Yazarlar

Dr. Eray Güçlüer

Dr. Eray Güçlüer

Sınırların ötesindeki Türkiye

Dr. Eray Güçlüer tüm yazıları

Bu haftanın en çok konuşulan konusu Milli İstihbarat Teşkilatının (MİT), Somali’de gerçekleştirdiği başarılı operasyondu.

Bölgede oldukça başarılı “İstihbarat Mühendisliği” çalışması gerçekleştiren MİT, teröristler tarafından Kenya’da kaçırılıp Somali’ye götürülen İtalyan vatandaşını sağ salim kurtardı.

Yıllardır teröre karşı mücadele veren MİT personelinin deneyimleri, tecrübeleri, teknolojiyle birleştiğinde böyle harika sonuçlar ortaya çıkıyor. İstihbarat konusundaki başarımız ülkemiz adına bir gurur kaynağı, bu noktada MİT personellerini canı gönülden kutluyoruz.

Bir yıldır kayıp olan ve akıbeti bilinmeyen İtalyan vatandaşının kurtarılması için İtalya’nın resmi talebi üzerine Aralık 2019 yılında çalışmalara başlayan MİT, bölgedeki yerel istihbarat ağını, teknik imkanlarını, özgün istihbarı metotlar üzerinden geliştirerek kaçırılan İtalyan vatandaşının yerini çok kısa sürede tespit etti.

MİT tarafından noktasal olarak belirlenmiş hedef alanlarına sızan istihbarat timleri, kaçırılan İtalyan vatandaşını burnu bile kanamadan kurtardı ve ülkesine teslim etti.

Başarılı operasyonun arkasında çok yönlü çalışma ve istihbarat mühendisliği yatıyor.

Binlerce yıllık kadim medeniyetimiz sayesinde dünyada güçlenen Türkiye’nin etki alanı, sınırlarının çok daha ötesinde hissedilmekte. Kendi ülkemizin sınırlarından daha büyük bir milletiz. Bu da Orta Doğu ve Afrika’da kendini göstermekte…

MİT VE GÜVENLİK GÜÇLERİMİZ AYNI MÜCADELEYİ VERİYOR

Geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanlığı yurt içindeki terörist sayısının 500’ün altına indiğini açıkladı. İstihbarat teşkilatlarımız, yurt içi ve yurt dışındaki teröristlerin kim olduğunu biliyor. Yakalanmaları ve etkisiz hale getirilmeleri an meselesi. Hem MİT hem de güvenlik güçlerimiz teröre karşı aynı mücadeleyi veriyor. Hepsini gönülden tebrik ediyoruz.

ABD-Türkiye ilişkilerinin niteliği giderek değişmekte. Bu değişim ülkemizin lehine bu şekilde devam ettikçe bir süre sonra ABD PYD/PKK ve FETÖ’yü çöp kutusuna atmak durumunda kalacaktır. Küresel değişim Çin ile mücadelede ABD’yi bazı tercihler yapmaya zorlamaktadır. Bu süreçte Türkiye’nin birincil tercihler içerisinde yer alacağını rahatlıkla söyleyebilirim. Hep birlikte bu süreci göreceğiz. Emperyalizm aklı budur. Ülkemizin gün geçtikçe büyüyen gücü sayesinde, emperyalistlerle iş tutan terör örgütlerinin hizmet ettikleri efendileri tarafından çöpe atılma zamanları da yaklaşmakta.

ABD’NİN SUUDİ ARABİSTAN POLİTİKASI DEĞİŞTİ Mİ?

Suudi Arabistan kendi içinde kaynıyor, süreçler çok kırılgan bir hale geldi. ABD Başkanı Trump, Kral Selman ile telefon görüşmesi yaparak Veliaht Prens Muhammed bin Selman’a ciddi bir mesaj verdi. Veliaht Prens Muhammed bin Selman boşa çıkarılmış gibi gözüküyor.

ABD’nin Yemen’e 225 milyon dolar maddi yardımda bulunacağını açıklaması ise bölge için diğer önemli bir gelişmeydi. Biliyorsunuz, Suudi Arabistan’ın Yemen’de İran’ın desteklediği Husilere karşı MbS lider(siz)liğinde hiçte başarılı olamayan bir mücadelesi var. ABD’nin bölgeye yardımı Suudi Arabistan’ın politikalarıyla örtüşmüyor. Bu politik ayrışma S.Arabistanı köşeye sıkıştırabilir. ABD için Veliaht Prensin suyu ısındı mı, bunu önümüzdeki dönemde göreceğiz.

BÖLGESEL AYRIŞMALAR DERİNLEŞİYOR

İran ve Rusya arasındaki bölgesel ayrışmalar her geçen gün derinleşiyor. İran’ın bölgede güçlenmesi Rusya’yı, Esed rejiminin Rusya’ya bağlı olması da İran’ı rahatsız ediyor. Esed’in sürekli Rusya’dan taleplerden bulunması ise Rusya’yı tekrar rahatsız ediyor.

Türkiye ve Rusya arasındaki stratejik iş birliğinin derinleşmesi Esed üzerinde bir baskı sağlamakta. Rusya, Esed’in zaman zaman İran’a yönelimlerde bulunmasından da rahatsız. İran, Rusya’nın İsrail politikası nedeniyle kendisini İsrail karşısında yalnız bırakmasından hiç memnun değil.

Dolayısıyla bölgede tam bir rahatsızlık hali var, önümüzdeki süreçlerde Esed ile ilgili önemli gelişmeler yaşanabilir. Yakinen takip ediyoruz.

TÜRKİYE’NİN BATI ŞERİA TAVRI BELLİ

ABD tarafından da desteklenen Batı Şeria’nın üçte birini işgal etme projesi, 1 Temmuz 2020 tarihinde İsrail Meclisinde oylanacak. Bu proje bölgedeki çatışmaların alevlenmesine ve daha büyük bir krizin ortaya çıkmasına sebep olabilir.

Bu noktada Türkiye’nin tavrı net. Filistin’in işgal edilmemesi ve bölgenin savaştan önceki haline dönmesi. İsrail’i yöneten politikacıların ortaya koyduğu planı Türkiye’nin kabul etmesi pek olası değil. Bu da yakın gelecekte İsrail ile yeni politik krizlerin kapısını aralayabilir. Ayrıca bu plana karşı İsrail içinde de ciddi bir muhalefet olduğunu hatırlatmak isterim.

EASTMED PROJESİ RASYONEL OLMAYAN BİR PROJE

Güney Kıbrıs Rum Kesimi (GKRY) ile Yunanistan arasında 02 Ocak 2020 tarihinde imzalanan EASTMED boru hattı projesinin uygulanabilir olduğunu söylemek çok zor. Özellikle derin deniz geçişi nedeniyle ortaya çıkan ilave masraflar bu projenin maliyetini çok fazla arttırmakta. Ve Akdeniz’deki gazın Avrupa’ya taşınmasında tek seçenek Türkiye. Bir tarafta İsrail’in işgalci politikaları, diğer yanda rasyonalitede Türkiye ile iş birliği yapma zorunluluğu. İbre ne tarafı gösterecek yakında göreceğiz. Zira İsrail’in bazı emekli üst düzey bürokratları aracılığı ile Türkiye’yle ilişki kurmanın zeminini hazırlamaya çalıştığı yönünde güçlü sinyaller var.

LİBYA’DAN GELEN SICAK GELİŞMELER

Son bir hafta içinde Libya’da yaşanan iki önemli gelişme var. Ulusal mutabakat güçlerinin Hafter’e bağlı Vatiyye Hava Üssüne yaptığı operasyonlar başarılı bir şekilde devam ediyor. Vatiyye’nin alınması Bingazi’nin önünü açacaktır. Diğer husus ise Libya ordusunun Tarhuna şehrini ele geçirmek için aynı anda 7 bölgede yürüttüğü operasyonlarda Hafter’in ciddi kayıplar verdiği gelen bilgiler arasında.

Türkiye’nin sahada aktif rol alması bölgedeki denklemleri değiştirdi. Libya’ın makûs talihi 1912 yılından beri ilk defa Libya halkının lehine dönmeye başladı. Bu arada Hafter’in bölgede köşeye sıkıştığı yönünde dış basında da ciddi yorumlar yapılıyor. Hafter her geçen gün arkasında onu destekleyen emperyalist güçler için hayal kırıklığı haline gelmeye başladı.

IRAK’TAKİ YENİ HÜKÜMETTEN ÖNEMLİ AÇIKLAMA-TERÖRE GEÇİT YOK

Irak’ta yeni kurulan hükümeti başbakanın ABD ve İran’a yönelik yaptığı açıklamalara dikkat çekmek isterim. Irak’ın yeni başbakanı ülkesinin artık terör örgütlerinin sahası olmayacağını belirtti. Bu açıklama bölge için önemli bir gelişmeyi teşvik edebilir. Zira Irak hükümeti, artık bu açıklamadan sonra Kandil dağındaki ve Irak’ın kuzeyindeki terör yapılanmalarına karşı Türkiye ile iş birliği yapması gerekir. Bu kapsamda Irak’la politik ilişkilerin güçlendirilmesi bölgede güvenliğin sağlanmasına katkı sağlayabilir.

YAKALADIĞIMIZ BAŞARIYI KALICI HALE GETİRMELİYİZ

Son olarak ülkemiz korona virüsle mücadelesinde önemli başarılar elde etti. Yakaladığımız başarıyı rehavete kapılmadan sürdürmemiz gerekiyor.

Devletimiz yurt içinde alınan olumlu sonuçlar neticesinde tedbirleri biraz gevşetti. Fakat rehavete kapılmadan herkes kendi tedbirlerine sıkı sıkıya devam etmeli.

Yakaladığımız başarıyı kalıcı hale getirmek için üzerimize düşen görev:

Sosyal izolasyon kurallarına uymak…

Evinde kalmaya devam et Türkiye’m.

Dr. Eray Güçlüer

Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi

Dr. Eray Güçlüer Diğer Yazıları