Aptal kutusu deniliyordu! Hem bizi hem alışkanlıkları değiştirdi

Kötü üne sahipti bir zamanlar, “aptal kutusu” dendi ama hiç kopmadık. Dünya değişti, alışkanlıklarımız değişti yine de televizyon çekiciliğini koruyor. Kahramanlar ve izleme yöntemlerimiz farklılaşsa da, televizyon hala bizi birbirimize bağlayan bir deneyim…

Aptal kutusu deniliyordu! Hem bizi hem alışkanlıkları değiştirdi

Akşam.com.tr

Belgin Özdemir

Televizyonun eskiden kötü bir ünü vardı; aklımızı uyuşturduğu, tembelliğe yol açtığı söylenirdi. Sinema bir sanat olduğu için, dizilerde rol alan oyuncular, sinema oyuncularından aşağı görülürdü. Sinema seyircisi "sinefil" kabul edilir, televizyon izleyicisi "aptal kutusu" takipçisi görünürdü. Ve bahane üretmek zorunda kalırdı insanlar: "Sadece belgesel izliyorum!"

Ancak televizyona bakışımız 21. yüzyılın başlarında değişmeye başladı ve son yıllarda tamamen başkalaştı. İzlenme, tartışılma ve kabul edilme şekli hızlandı, farklı bir yere geldi. Evet, pek çok tuhaf kanal açıldı ama medya tarihinde, hiç olmadığı kadar iyi televizyonlar ve platformlar da var.

Epizodik formatı ve izleyicilere karakterlerle geçirmesi için sağladığı süre göz önüne alındığında, televizyon, insan davranışının karmaşıklığına kök salmak için, her zaman filmden daha ileri seviyede diyebiliriz. Örneğin Lost (2004-2010) gibi diziler küçük ekrana sinematik bir kalite getirdi. Ya da Breaking Bad'de düzgün bir adamın evrilişi, sevmesi kolay olmayan karakterlerin artık istisna değil, norm haline geldiğini gösterdi. Özetle, televizyon bir zamanlar olduğundan çok daha fazla perspektif yansıtmaya çalışıyor.

Ama belki de ortalama bir insan için en belirgin değişiklik, şimdi televizyonu 10 veya 15 yıl öncesine göre ne kadar farklı tükettiğimizdir. Bir zamanlar çoğumuzun asla kaçırmamaya özen gösterdiği programları vardı. Şimdi bu çok daha nadir... Planlı bir izleme tekniği kalmadı. Game of Thrones'u ya da Squid Game'i yayınlandığı sırada izlemiyoruz örneğin!

Bu türk dizileri için de geçerli, çeşitli platformlardan film-dizi seyreden insanlar oldukça fazla. Türk yapımı dizilere de son dönemde çok haklı eleştiriler gelmekte. Yeni başlayan "Annemizi Saklarken" dizisi, yayınlandığı ilk gün sosyal medyada epey tartışıldı. Twitter'da yer bulan eleştiri cümleleri dikkat çekici:

Her yer 'Kırmızı Oda'ya döndü!

Kötü karakterler çok arttı!

Herkes sorunlu ve çok mutsuz!

Artık sadece TV izlemiyor, özet ve yorumlar okuyarak onu inceliyoruz. Twitter'da, sanki kendi ailemizin üyeleri tarafından yapılan yanlış seçimlerden bahsediyormuşuz gibi, belirli bir bölümde belirli bir karakterin neden belirli bir karar verdiği konusunda hararetli tartışmalara giriyoruz. Televizyon, farklı zamanlarda ve farklı hızlarda izliyor olsak da, hala bizi birbirimize bağlayan bir eğlence deneyimi...

Nefis filmler: Mutfakta size ilham verecek 5 yapım

Başkalaşan kadın: Ekrandaki Juliette Binoche'un en iyileri

Tüm Sinema haberleri için tıklayın