkü, CHP’de uzun süreden beri “Ele verir talkını, kendi yutar salkımı” anlayışı hâkim.

Bu anlayışın nasıl bir şey olduğunu anlayabilmek için CHP’yi birkaç hafta dikkatlice izlemek yeterli. Ben size bir tek Antalya örneği vereyim, pazılın parçalarını siz yerleştirin:

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhitin Böcek, ANAP kökenli bir isim. 1999’da ANAP’tan Konyaaltı Belediye Başkanı seçildi. 2002, 2004, 2009 ve 2014’te de CHP’ye geçerek Konyaaltı’nda ipi göğüsledi. Bugün de Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı.

Biliyorsunuz bir süredir korona tedavisi görüyordu. Hastalık ağır seyretti, aylarca çok sıkıntılı günler yaşadı. Bir süre önce de taburcu olup görevine döndü.

Bakın bu arada neler oldu…

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel’in öz dayısı Hüseyin Karakuş, Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne Genel Sekreter Yardımcısı olarak önerilmişti. Ama Başkan Böcek bu atamayı gerçekleştirmemişti. Milli Eğitim Bakanlığı’nda yıllarca öğretmenlik yapmış Karakuş’u uygun bir isim olarak görmüyordu. Liyakat problemi olduğunu düşünüyordu. Üstelik bu konudaki görüşleri bütün CHP’liler tarafından biliniyordu. Üstüne üstlük, bu iş için bazı Alevi dernekleri bile devreye sokulmuş, ancak olumlu bir sonuç alınamamıştı.

Hüseyin Karakuş’u, Genel Sekreter Yardımcılığına getirmek isteyenler, yine de vazgeçmediler. Koronayı fırsat bildiler. Böcek’n yokluğunda atamayı gerçekleştirdiler. Destek Hizmetleri, Personel ve Mali Hizmetler gibi birimleri de kendisine bağladılar. Böcek’in göreve başlar başlamaz yaptığı ilk icraat ise bu kişiyi görevden almak oldu.

***

Dayı görevden alındı, ama bitmedi, CHP-Antalya’daki savaş devam ediyor…

İl Başkanı Nusret Bayar, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Böcek’i açıktan eleştiriyor. Sosyal medyada yaptığı paylaşımlarda, Hüseyin Karakuş’un görevden alınmasının “örgütte ciddi rahatsızlık yarattığını” iddia ediyor. En önemlisi de CHP İl Başkanı Bayar, “Hüseyin Karakuş’un, Kemal Kılıçdaroğlu’nun önerisi ile Antalya’ya gelip görevine başladığının” altını çiziyor.

Şapka düşünce kel de görülüyor:

Hani liyakat önemliydi?

Hani atamalarda eş-dost-akraba gibi kriterler etkili olmayacaktı?

Hani Kemal Kılıçdaroğlu belediyelerin kadrolaşmalarına karışmayacaktı?

Hani yakınlarını bir yerlere yerleştirmeyecekti?

Bunlar sadece lafta! Gerçekler ise ortada: CHP’de bir belediye başkanının yoğun bakıma düşmesi fırsat biliniyor. Kendisine hasta yatağında oyunlar düzenleniyor. Kemal Bey’in yakınında ne kadar isim varsa, belediyelerde etkili görevlere getiriliyor…

Çelişkilerle dolu bir Kemal Kılıçdaroğlu fotoğrafı var önümüzde. Madem Ziya Paşa ile başladık, Ziya Paşa ile bitirelim. Ne diyor Ziya Paşa: “Onlar ki laf ile aleme verirler nizamat; bin türlü teseyyüp (pislik) bulunur hanelerinde.”

İşte Kemal Kılıçdaroğlu

Emin Pazarcı Diğer Yazıları