Yazarlar

Emin Pazarcı tüm yazıları

1990’ların başıydı. Bölgeden katliam üzerine katliam haberleri geliyordu. Karabağ’da, sadece Azerbaycanlılar değil, Ahıska Türkleri de katlediliyordu.

Katiller Ermenilerdi. Ancak, onlara yol açanlar Rus helikopterleriydi. Ruslar, Azerbaycan güçlerini vuruyor, ardından Ermeni çeteler kadın-çocuk demeden katlediyordu. Nihayet Karabağ Bölgesi tamamen elden çıktı.

Hiç unutmuyorum. Dönemin Azerbaycan yönetimi çaresizdi. Helikopterleri durdurmak için Stinger füzesi arıyordu. Afganistan’da birkaç tane bulundu. Ancak, getirtilemedi. Anında engellendi. O füzeleri sağlayacak olan Afganistan’daki mücahit komutanlar katledildi.

Maalesef Türkiye de eli kolu bağlı işgali seyretti…

Ürkekti Ankara. Sık sık “kardeşlik” nutukları atılıyor, ama kardeşlerinin yardımına koşmaktan kaçınıyordu.

Göz göre göre, göstere göstere işgal edildi o topraklar. İçimiz kan ağlayarak seyrettik o katliamları.

Oysa bizden bir parçaydı Karabağ. Şarkılarımızda, türkülerimizde yer bulmuştu. “Araz üste, buz üste” diye başlayan nağmelerimiz, “Ay Laçin, can Laçin, can sana kurban Laçin” diye devam ediyor…

Pek çok yerleşim yeri ile birlikte Laçin de gitti. Üstelik üzerinden on yıllar geçti. Artık, içimiz titreyerek, kan ağlayarak dinliyoruz o nağmeleri.

***

Yıllar boyunca Ruslara sırtlarını dayayan, batı tarafından alabildiğine şımartılan Ermenistan, yine saldırıya geçti. Yine sivilleri katletti.

Ancak, ne Azerbaycan eski Azerbaycan, ne de Türkiye eski Türkiye artık! O ürkek günler geride kaldı.

1990’lı yıllarda Azerbaycan’a birkaç füze gönderemeyen Türkiye, anında açıklama yaptı:

“Azerbaycan nasıl isterse, o şekilde yanında olacağız.”

Azerbaycan topçu bataryaları harekete geçti. Türk üretimi SİHA’lar havalandı. Ermenilere güçlü bir Osmanlı tokadı atıldı.

Dün sabah saatlerinde Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Hazar İbrahim’le görüştüm. “Yedi köy geri alındı” dedi:

-Murovdağ ele geçirildi. Karabağ’a giden en stratejik yol tutuldu. Terter Bölgesi’ndeki Talış Köyü etrafındaki bütün tepeler alındı. Artık buralardan bakınca Karabağ bölgesini görüyoruz…

Üstelik daha bitmedi. Azerbaycan Ordusu’nun operasyonu devam ediyor. İşgal altındaki Karabağ’ın sözde Cumhurbaşkanı Arayik Harutyunyan da feryat ediyor:

-Güneyde tüm pozisyonları kaybettik. Düzinelerce ölü ve yaralımız var. Azerbaycan, F-16 ve Türk İHA Bayraktar kullanıyor. Azerbaycan yalnız değil, Türkiye de var.

Aynen öyle, Azerbaycan yalnız değil. 1990’ların suya sabuna dokunmaktan çekinen o ürkek Türkiye’si geride kaldı artık.

Ermenilere hatırlatmak lazım:

Kendi düşen ağlamaz!

***

Gelişmeler güzel olsa da önemli bir sıkıntımız var bizim…

Azerbaycan vurdukça, hakkı olanı aldıkça, içimizden homurdanmalar yükseliyor. CHP’nin Genel Başkan Danışmanı Ünal Çeviköz gibi tipler “maalesef” diyor. Üzüntülerini ortaya koyuyor.

Millet zil takıp oynayacak kadar mutluyken, O karalar bağlıyor. Azerbaycan’ın haklı davasını kirletmeye çalışıyor.

Harutyunyan’dan bir farkı yok!

Ben sadece şunu merak ediyorum. Bu adam hâlâ o makamda oturmaya devam edecek mi? Ederse, Kılıçdaroğlu hangi yüzle milletin karşısına çıkacak? 

Emin Pazarcı Diğer Yazıları