Hani diyor ya şarkıda nasıl anlatsam, nerden başlasam! Aynı öyleyim... Mevzuya hangi kapıdan giriş yapacağımı bilmiyorum... Tabii ki o muhteşem gecenin bana bakan yakamozlarını konuşacağım lakin aheste çektiğim küreği suya atmaya çalışanları konuşmayayım mı? Yarı sahaya yarı beline kadar çıkmış Altay’a niye kırmızıyı vermedin diye sormayayım mı? Hadi Larin’i attın Mert Yandaş’ı niye atmıyorsun diye çemkirmeyeyim mi? Penaltı olması için Perotti gibi Burak Yılmaz gibi topçunun kendini yere mi atması gerekiyor? Niye Larin’e yapılana göz yumdun diye yüksünmeyeyim mi? Mensah’ı indirdikleri pozisyonda top Roiser’in önünde ikiye biri yakalamışken Oyunu niye devam ettirmedin diye yazmayalım mı? He yazıcılar? Tabii ki bana bakan yakamozun sevdasına Necip’in Gökhan’ın üzerinden Shaq O’Neal gibi yükselişini dillendireceğim tabii ki Abubakar’ın özgürlük savaşçısı gibi ortalığı kasıp kavurduğunu anlatacağım arkadaşlarıma tabii ki Sergen Hoca’nın galip gelse bile isyanına ses olacağım.... Biz doğruyu sever doğrularla yaşarız... Diyojen’in dediği gibi gölge etme başka ihsan istemez!
DARAĞACI
Engizisyon mahkemelerinin asık suratlı ellerinde idam fermanıyla dolaşan rahipleri vardı ya!? Yalnızca işlerini yapsalar da kendinden olmayanları ölüme yollayan... Bu hafta sonu hakemlerimiz öyleydi vallahi öyle penaltılar çaldılar ki benim diyen cellat gülmekten yerlere yatar... Rize’de Galatasaray lehine Başakşehir maçında Denizli lehine çalınan penaltılar evlere şenlik... Diyorlar ki (Birbirlerine benzemesinden mütevellit) Başakşehir maçında verildiği için Galatasaray’a da verildi.... Ba ba ba! Kaynağı nereden yapıyorlar hesapta uyanıklar ya! Allah’ın da bir hesabı var unutmayın, siz uyanıklar için! Bak Antep-Malatya maçına. Bak son dakika golüne... Aynı hesap sizin penaltı muhabbetinize göre golün iptal olması lazım... Ne oldu? VAR’a gitti verdi golü... Eeee! Ne yapacağız şimdi? Bunu nereye kaynak yapacaksınız? Bu ligin inandırıcılığı olması için bu hakemleri federasyon olarak sorguya almanız gerekiyor... Dedim ya ellerinde darağacıyla dolaşıyorlar! Onlar dümende olsa mahkeme yapıyorlardı, siz yalan yanlış doğruca asıyorsunuz!
BEŞİKTAŞ’IN YARINLARI
Bir gazete tarafından düzenlenen “Futbol Ekonomi Forumunda” konuşan Beşiktaş Kulübü Başkanı Sayın Ahmet Nur Çebi, “Amatör şubeler futbola ekonomik olarak zarar veriyor.” demiş.... Aşağı yukarı bu tarz söylemler 10 senedir Beşiktaş semalarında uçuşmakta... Haklılık payı var mı? Var... Çare aranıyor mu? Hayır... İnsanların bilgisine başvuruluyor mu? Hayır... Ne yapılıyor? Devamlı şikayet... Kaç yıldır söylüyoruz şubeleri futboldan ayırın diye... Hepsi ayrı seçimle başkanını seçsin... O başkanlar da doğruca kulüp başkanına bağlı olsun... Böylece futboldan gelen futbola kalır... Hem belki başarı doğrultusunda yeni başkan adayları yeni yöneticiler oluşur... Fena mı? Alın size öneri... Niye uygulamıyorsunuz? Sayın Fırat Fidan mevcut yönetimde şu an. Ne yaptı? Gitti basketbol şubesine sponsor oldu... Budur işte... Ben mevzuyu bir tık daha ileri taşıyorum... Madem öyle sevgili Fırat Fidan talip olsun şubeye belki yapılanmada başarı gelir... Örnek olur insanlara... Amaç Beşiktaş’a hizmettir... Bu vesileyle kendisini tebrik ederim... Ve ısrarla yinelemekteyim ki amatör branşlar kambur değildir Beşiktaş’ın yarınlarıdır...
NEYİ KAÇIRDIĞINIZIN FARKINDA DEĞİLSİNİZ
Bir çocuk yardım için FIFA’ya başvurup ret cevabı alınca çocuğun evinin önünde kaldırıma tribün kurup gerekli parayı toplamak; Yıllarca küme düşmeye oynamış Napoli’ye gidip halkıyla kucaklaşmak ve büyük takımlara kafa tutmak. Ve o şehri şampiyon yapmak. Aynı beynin ezilenden yana olan kısmının tartışılmaz ağırlığıdır.... Bir halkın ölmüşlerinin mezarına gidip, neler kaçırdığınızı bir bilseniz diye yazı yazması ne demektir bilir misiniz? Neyi anlatır? Neye şifadır? Neyin kudretidir düşünür müsünüz? Maradona’yı kim daha iyi topçu diye yıllarca çemkirilen her zaman orta şeritten gitmeyi tercih eden Pele’den ayıran en büyük özelliği buydu işte... Dokunmak İnsanlara dokunmak! Boca Juniors’dan takım arkadaşı Cordoba Beşiktaş’ın kalecisi olduğunda Türkiye’ye yolu düşmüştü Diego’nun... Yaptığı röportajda "ben Beşiktaşlıyım" demesi bile vefanın ne demek olduğunu gözler önüne seriyordu... Dedim ya ölmek yok sana Amigo Hep kalbimizde yaşayacaksın.