Gemilerin en önde bulunan baş taraflarına ne ad verilir?

21 Eylül’de Hadi’de ipucu olarak, “Gemicilik terimlerine ne kadar hakimiz? 'Az çok bilirim, çok hakim değilim' diyenlerin oldukça işine yarayacak bir ipucumuz var bugün Acaba gemilerin en önde bulunan baş taraflarına ne ad verilir? Ufak bir araştırma yeterli olacaktır?” sorusu soruldu.

Gemilerin en önde bulunan baş taraflarına ne ad verilir"

21 Eylül’de Hadi’de ipucu olarak, “Gemicilik terimlerine ne kadar hakimiz? "Az çok bilirim, çok hakim değilim" diyenlerin oldukça işine yarayacak bir ipucumuz var bugün Acaba gemilerin en önde bulunan baş taraflarına ne ad verilir? Ufak bir araştırma yeterli olacaktır?” sorusu soruldu vatandaşlar cevabı aramaya başladılar. Cevap: Pruva.

21 EYLÜL 20.30 HADİ İPUCU SORUSU

Soru: Gemicilik terimlerine ne kadar hakimiz? "Az çok bilirim, çok hakim değilim" diyenlerin oldukça işine yarayacak bir ipucumuz var bugün Acaba gemilerin en önde bulunan baş taraflarına ne ad verilir? Ufak bir araştırma yeterli olacaktır?

Cevap:Bir geminin teknesi uzunluğuna olmak üzere üç kısma bölünmüştür: Baş kısım (pruva: forepart), Orta kasara (vasat: amidship) ve Kıç kısım (pupa: afterpart).Gemi teknesine perspektif bir görünüşten bakarsak; Baş kısım, Baş bodoslama (Stern) da, Kıç kısım Kıç bodoslama (Stern) da son bulur. Tekne içindeki herhangi bir bölüm veya yeri tarif edebilmek için, baş bodoslama yönünde olanlar için Baş tarafta, kıç bodoslama yönünde olanlar için Kıç tarafta terimleri kullanılır. Örneğin, teknenin köprü üstünde duran bir Gemici için, zincirlik geminin baştarafındadır, baca geminin kıç tarafındadır. Gemi teknesi boyunca uzatılan herhangi bir doğru hat, baş-kıç yönünde (fare and aft) diye anılır. Geminin bodoslamalarını birleştiren doğru çizgiye de Pruva pupa hattı(fare and aft midship line) denir. Gemi planlarında bu çizgiyi gösteren doğruya “Merkez hattı” (Centre line) adı verilir. 

21 EYLÜL 12.30 HADİ İPUCU SORUSU

Soru: “Kız Kulesi’ni duymuşsunuzdur. Çok eski bir tarihe sahip ama günümüzde evlilik tekliflerinin önemli bir mekanı diyebiliriz. Peki ne olarak hizmet verdiğini biliyor musunuz?

Cevap: Restoran

Antik Çağ'da Arkla(küçük kale) ve Damialis(dana yavrusu) adları ile anılan Kule, bir ara da "Tour de Leandros"(Leandros'un kulesi) ismi ile ün yapmış, günümüzde ise Kızkulesi – Maiden’s Tower ismi ile bütünleşmiştir. 1995 yılında Kızkulesi’nin restorasyon süreci başlar. Binlerce yıllık gizemli bir tarihe sahip bu özel mekan, kendine özgü kimliğine ve geleneksel mimarisine bağlı kalarak tamamlanan restorasyon çalışması sonrasında 2000 yılında kapılarını ziyarete açar. Bugün gündüzleri cafe-restaurant, akşamları ise özel restaurant olarak yerli ve yabancı ziyaretçilerine hizmet veren Kızkulesi, düğün, toplantı, lansman, iş yemeği gibi pek çok özel davet ve organizasyona da ev sahipliği yapmaktadır

Kız Kulesi, hakkında çeşitli rivayetler anlatılan, efsanelere konu olan, İstanbul Boğazı'nın Marmara Denizi'ne yakın kısmında, Salacak açıklarında yer alan küçük adacık üzerinde inşa edilmiş yapıdır.

Üsküdar'ın sembolü haline gelen kule, Üsküdar’da Bizans devrinden kalan tek eserdir. MÖ 24 yıllarına kadar uzanan tarihi bir geçmişe sahip olan kule, Karadeniz’in Marmara ile birleştiği yerde küçük bir ada üzerinde kurulmuştur. Bazı Avrupalı tarihçiler buraya Leander Kulesi derler. Kule hakkında pek çok rivayetler bulunmaktadır. Evliya Çelebi kuleyi şöyle tarif eder:

“              Deniz içinde karadan bir ok atımı uzak, dört köşe, sanatkarane yapılmış bir yüksek kuledir. Yüksekliği tam 80 (seksen) arşındır. Sathı mesehası iki yüz adımdır. İki taraftan kapısı vardır.             ”

Bugün görülen kulenin temelleri ve alt katın önemli kısımları II. Mehmed devri yapısıdır. Kulenin etrafındaki sahanlık geniş kaplanmıştır. Üstündeki madalyon halindeki bir mermer levhada, kuleye şimdiki şeklini veren Sultan II. Mahmud'un, Hattat Rasim’in kaleminden çıkmış 1832 tarihli bir tuğrası vardır. Kulenin Eminönü tarafı daha genişçe olup burada bir de sarnıç vardır.

İlk olarak Yunan döneminde bir mezara ev sahipliği yapan bu ada Bizans döneminde inşa edilen ek bina ile gümrük istasyonu olarak kullanılmıştır. Osmanlı döneminde ise gösteri platformundan, savunma kalesine, sürgün istasyonundan, karantina odasına kadar birçok işlev yüklenmiştir. Asli görevi olan ve yüzyıllardan beri varlığı ile insanlara, geceleri ise geçen gemilere göz kırpan feneri ile yol gösterme işlevini hiç kaybetmemiştir.Geçmişten geleceğe en çok da düşlere yol göstermektedir Kız Kulesi. Kız Kulesi 2000 yılında restore edilerek, artık çatal-bıçak seslerinin duyulduğu bir mekân haline dönüştürülmüştür. Kız kulesine ulaşım Salacak ve Ortaköy'den sandallarla yapılmaktadır.

Çok eski tarihi geçmişi olan Kız Kulesi, bir zamanlar, Boğazdan geçen gemilerden vergi alınmak maksadı ile kullanılmıştır. Kule ile Avrupa Yakası boyunca büyük bir zincir çekilmiş ve gemilerin Anadolu Yakası ile Kız Kulesi arasından geçişine (o zamanlar gemi boyutları küçük olduğu için geçebilmekteydi) izin verilmiştir. Bir süre sonra Kule, zinciri taşıyamamış ve Avrupa Yakasına doğru yıkılmıştır. Kuleden suyun içine bakıldığında yıkıntıları görülmektedir.

Antik Çağ'da Arkla (küçük kale) ve Damialis (dana yavrusu) adları ile anılan kule, bir ara da "Tour de Leandros" (Leandros'un kulesi) ismi ile ün yapmıştır. Şimdi ise Kız Kulesi ismi ile bütünleşmiş ve bu ismi ile anılmaktadır.

Tüm Magazin haberleri için tıklayın