Diriliş Ertuğrul’da geçen Söğüt nerede? Bilecik Söğüt tarihi önemi nedir?

Anadolu, Avrupa ile Asya ve Orta Doğu arasında tabii bir köprü vazifesi görmüştür. Diriliş Ertuğrul dizisinde işlenen konular Söğüt’te geçiyor. İşte Söğüt’ün tarihteki ve haritadaki yeri… En son Hüdavendigâr vilayetine bağlı Ertuğrul sancağına bağlı kaza idi. Kurtuluş savaşında üç kez Yunan işgaline uğramış ve 6 Eylül 1922'de işgalden yanmış bir şekilde kurtulmuştur. İlçeye bağlı Kızılsaray köyünün girişinde, hem Osmanlıca, hem de Rumca yazılar taşıyan bir Yunan karakolu bulunmaktadır ve bu karakol harap haldedir.

Diriliş Ertuğrul’da geçen Söğüt nerede" Bilecik Söğüt tarihi önemi nedir"

Diriliş Ertuğrul yeni bölümüyle bu akşam ekranlara geliyor. En çok konuşalan konu ise Söğüt oldu. Söğüt’ün yeri merak edilen konulardan. Diriliş Ertuğrul dizisinde bol bol işlenen ve tarihte önemli bir yeri olan Söğüt’ün harita üzerindeki konusu merak ediliyor. Söğüt, Anadolu Selçuklu komutanı Ertuğrul Gazi tarafından İznik İmparatorluğu’ndan alınmıştır. Peki Söğüt’ün haritadaki konumu nerededir? İşte Söğüt hakkında merak edilen ayrıntılar… 1231 yılında Thebasion adını taşırken Anadolu Selçuklu komutanı Ertuğrul Gazi tarafından İznik İmparatorluğu'ndan alınmıştır ve kendisine Anadolu Selçuklu hükümdarı III. Alaeddin Keykubad tarafından Domaniç ile birlikte verilmiştir.

SÖĞÜT'ÜN TARİHİ

Osmanlı döneminde önce Sultanönü sancağının merkeziyken, sonra merkezin Eskişehir'e taşınmasıyla bu sancağa bağlı bucağa dönüşmüştür. 1648 yılında Anadolu vilayeti Bursa sancağının Lefke (bugün Osmaneli) kazasına bağlı bıcaktı. Daha sonra Anadolu eyaletine bağlı merkezi Bilecik olan Ertuğrul sancağının sınırlarına katıldı.

1231 yılında Thebasion adını taşırken Anadolu Selçuklu komutanı Ertuğrul Gazi tarafından İznik İmparatorluğu'ndan alınmıştır ve kendisine Anadolu Selçuklu hükümdarı III. Alaeddin Keykubad tarafından Domaniç ile birlikte verilmiştir.

En son Hüdavendigâr vilayetine bağlı Ertuğrul sancağına bağlı kaza idi. Kurtuluş savaşında üç kez Yunan işgaline uğramış ve 6 Eylül 1922'de işgalden yanmış bir şekilde kurtulmuştur. İlçeye bağlı Kızılsaray köyünün girişinde, hem Osmanlıca, hem de Rumca yazılar taşıyan bir Yunan karakolu bulunmaktadır ve bu karakol harap haldedir.

DİRİLİŞ ERTUĞRUL YENİ BÖLÜM ÖZETİ

Ertuğrul, İlbilge’yi kurtarmak için Uranos’un teklifini kabul ettiğini söylemiş ve istediği altınlarla malzemeleri kaleye getirmişti. Malzeme sandıklarının içinden çıkan Turgut ve Beybolat, İlbilge’yi kurtarmış, bunu öğrenen Uranos da Ertuğrul’un boğazına hançerini dayamıştı. Ertuğrul kaleden çıkmak için ne yapacak?

Ertuğrul, Uranos’a Moğol altınlarını ele geçirme teklifi yapmıştı. Dragos bu konuda ne karar verecek? Uranos’tan ne yapmasını isteyecek?

İlbilge, Ertuğrul sayesinde kaleden kurtarılmıştı. Beybolat, onu Emir Bahaeddin ile evlendirmek istiyordu. İlbilge, Emir Bahaeddin ile evlenecek mi? Ertuğrul ise Beybolat’tan Sırma’yı isteyecek mi?

Hain olduğu düşünülen Mikis ve Tara’nın akıbeti ne olacak? Dragos’un gizli örgütlenmesi çökertilebilecek mi?

DİRİLİŞ ERTUĞRUL KONUSU

Moğollarla zorlu bir mücadele veren Ertuğrul Bey, kutlu davasının peşinden gidebilmek için kardeşlerinden ayrılmak zorunda kalmıştı. Ertuğrul Bey’e inanan Kayılar, bu ayrılığın ardından yollara düştüler. Çetin geçen koşullarda Karacadağ sınırlarına kadar ilerleyen Kayıları burada bambaşka bir dünya bekliyordu. Yeni yurtları onlara farklı bir iklim, farklı topraklar ve farklı insanlar sunacaktı. Ertuğrul Bey, kutlu davasına giden yolda daha güçlü ve daha acımasız düşmanları olacağının farkındaydı. Peki, yeni düşmanlarını alt edebilmek için kılıcının keskinliği yetecek miydi?

Ertuğrul Bey artık başka bir dünyadaydı. Ve bu dünya da at koşturmak daha çok akıl, cesaret ve sabır istiyordu. Karşısına daha güçlü ve daha acımasız olarak çıkan Tapınakçılar, Ertuğrul Bey’i zafer için yeni yöntemler bulmaya zorlayacaktı. Zira Tapınakçıların gizli eli olan Simon bir kılıç darbesiyle öldürülemeyecek kadar zeki ve güçlüydü. Üstelik Simon yalnız da olmayacaktı. Ertuğrul Bey, Simon’a destek olan Müslümanları öğrendiğinde ne yapacaktı? Ertuğrul Bey, kılıçların sustuğu, akıl oyunlarının konuştuğu bir cehennemin içindeydi. Peki, aklı onu bu cehennemin ateşinden koruyabilecek miydi?

Karacadağ etekleri birçok Türkmen Obasına yurt olmuştu. Fakat aslen Tatar olan Çavdaroğlu Obası, aralarında en güçlü olanlarıydı. Bu güçlerini ise başarısızlığa tahammülü olmayan ve obayı demir yumrukla yöneten Candar Bey’den alıyorlardı. İktidarını yıllarca koruyan Candar Bey, en büyük imtihanını evlatlarıyla verecekti. Candar Bey’in büyük oğlu Ural’ın ihtirası obanın kaderini belirleyecekti. Çavdaroğlu ve Kayı Obası arasında yaşanacak gerilimi Candar Bey’in hamleleri durdurabilecek miydi? Ertuğrul Bey, Çavdaroğlu Obasından hiç beklemediği teklifler ve tehditler alacaktı. Peki, Kayılar ve Çavdaroğulları’nın yolu nerede ve nasıl kesişecekti? Ertuğrul’un vereceği her karar hem obanın kadınları hem de beyleri için yeni sonuçlara gebeydi.

Ertuğrul artık obanın beyi olmuştu. Obada yeni sorunlar baş göstermişti. Göç yolunda yorgun düşen Kayılar ülküleri ve nefisleri arasında sıkışıp kalmıştı. Onlar için bu imtihan hiç kolay olmayacaktı. Dışarıda düşmanlarıyla mücadele veren Ertuğrul Bey’i içerde ise yeni sorunlar bekliyordu. Göç yolunda sevdiklerinden ayrı düşen ve kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya kalan Kayılar birliklerini koruyabilecekler miydi?

İhanet, ihtiras ve akıl oyunlarıyla yüz yüze gelen Ertuğrul için tek hedef vardı. Bir milletin dirilişine vesile olmak

Tüm Yaşam haberleri için tıklayın