Yazarlar

Emin Pazarcı

Emin Pazarcı

Bu neyin paniği?

Emin Pazarcı tüm yazıları

Öncelikle bir noktanın altını çizelim: Seçim yapıyoruz biz, yangından mal kaçırmıyoruz. Seçim süreci de henüz sonuçlanmış değil. 

Her seçimde olduğu gibi, doğal olarak itirazlar yapılacak. Bunlar değerlendirilecek. Hak gaspı ya da hatalar varsa düzeltilecek. Sonuçta adalet tecelli edecek ve milli iradenin sonuçlara tam olarak yansıması sağlanacak. 

Nitekim geçmişte örneklerini çok yaşadık biz. İtirazlar üzerine yeniden değerlendirmeler yapıldı. “Kazandı” denilenlerin aslında kaybettiği ortaya çıktı. “Kaybetti” denilenlerin hakkı iade edildi. 

Seçim güvenliği bu demek zaten! Bizde seçimler hakim teminatında yapılıyor. Hak gaspının önlenmesi için çeşitli hukuki mekanizmalar geliştirilmiş. Şu anda onlar devreye sokuluyor. Olağan süreç işliyor. Türk demokrasisi gelişti, “açık oy kullanıp, gizli tasniflerin yapıldığı” yıllar çok geride kaldı. 

İlginçtir… 

Buna rağmen bağırıp çağıranlar, bu işleyişi engellemeye çalışanlar var.

***

İstanbul’da Ekrem İmamoğlu ve CHP Genel Merkezi’nin içine düştüğü durum evlere şenlik! Seçim sürecini engellemek için ellerinden geleni sergiliyorlar. 

İmamoğlu, Erdoğan ve Bahçeli’nin “sürece katkı yapmaları gerektiğini” söylüyor. “Katkıdan” anladığı da sürecin kesintiye uğraması! İtirazların ve hak arayışlarının bir kenara atılıp, kendisinin seçildiğinin ilan edilmesi! Üstelik bunun için tehdit dili bile kullanıyor. Her yaptığı açıklamada, aksi halde sıkıntılar yaşanacağını hissettirmeye çalışıyor. 

Demokratik mekanizmalarının askıya alınması için uğraşıyor. 

Yetmiyor, sosyal medyadaki profillerini değiştiriyor. Oralara henüz kendisine ait olmayan “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı” sıfatını koyuyor. Ankara’ya koşup, Anıtkabir’i ziyaret ediyor. Henüz mazbatasını almamasına rağmen, resmen seçilmiş gibi Anıtkabir Özel Defteri’ne “başkan” olarak imza atıyor. 

Ne yapmak istiyor? 

Neden birkaç gün daha bekleyemiyor? Bu neyin paniği? Böyle bir seçim ve demokrasi anlayışı olur mu?

***

Bu kadarla da kalmıyor. ABD’den üstü kapalı olarak “Uzatmayın, verin İmamoğlu’na mazbatayı” açıklamaları geliyor. Türkiye’ye şaşı bakan Paris’in Belediye Başkanı itirazlar devam ederken İmamoğlu’nu bizzat arayıp kutluyor. 

Üstüne FETÖ’nün önde gelen isimleri devreye giriyorlar. Hep birlikte İmamoğlu’na destek verip, Türkiye’ye tehditler savuruyorlar. 

İçten ve dıştan seçim sürecine yapılan topyekûn bir saldırıdır bu! 

Türkiye böyle bir seçim süreci görmedi. Hiçbir zaman gerçeklerin ortaya çıkmasını önlemek için bu kadar büyük çaba sergilenmedi. Yıllardır seçimleri izlerim, böyle bir tabloyla karşılaşmadım. 

Kaybetme korkusudur bunun adı! Seçmenin gerçek iradesinin ortaya çıkmasından duyulan endişenin ortaya çıkardığı bir paniktir! 

Görüyorsunuz işte, hem içeriden, hem de dışarıdan saldırıyorlar. 

Elbette bunlara pabuç bırakacak değil Türkiye. Seçim süreci devam ediyor. Kimsenin gürültüyle, tehdit ve şantajla bunu engellemesi mümkün değil. Bu seçim milli iradenin ortaya çıkması için yapılmıştır. Sonuçta onun bunun isteği değil, milli iradenin dediği olacaktır.

Emin Pazarcı Diğer Yazıları