Futbolun olağan akışını etkileyecek müdahalelere hiç sıcak bakamadım. Örneğin, 2011-2012 sezonunda bir play-off sistemi uydurulmuştu. Ligi ilk dört sırada bitiren takımların topladıkları puanlar ikiye bölünüyor (buçukluysa üste tamamlanıyor) ardından 4 takımın kendi aralarında yaptıkları maçlarda aldıkları puanlarla toplanıyordu. Ligi 77 puanla kapatan Galatasaray, 9 puan toplamış, 68 puanla bitiren Fenerbahçe ise 13 puan almıştı. Meşhur Kadıköy’de kupanın kaldırıldığı maçta Fenerbahçe bir gol bulsa, şampiyon oluyordu.
Sezon başında düşmenin kaldırılmasını da, tek sayılı lig nedeniyle bay sistemi getirilmesini de aynı ihtiyatla karşılayanlardanım. Her hafta bir takımın maç yapmamasının her türlü parametreyi bir kenara bırakın, konsantrasyonda bile takımlar arasında doğal olmayan bir farka neden olacağı ortada. Hele 42 haftalık bir maratonda yorgunlukların, sakatlıkların baş göstereceğini de düşünürsek konu doğrudan odaklanılması gereken bir konu haline geliyor.
Bu bakış açısıyla ligin ilk 7 haftasında maçlarını bay geçen takımlar ne yapmış diye bir göz attım… Tamam ilk bir-iki hafta pek belirleyici olmayabilir, tamam henüz büyük yargılara varmak için elde yeterli veri yok… Ama ligin hararetinin artacağı günlere ilişkin ipuçları da vermiyor değil.
3 GALİBİYET, 2 MAĞLUBİYET
1. hafta Konyaspor, sonraki maç Gençlerbirliği ile deplasmanda 0-0 berabere kaldı.
2. hafta Ankaragücü, sonraki maç Sivas deplasmanında golsüz berabere kaldı.
3. hafta Gençlerbirliği, sonraki maç Beşiktaş deplasmanından 1-0 galibiyetle döndü.
4. Hafta Sivasspor, sonraki maç Kayserispor’u deplasmanda 3-1 yendi.
5. Hafta Beşiktaş, sonraki maç Denizlispor deplasmanında 3-2 kazandı.
6. hafta Kayserispor, sonraki maç Rize deplasmanında 1-0 kaybetti.
7. hafta Denizlispor, sonraki maç Malatya deplasmanında 2-0 kaybetti.
Geçen hafta Çaykur Rizespor bay geçmişti, bakalım milli ara sonrası Hatay deplasmanında ne yapacak?