'Beykoz Sempozyumu 2020'nin açılış oturumu yapıldı

Beykoz Belediyesi tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen 'Beykoz Sempozyumu 2020'nin açılış oturumu çevrim içi olarak yapıldı.

'Beykoz Sempozyumu 2020'nin açılış oturumu yapıldı

Beykoz Belediyesinin ve Beykoz Belediye Başkanı Murat Aydın'ın sosyal medya hesaplarından canlı yayınlanan etkinliğin açılış oturumu, Prof. Dr. Önder Küçükerman'ın moderatörlüğünde, beşeri coğrafya uzmanı Prof. Dr. Süha Göney, İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Gül ve yazar Doğan Yarıcı'nın katılımıyla gerçekleştirildi.

Prof. Dr. Süha Göney, geçen seneki sempozyumla bu sene düzenlenecek sempozyumun farklarını anlatarak, "2020 senesinde dünya genelinde etkili olan salgın bizlerin bilimsel çalışmalarını da etkiledi. Beykoz için çalışanların sayısının çoğalması iltifata değer bir husustur. Bunu yapanlara her daim mültefit olacağız." dedi.

Göney, özellikle son 10 yılda Türkiye'de ilmi araştırmalara çok önem verildiğini belirterek, bütün akademisyenlerin ve bilim insanlarının Türkiye'deki iktisadi ve kültürel kalkınma yolunda yapılan bütün çalışmalara destek vermesi gerektiğini söyledi.

Prof. Dr. Murat Gül de cumhuriyet dönemindeki İstanbul ile Beykoz’un arasındaki ilişkiyi ele aldığı konuşmasında, Beykoz’un kentsel değişimden en az etkilenen ilçe olduğunu belirtti.

"TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN KURULUŞUYLA BİRLİKTE SANAYİLEŞME KURUMSALLIK KAZANIYOR"

Gül, Beykoz'un 19. yüzyıla kadar tarımsal faaliyetlerle uğraşılan önemli bir merkez olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Özellikle 2. Mahmut döneminde Beykoz'un sanayiyle buluşması ortaya çıkıyor. Birçok imalathane çeşitli iş kollarıyla Beykoz'da yavaş yavaş kuruluyor. Çok temiz ve değerli su kaynaklarının bulunması, İstanbul Boğazı'na stratejik bir konumda bulunması, ormanlarla ilişkisi Beykoz'u, sanayi mıntıkası olması açısından çok destekliyor. Daha sonra dericilik, cam, kundura gibi çeşitli kollarla sanayileşme devam ediyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuyla birlikte sanayileşme kurumsallık kazanıyor."

İstanbul'un 20. yüzyılda 3 büyük imar planına tabi tutulduğunu söyleyen Gül, çevresindeki ilçeler imar planları dahilinde bazı müdahalelere maruz kalsa da Beykoz'un bu müdahalelerden ayrı kaldığını ve bunun memnun edici olduğunu ifade etti.

"ORHAN VELİ'NİN BEYKOZ'DA ÇUKURA DÜŞTÜĞÜ BİR ŞEHİR EFSANESİDİR"

Yazar Doğan Yarıcı ise çocukluk ve genç yıllarının Beykoz'da geçtiğine dikkati çekerek, "Beykoz'u mahalle mahalle gezerek de irdeleyebiliriz. Her mahallenin kendine özgü bir karakteri vardı, siyasi düşüncesi, bina yapısı farklıydı. Beykoz'da özel günleri, resmi ve dini bayramları hep beraber kutlama geleneği hep vardı." ifadelerini kullandı.

Yarıcı, şair Orhan Veli'nin de Beykoz'da doğduğunu ve yaşadığını hatırlatarak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Orhan Veli'nin Beykoz'da çukura düştüğü bir şehir efsanesidir. İstiklal Caddesi'nde bir yerde düşmüştür. Yine şair Ülkü Tamer'in Beykozspor'da futbol oynaması çok önemlidir. Ferit Edgü de bir dönem Kanlıca'da oturuyordu. Hatta Oğuz Atay'ın Kanlıca'daki işçi evlerine sık sık misafir olduğunu da bilirim. Ahmet Mithat Efendi Ortaçeşme'de yaşamıştır mesela."

"Beykoz Sempozyumu 2020", bugün yapılacak 10 oturumla devam edecek.

Tüm Güncel haberleri için tıklayın