Necmettin Erbakan biyografisi! Necmettin Erbakan ne zaman öldü?

Necmettin Erbakan yarın vefatının 10. yıl dönümünde Ayasofya-i Kebir Camii'nde anılacak. Milli Görüş hareketinin kurusu ve eski başbakan Erbakan, D-8 oluşumunun fikir babası olarak bilinir. Sevenleri tarafından bir kez daha anılacak olan Necmettin Erbakan ne zaman öldü? İşte merhum Necmettin Erbakan hayatı ve siyasi kariyeri...

Necmettin Erbakan biyografisi! Necmettin Erbakan ne zaman öldü"

Necmettin Erbakan, vefatının 10. yıl dönümünde yarın Ayasofya-i Kebir Camii'nde anma töreni düzenleniyor. Türk siyasetinin hocası olarak bilinen Erbakan, hayatı boyuncu Müslüman alemini bir araya getirmek için çaba sarf etti. 1926 yılında Sinop'ta doğmuş, babasının ağır ceza reisi olmasından dolayı çocukluk hayatı farklı şehirlerde geçmiştir. Necmettin Erbakan ne zaman öldü? Necmettin Erbakan hayatı ve siyasi kariyeri!

NECMETTİN ERBAKAN NE ZAMAN VEFAT ETTİ?

19 Ocak 2011'de ayağında nükseden damar iltihabı rahatsızlığı sebebiyle hastanede yoğun bakım altına alınarak bir süre tedavi görerek taburcu edilmesinin ardından kısa süre sonra solunum ve kalp yetmezliği rahatsızlığı sebebiyle kaldırıldığı Ankara'daki Güven Hastanesinde yoğun bakım altında uygulanan tüm tedavilere rağmen solunum yetmezliğine bağlı, kalp ve çoklu organ yetmezliği sebebiyle 27 Şubat 2011 sabahı saat 08.50'de doktorlarının muayenesi esnasında koroner arter rahatsızlığı sonucu şuurunu yitirerek komaya girmiş, saatler aynı sabahın 11.40'ını gösterirken doktorların tüm müdahaleleri ile yaşamsal işlevlerinin desteklenmesine rağmen yaşamını yitirmiştir.

Necmettin Erbakan'ın Merkezefendi Mezarlığı'nda bulunan kabri vasiyetine uygun olarak resmî devlet töreni tertip edilmemiş ve 1 Mart 2011 Salı günü önce Ankara'da Hacı Bayram Camisinde sabah namazına müteakip cenaze namazı kılındıktan sonra cnazesi İstanbul'a getirilerek öğlen namazını müteakip Fatih Camisinde kılınan cenaze namazı sonrasında Zeytinburnu Merkezefendi Mezarlığı'na defnedilmiştir. Mezarına, sevenleri tarafından Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden getirilen topraklarla birlikte Kudüs, KKTC ve Boşnak lider Aliya İzzetbegoviç'in mezarından getirilen topraklar serpilmiştir.

Cenaze merasimine Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan, Genel Başkanlar, Bakanlar, Milletvekilleri, Türk Silahlı Kuvvetleri Mensupları, Büyükelçiler, Belediye Başkanları, partililerin yanı sıra 60 ülkeden cemaat ve hareket liderleri ile temsilcileri katılmış, cenaze namazı iki milyonu aşkın kişi tarafından kılınarak naaşı aile kabristanın da bulunduğu Merkezefendi Mezarlığı'na defnedilmiştir.

NECMETTİN ERBAKAN KİMDİR?

Necmettin Erbakan, 29 Ekim 1926'da Sinop'ta doğdu. Babasının ağır ceza reisi olması dolayısıyla çocukluğu farklı şehirlerde geçen Erbakan, Kayseri Cumhuriyet İlkokulu'nda başladığı ilkokul eğitimini Trabzon'da tamamladı.

1943'te birincilikle tamamladığı İstanbul Erkek Lisesi'nin ardından sınavsız geçiş hakkı olmasına rağmen İstanbul Teknik Üniversitesi'ne sınavla girdi. Sınav sonucuna göre, doğrudan ikinci sınıftan başlatılan Erbakan, 1948'de mezun olduğu aynı üniversitenin Makine Fakültesi Motorlar Kürsüsü'nde asistan olarak görev üstlendi.

Erbakan'ın hayatındaki önemli dönüm noktalarından birisi 1951'de İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından Almanya'daki Aachen Teknik Üniversitesine ilmi araştırmalar yapmak üzere gönderilmesiyle oldu. Alman ordusu için araştırma yapan DVL Araştırma Merkezi'nde biri doktora olmak üzere, üç tez hazırlayan Erbakan, bu tezleriyle Alman ekonomi bakanlığının dikkatini çekti.

Motorların daha az yakıt harcaması konusunda kendisinden istenilen raporu hazırlayan Erbakan, doçentlik tezini de "Dizel motorlarda püskürtülen yakıtın nasıl tutuştuğunun matematiksel izahı" konusu üzerine hazırladı.

Erbakan, çalışmalarıyla Leopard tanklarının üretiminin yapıldığı Almanya'nın en büyük motor fabrikasına davet edilmesinin ardından burada başmühendis olarak söz konusu tankların motorları üzerinde çalışmalar yaptı.

Türkiye'de başlattığı ağır sanayi hamlelerini Almanya'da kaldığı sürede tecrübe eden Erbakan, bunu da Milli Görüş'ün önemli hedeflerinden birisi olarak belirledi.

Erbakan, o yıllarda düzenlenen otomobil kongresinde, "Şeftaliden başka bir şey üretemeyiz görüşünü savunanlara inat" bir araya geldiği arkadaşlarıyla 1956'da Gümüş Motor Fabrikasını kurdu. Avrupa standartlarının da altında, saatte 5,5 litre motorin harcayan Gümüş Motor'u üretti. Bugün Pancar Motor adıyla çalışan fabrika, Mart 1960'ta seri üretime başladı.

"Şeftali yerine motor üretmek isteyen" Türkiye'nin Gümüş Motor Fabrikası, sektöre hakim olan yabancıların ekonomik ve siyasi baskılarıyla iflasa sürüklenmek istendi. Erbakan, Gümüş Motor'un devamı için engellerle mücadeleye başladı.

Odalar Birliği Sanayi Dairesi Başkanlığına getirilmesinin adından Genel Sekreter olan Erbakan, önce Odalar Birliği İdare Heyeti Üyesi, bir yıl sonra da Odalar Birliği Başkanı seçildi.

Erbakan o dönem tanıştığı Nermin Erbakan ile evlendi. Nermin ve Necmettin Erbakan çiftinin evliliğinden çocukları Zeynep, Elif ve Muhammed Fatih dünyaya geldi.

Erbakan, Odalar Birliği'nde de aktif dönem geçirdi, Anadolu sermayesini desteklemek için çalıştı. Odalar Birliği Başkanlığı seçiminin geçersiz sayılması Danıştaya taşındı. Erbakan, bu görevinden, Ankara Valiliğinin emriyle uzaklaştırıldı.

Bu karar, Erbakan'ın siyaset yolculuğunu başlattı.

NECMETTİN ERBAKAN'IN SİYASİ KARİYERİ

12 Ekim 1969'daki milletvekili seçimine giderken, o dönem güçlü bir siyasi parti olan Adalet Partisi'nden (AP) milletvekili olmak istedi, ancak kabul edilmedi. Erbakan, kendisine büyük hoşgörü ve sevgi besleyen Konya'dan, bağımsız aday olarak seçime girdi ve üç milletvekili seçilebilecek oyu alarak seçildi.

Erbakan, Konya'daki milletvekilliği çalışmaları sırasında kendisine yöneltilen, "İyi de bir çiçekle bahar olmaz ki" yorumları üzerine, "Evet, bir çiçekle bahar olmaz ama her bahar bir çiçekle başlar" ifadesini kullanmıştı.

Milli Nizam Partisini kurdu

Konya Milletvekili Erbakan, çok geçmeden 24 Ocak 1970'te, 17 arkadaşıyla Milli Görüş hareketinin ortaya çıkmasını sağlayacak ilk parti olan Milli Nizam Partisini kurdu.

Parti kurulduğunda ilk üyenin kim olacağı konusunda karar vermek üzere yönetim toplandı, Erbakan'ın ilk üye olması istendi. Erbakan ise bu teklif üzerine tebessümle arkadaşlarına bakarak, "Ecdadımız Anadolu'ya, Malazgirt meydan muharebesiyle Muş/Malazgirt'ten girmişti. O ilimizdeki bir caminin imamı, bizim birinci kurucu üyemiz olacak." dedi.

Genel Başkan Erbakan, partisinin kuruluşundan sonra kapitalizm ve batıcılık karşıtı bir siyaset yürüttü.

Erbakan'ın siyasetinde "Siyonizm" ile mücadele ön planda yer aldı. Erbakan ile Türk siyasetinde ve kamuoyunda "Filistin davası" konusunda hassasiyet oluştu.

Milli Görüş hareketi lideri Erbakan, bugün dahi kılavuz olan "Önce ahlak ve maneviyat" vurgusunu da bu parti altında yaptığı çalışmalarla gençlere ve partililere aktardı.

Erbakan ve arkadaşlarının izlediği siyaset tarzı pek çok çevrenin dikkatini çekti.

12 Mart Muhtırası'nın ardından nisan ayında "laikliğe aykırı çalışmalar yürüttüğü" iddiasıyla Milli Nizam Partisi kapatıldı. Partisinin kapatılmasının ardından Erbakan, arkadaşlarıyla 11 Ekim 1972'de Milli Selamet Partisini (MSP) kurdu. Parti, 1973'teki seçimde 48 milletvekilliği ve 3 senatörlük kazanarak 51 parlamenterle Meclise girdi.

Ayrıca Erbakan'ın bu dönemdeki konuşmalarında, halkı Ayasofya'da namaz kılmaya davet etmesi, ilk kurduğu partisinin kapatılması kararına girdi.

Refah Partisi kuruldu

Siyasi yasaklı Erbakan, kapatılan MSP'nin yerine Refah Partisinin (RP) 19 Temmuz 1983'te kurulmasını sağladı. Partinin genel başkanlığı koltuğuna Ahmet Tekdal oturdu.

Siyaset yasağının referandumla kalkmasının ardından Erbakan, Refah Partisinin 11 Ekim 1987'de yapılan kongresinde oy birliğiyle genel başkan oldu.

Bu tarihten sonra yapılan yerel seçimlerde Refah Partisinin kazandığı belediyelerdeki hizmetler, Erbakan ve siyasetine olan ilgiyi artırdı. Milli Görüş fikri, Türkiye'de bu dönemde yeni bir model oldu. 27 Mart 1994 yerel seçimlerinde Milli Görüş, İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyeleri dahil birçok kentin yerel yönetimlerinde iş başına geldi.

Refah Partisi birinci parti oldu

Necmettin Erbakan, 20 Ekim 1991 seçimlerinde Konya'dan yeniden milletvekili seçildi.

Parti, 1995'teki genel seçimlerde yüzde 21,7 oy oranıyla sandıktan birinci çıktı. Erbakan, Meclise Konya milletvekili olarak girdi.

Cumhurbaşkanlığı koltuğundaki Süleyman Demirel, hükümeti kurma yetkisini Refah Partisine vermedi. Kurulan DYP-ANAP hükümeti 3 ay sürdü.

54. Hükümet'te başbakanlık yaptı

Hükümet kurma görevini Cumhurbaşkanı Demirel'den alan Erbakan, Tansu Çiller'in Genel Başkanlığı'ndaki Doğru Yol Partisi ile 54. Hükümeti kurarak, 28 Haziran 1996'da başbakanlık koltuğuna oturdu.

Başbakan Erbakan, dış politikada G-7'lere karşı gelişmekte olan Müslüman ülkeleri bir araya getirmek için D-8'leri kurdu.

28 Şubat süreci

Medya üzerinden 54. Hükümet'in faaliyetlerine ilişkin başlatılan algı operasyonları, 28 Şubat sürecinin temel taşlarını oluşturdu.

28 Şubat sürecinde bazı üniversiteler, iş dünyası ve sendikalar da Erbakan siyasetine karşı bir misyon üstlendi.

Erbakan'ın Mısır ziyaretindeki bayrak krizi, Libya ziyaretinde Kaddafi'nin açıklamaları da yine Erbakan aleyhinde kullanılmaya başlandı.

Günlerce kamuoyunda oluşturulan bu propagandalar sonucunda, 28 Şubat 1997'de adına post-modern darbe de denilen müdahale gerçekleşti.

Başbakan Erbakan'ın o gece ulusa seslenmek için hazırlık yaptırdığı, Milli Güvenlik Kurulu toplantısından geç saatte "gergin ve üzgün" geldiği için bu yayının iptal edildiği sonradan ortaya çıktı.

Başbakanlıktan istifa etti

27 Mayıs 1997'de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş tarafından Anayasa Mahkemesine iktidar partisi Refah Partisinin temelli kapatılması istemiyle dava açıldı.

30 Haziran 1997'de koalisyon ortağı Doğru Yol Partisinin protokol gereği başbakanlık koltuğunu alması için Necmettin Erbakan, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e istifasını sundu.

Demirel, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller yerine 55. Hükümet'i kurması için Anavatan Partisi Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a görev verdi.

Anayasa Mahkemesinde görülen Refah Partisinin kapatılması davası 16 Ocak 1998'de sonuca bağlandı. Refah Partisinin kapatılmasına ve aralarında Necmettin Erbakan'ın da bulunduğu 6 kişiye 5 yıl süreyle siyaset yasağı getirilmesine karar verildi.

Erbakan, partisinin kapatılması kararının ardından yaptığı konuşmada, "Bu alınmış olan karar, tarihin akışı içerisinde basit bir noktadır. Böyle bir kararın yürürlüğe girmesiyle Türkiye'de halkımızın muazzam bir bölümünün partisi olan Refah Partisi ve onun davası, bu kararlardan zerre kadar etkilenmez. Bu kararlardan bir tek sonuç çıkar, o da refah inancının tek başına iktidarı. Bu olayın arkasından Refah Partisi davasının, camiasının çok daha büyüyüp gelişeceği kesinlikle açıktır." ifadesini kullandı.

Tüm Güncel haberleri için tıklayın