Yazarlar

Ahmet Kekeç

Ahmet Kekeç

Bu sorulara cevap veremezsin!

Ahmet Kekeç tüm yazıları

Dünkü yazımda, Özgür Özel’in bir zamanlar (Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce) Muharrem İnce’yi nasıl takdim ettiğini hatırlatmıştım. “Recep Tayyip Erdoğan’ı en çıldırtacak zamanda, en çıldırtacak şekilde, en çıldırtacak adayı çıkaracağız” diyordu.

Biz, “en çıldırtacak” adayı beklerken, Erdoğan’ın karşısına, çıkara çıkara, en içi boş adamı çıkardılar.

İsmi Muharrem İnce...

Sadece “en içi boş” değil... Aynı zamanda “en sözünün eri olmayan” aday...

Bir de en “kıvrak...”

Denilebilirse, CHP’deki en kıvrak adam Muharrem İnce! (“Pişkin” dememek için “kıvrak” diyorum.)

Büyükelçilerle yemek yerken, “İktidara gelirseniz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yargılayacak mısınız?” diye bir soruya muhatap olmuştu...

Böyle bir soruya muhatap olduğunu, biz, Muharrem İnce’nin beyanlarından öğrenmiştik.

Bu durum kendisine hatırlatıldı, “Büyükelçiler, bağımsız bir ülkenin Cumhurbaşkanı adayına hangi cüretle böyle bir soru sorabilirler, buna nasıl izin verdiniz?” denildi...

Muharrem İnce ne mi yaptı?

Kıvırdı.

Daha doğrusu gözümüzün içine baka baka, böyle bir soru sorulmadığını söyledi.

Gerçi yeni bir yol tutturmuş durumda (bir diğer ifadeyle yeni bir dükkan açmaya hazırlanıyor) şimdiden moralini bozmak doğru değil ama bunları da birilerinin söylemesi gerekiyor.

Devam edelim...

Kendi kendini tekzipte ve “çarkçılıkta” genel başkanın aratmayan İnce’nin yerli otomobil konusundaki tornistanı ise tam seyirlikti. (“Trajik” dememek için “seyirlik” diyorum.)

Önce, yerli otomobil projesinin “gereksiz” olduğunu, iktidara gelirlerse bu projeyi iptal edeceklerini söyledi... Çünkü BMW daha iyilerini üretiyormuş; fabrikayı gezmiş, kendi gözleriyle görmüş, hayran kalmış.

Sonra da, “Ben yerli otomobile karşı değilim ki... Benzinli otomobile karşıyım” demeye başladı.

Üreteceksek, elektriklisini üretmeliymişiz...

Peki, TOGG ne üretiyor?

İnce’nin bunlardan haberi var mı?

Elbette yok.

Büyük bir “pişkinlikle”, gözümüzün içine baka baka kıvırıyor...

Şimdi, kendi kendini tekzipte aşılamaz bir rekorun sahibi olan Muharrem İnce’ye asla cevaplayamayacağı üç soru soracağım.

Bakalım eski fırıldaklar bu soruları da uyutup, mavra yapma haklarını yine “Erdoğan’a hakaret” yönünde mi kullanacaklar?

BİR- Yalova’da dershanecilik yaparken, çalıştırdığınız öğretmenlerin sigorta primlerinden “kesinti” yaptınız mı ve vergi kaçırdınız mı?

İKİ- Erdoğan’la birlikte Pensilvanya’yı ziyarete gittiğini iddia ettiğiniz ismi mahfuz “arkadaş”ın ismini daha ne kadar “mahfuz” tutacaksınız? Neden iddianızı kanıtlamıyorsunuz?

ÜÇ- Kendisine cinsel tacizde bulunduğunuzu iddia eden hanımefendiye susması karşılığında ne kadar para teklif ettiniz?

Dördüncü, beşinci, altıncı sorular da var ama bu kadarı kifayet eder diye düşünüyorum.

Ahmet Kekeç Diğer Yazıları