Yazarlar

Bedir Acar

Bedir Acar

Nuri Bilge Ceylan ve Bennu Yıldırımlar

Bedir Acar tüm yazıları

Hayat da böyle değil mi zaten…

En ciddi konuları konuşurken bile birden ‘karnın aç mı’ falan deriz hani…

Ya da göz açıp kapayana kadar bir konudan diğerine atladığımız olur…

Günlerdir bir numaralı konumuz salgın belasıyken, dün, birden kendimizi bir film setinin kamera arkasında bulduk!

Hazır eve kapanmışken, kim bulduysa bir iki yıl öncesine ait bir kayıt…

Sosyal mecralarda günün en çok konuşulan konusu yönetmen Nuri Bilge Ceylan ile oyuncu Bennu Yıldırımlar arasında geçen bir diyalog oldu.

Daha doğrusu monolog… Nuri Bilge konuşuyor, Bennu Yıldırımlar sabır abidesi gibi dinliyor, dinliyor…

Elektriklenmiş ortam, belli… Nuri Bilge, yılların oyuncusu Bennu Yıldırımlar’ı oturtmuş yanına, ders veren, üstenci bir eda ile konuşuyor.

Sırf rolün gerektirdiği mimikler ve jestlerden ibaret olmamalı hiçbir şey, hiçbir durum’ diyor.

Devam ediyor yönetmen: Konsantre olmayın, okulda size role konsantre olmayı öğretiyorlar. İşe odaklanmayın, bırakın aksın. Hayatta alakasız mimikler, jestler var, sizde onlar kalmıyor, sırf gerekli şeyler kalıyor, o zaman da hayat kokusu olmuyor.

Yönetmenin bu sözlerini saygılı ve sabırlı bir vaziyette dinleyen usta oyuncu ise sadece susuyor. Belki susarak konuşuyor, isyanediyor.

Nuri Bilge’nin söyledikleri kalıpları kırmak, doğal olana odaklanmak isteyen bir yönetmenin bakış açısını yansıtması bakımından kıymetli şeyler.

Bir ressam nasıl ki tablosunda elde etmek istediği bir tonu yakalamak için renkleri karıştırmakta özgürse bir yönetmen de film yaparken benzer arayışı sürdürebilir.

Ancak, Nuri Bilge’nin akademi hakkında söyledikleri tartışmaya açıktır. Şayet akademi role odaklanmayı öğretiyorsa ve bu yanlış bir şeyse oyunculuğun eğitimi olmaz deyip geçelim…

Peki bu durumda Nuri Bilge’nin sette yaptığı ne?

Doğal olanı yakalamaya çalışmak oyunculuk eğitiminin bir parçası değil midir?

Nihayetinde, Ceylan’ın karşısındaki isim Bennu Yıldırımlar… Konservatuvar mezunu…1988 yılından beri oyuncu… Şehir Tiyatroları’nın gözbebeği…

Bu noktada oyuncunun ‘alanı’ ile yönetmenin ‘alan’ yetkisi devreye giriyor. Kimi yönetmen bazı şeyleri oyuncusuna bırakır, kimi oyuncu yönetmene… Ancak ikisi de ‘tavır’ sahibiyse yollar çatallaşabilir tabi.

Nuri Bilge’nin setinde olup bitenler abartılması gereken bir mesele değil, her sette yaşanabilecek şeyler.

Eminim başka setlerde yönetmen-oyuncu bağlamında daha ağır tartışmalar da yaşanıyordur.

Ancak doğal olmayan, Ahlat Ağacı filminin kamera arkası bölümünün (biraz da oyuncuyu mahcup düşürecek tarzda) cımbızlanarak yayınlanmış olması…

Oyuncu ile yönetmen arasında geçen bir ‘tartışma’ anının ‘mahrem’ olduğunu düşünmeden edemiyor insan.

Magazinden uzak, sadece işine odaklı yaşayan ender sanatçılardan biri olan Bennu Yıldırımlar’ın suskunluğunu ise işene, profesyonelliğine ve yönetmene saygısına yoruyorum.

Yoksa oyunculuk konusunda ders alması gereken biri değil.

Hem öyle olsa, Nuri Bilge Ceylan akademili olduğunu bile bile niye Bennu Yıldırımlar, Demet Akbağ, Haluk Bilginer, Nazan Kesal gibi tiyatro kökenli sanatçılarla çalışmak istesin ki…

Etrafta akademiden içeri adımını atmamış en doğalından pek çok insan varken üstelik…

Merak ettiğim şu; Nuri Bilge’nin mutfak sırlarından sosyal medyaya sakız olacak yeni mahrem görüntüler gelir mi?

Hayat bir tuhaf… Koronavirüsü konuşurken, bir de bakmışsınız filme dalmışız…

Nuri Bilge Ceylan ünlü oyuncu Bennu Yıldırımlar'a söylediklerinde haklı mı?

Bedir Acar Diğer Yazıları