Maçtan önce yayıncı kuruluşa konuşan Torrent sinyali vermişti... "Oyuncularla daha fazla vakit geçirmek isterdik, mesela bir gün çok yağmur ve fırtına oldu. Bu süreci sahada değil, salonda geçirdik..."
Sözlerinin anlamını maç başlayınca daha iyi anladık!
Oyuna bakınca gerçekten sadece 'vakit geçirdikleri' anlaşılıyordu...
Zaten kadro tercihi kafaları fazlasıyla karıştırmıştı. Bir tek kalecinin kalede oynayacağı kesin gibiydi!
Ömer Bayram'ı sağ bek başlatıp, 10 dakika sola aldı mesela... Otomatikman Aanholt sağ bek oldu... Babel tek forvetti ama bir sağda, bir soldaydı!
Sonuçta "Galatasaray'ın futbolcuları çıkar oynarlar" denilerek tolere edilebilecek bir tuhafl ıktı! Ama Alanyaspor maça o kadar baskılı başladı ki sanırım ilk 10-15 dakika Galatasaray rakip ceza sahasına giremedi.
İki hoca da oyun tarzı olarak savunmadan topla çıkmayı tercih ediyordu, ama Sarı-Kırmızılılar'da topu çıkarmaya gönüllü kimse yoktu. Ne Berkan ne de Taylan "Verin topu bana dağıtayım" demeye tenezzül etti. Görev yine Marcao'ya kalmıştı
Kaleci Pena, başlarda iki pas yapıp, oyun kurayım dedi baktı olmuyor, uzun toplar kullanmaya başladı. Bu sayede ayaklarına ne kadar hakim olduğunu da ilk maçtan görmüş olduk. Ki yaptığı çok kritik kurtarışlarla takımına 1 puanı getiren isim oldu.
Defanstan oyun kuramayan ve orta sahasında adeta bir kara delik oluşan Galatasaray, ancak ilk yarının bir 10-15 dakikasında oyunu dengeleyebildi.
Kalanı hüsran!
Emre Kılınç, Taylan, Berkan, Babel'in aksadığı o kadar net görülüyordu ki, Torrent'in ikinci yarıya mutlak değişiklikle başlayacağı kesin gibiydi! Ama öyle olmadı. Rakibin 72'de 10 kişi kalması da Torrent'i kendine getirmedi... Değişiklik yapmak için 82'ye kadar bekledi. Böylece kadrodan sonra değişiklik tercihleri de eksi hanesine yazıldı.
10 kişilik Alanya, kalan dakikalar da dahil, oyundaki üstünlüğünü kaybetmedi. Düşünün Galatasaray ikinci yarıdaki tek şutunu 90+5'te çekebildi. kinci yarı sadece 1 kez rakip ceza sahasına girebildi.
Vasat oyuna rağmen Galatasaray zor bir deplasmandan puanla döndü... Ama takımın sorunu derin... Onu da maç sonu Kerem şöyle özetledi; "O kadar kötü bir noktadayız ki... Herkeste öz güven eksikliği, moral bozukluğu... Bu işin içinden nasıl çıkacağız bilemiyorum."