Yazarlar

Sertab Erener’e katılmamak mümkün değil. 90’lı yıllarda o kadar güzel şarkılar yapıldı ki, hâlâ dinlemeye devam ediyoruz. Yeni şarkıcıların birçoğu bile bu şarkılarla çıkış yapıyor. Bir kere bunu bizi dünyada Eurovision’da birincilikle taçlandıran Sertab Erener söylüyorsa vardır bir bildiği. Sertab’ın müziği, sesi, sahnesini konuşmaya gerek yok. Bilirkişi sayılır mı sayılır. Doksanlı yıllardaki sadece Sertab şarkılarına baksak zaten bugünün şarkılarıyla kıyaslama yapılamayacağını herkes görür. Evet o dönem o kadar güzel işlere imza attılar ki, o kadar güzel unutulmayacak şarkılar seslendirdiler ki, işte 20 sene sonra bile biz o şarkıları Açıkhava konserlerinde binlerce kişiyle hep bir ağızdan söylemekten haz alıyoruz. Bu yüzden de onlar Açık Hava gibi büyük alanlarda, artık konser değil müzikal gibi bir şov yapıyorlar. Aslında bugünün popüler dünyasında bu işi yapan herkesin eskiye bir dönüp bakması lazım, ismini kalıcı harflerle yazdırmak için yıllara.

TATiL BELDELERi DOLDU MU?

Madem önümüz bayram, sezonluk iş yapan turizmcilerin yüzü gülsün en azından. Ramazan Bayramı’nın aksine Kurban Bayramı’nda turizm beldeleri tatilci akınına uğrayacak. 

Otellerin, uçakların, otobüs şirketlerinin hiçbirinde yer bulunamaması bunun en güzel göstergesi. Yaz sezonunun son ayına denk gelen bayram sadece Bodrum ve Çeşme’de değil özellikle tüm Ege ve Akdeniz’de de yoğunluğa sebep oldu. Bu ay turizmciler için eylül ayına kadar bayram devam edecek. Görünen o ki İstanbul bize kalacak. Sakin, trafiksiz bir hafta geçireceğiz. Ama yine de yola çıkacaklar dikkat. Trafik de dakikaların hesabını yapıp can kaybına kimsenin sebep olmaması adına.

Nerede o eski bayramlar? 

Bayram, 7’den 70’e tüm ailenin, konu komşu herkesin bir arada olduğu, topluca sofraların kurulduğu, kurbanların ihtiyacı olanlara dağıtıldığı, çocukların harçlık için el öptüğü, şekerlerin dağıtıldığı, herkesin sabah bir heyecanla yeni bayram kıyafetlerini giydiği, en özel günlerden biriydi bizim için. Bizler için bayramlaşmanın önemi büyüktür. Ama yaşadığımız bu çağda maalesef bayramların eski neşesini kaybettiğini görmemek mümkün değil. Geçen bir plaza da asansör beklerken genç bir kızın babasıyla konuşmasına şahit olunca, hayat kargaşasının neleri bize unutturduğunun bir kere daha farkına vardım. Karşıdaki baba belli ki kızına bayramda memlekete gelmesi için yalvarıyordu. Çünkü kız ‘Baba iyi güzel geleyim de 15 saat otobüs ile gelip tekrar geri döneceğim. 5 gün için bana yazık değil mi?’ diyerek gidemeyeceğini defalarca anlatmaya çalışıyordu. Ne çocuğun ne de babanın suçu yok ama hayatın ve şartların bizi getirdiği noktanın bu özel günlerin neden eski tadında olmadığının göstergesi. Artık bayramlar bu yoğun şehirlerde çalışanlar için tatil imkanından başka bir anlama gelmiyor. Yine de çocuklarımıza bayramlarımızı eskisi gibi olması gerektiğini anlatmaya çalışacağız tabii ki. 

Şimdiden nice güzel bayramlarımız olsun. İyi bayramlar dilerim herkese.

Barış Kocaoğlu Diğer Yazıları