AK Parti Sözcüsü Çelik'ten Kılıçdaroğlu'na sert çıkış: 'Demokrasi sorunu haline gelmiştir'

AK Parti Sözcüsü Çelik, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na ateş püskürdü. Çelik, Kılıçdaroğlu'nun Başkan Erdoğan hakkındaki sözlerine tepki göstererek, 'Demokrasi sorunu haline gelmiştir.' dedi.

AK Parti Sözcüsü Çelik'ten Kılıçdaroğlu'na sert çıkış: 'Demokrasi sorunu haline gelmiştir'

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Başkan Erdoğan için “Türkiye için Milli Güvenlik sorunudur,” sözlerine sert bir çıkış yaptı.

Çelik sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımında, "CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Sayın Cumhurbaşkanımız için “Türkiye için Milli Güvenlik sorunudur,” demiş. Yine Türkiye’nin hak ve menfaatlerine düşman olanların diliyle konuşmuş. Türkiye Cumhurbaşkanı’na karşı bu ifadeyi kullanan kişi bir “demokrasi sorunu” haline gelmiştir." ifadelerini kullandı.

TAVİZSİZ ŞEKİLDE YOLA DEVAM

Ömer Çelik, Başkan Erdoğan'ın tehditler karşısında tavizsiz bir şekilde yoluna devam ettiğini vurgulayarak, "Sn Cumhurbaşkanımız Türkiye’nin milli güvenliğinin korunması için en kararlı ve güçlü siyasetlere imza atmaktadır. Bunun için Türkiye düşmanlarının ortak hedefi haline gelmiştir. Tehditler karşısında Cumhurbaşkanımız tavizsiz bir şekilde yoluna devam etmektedir." sözlerini kaydetti.

Aynı zamanda Kılıçdaroğlu'nun, yabancı basını beslediğine dair kanıtlarını öne süren Çelik, şu ifadeleri kullandı:

"Kılıçdaroğlu’nun utanç verici şekilde Sn Cumhurbaşkanımız için “Türkiye için milli güvenlik sorunudur” dediği gün, yabancı bir yayında “Türkiye’nin sorunu Cumhurbaşkanının bizzat kendisidir” manşeti atıldı. Milli güvenliğimize düşman olanların hedefi Cumhurbaşkanımızdır."

"MİLLİ GÜVENLİĞE KARŞI OLANLARI SAVUNUYOR"

Kılıçdaroğlu'nun, objektif şekilde eleştiri yapmak yerine, Türkiye karşıtlarının ekmeğine yağ sürdüğünü dile getiren Çelik, "Kılıçdaroğlu milli güvenliğimiz hakkında fikir öne sürmüyor. Milli güvenlik siyasetimize karşı demokratik eleştiri getirmiyor. Milli güvenliğimize karşı olanların tezlerinin savunuculuğunu yapıyor. Suriye, Libya ve Doğu Akdeniz konularında Türkiye karşıtlarının tezini savunuyor." dedi ve ekledi:

"Bugün grup konuşmasında kendi milletvekilinin Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yaptığı hakareti savunmuştur. Türk siyasi tarihi açısından, milli güvenliğimize karşı olanların dilini ve tavrını benimsemek bakımından Kılıçdaroğlu’nun birinci sıraya yerleştiği açıktır."

"SÜREKLİ TÜRKİYE KARŞITLARININ YANINDA DURUYORLAR"

Ömer Çelik, CHP'nin terör örgütlerine karşı tavrını eleştirdi.  Milli güvenlik meselesinde CHP'nin tutarsız görüşler ortaya attığını vurgulayan Çelik, "Milli güvenliğimiz konusundaki çarpık tavırlarının en çarpıcı örneği Suriye’nin kuzeyinde PYD/PKK tarafından kurulmak istenen terör devleti konusundaki yaklaşımlarıdır. YPG/PYD/PKK için “YPG terör örgütü değil, vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşumdur” demişlerdi." ifadelerini kullandı.

Sürekli olarak Türkiye'nin karşısında bir tutum sergilendiğine dikkat çeken Çelik, şu sözlerle sitem etti:

“YPG, Türkiye’ye saldırmaz” diyerek terör devleti karşısında milli güvenliğimizi zaafa uğratmak istiyorlardı. Milli güvenlik siyaseti hakkında sürekli Türkiye karşıtlarının yanında duruyorlar. Türkiye kimle karşı karşıya gelse Türkiye’nin karşısındakini savunuyorlar."

"CUMHURBAŞKANIMIZA SALDIRMAK İÇİN GERÇEKLERİ ÇARPITIYOR"

Çelik; Kılıçdaroğlu'nun, yaptığı her konuşmada aslında açıklarını ortaya çıkardığını belirterek, "Kılıçdaroğlu en temel konularda bile hata yapmaya devam ediyor. Her konuşması demokrasi konusundaki cari açığını büyütüyor. Cumhurbaşkanımıza saldırmak için gerçekleri çarpıtıyor.

Türkiye’ye karşı yabancı devletlerin tezlerini savunmak için hemen sözcülüğe soyunuyor. “Bir ülkenin başka bir ülkenin ticaret gemisine çıkması için NATO’da işletildiği gibi bir sessizlik süreci kuralı yoktur” ilkesini bilmiyor. Karşımızdakilerin haksızlığını savunuyor." dedi.

"ALMANLARIN DİLİNDEN ANLATIYOR"

Ömer Çelik, Kılıçdaroğlu'nun Türkiye'nin yanında durmadığını şu sözlerle açıkladı:

"Gemimize dönük gayrı meşru müdahaleyi Almanların dilinden anlatıyor. Gemimize yapılan haksızlığı meşrulaştırmaya çalışıyor. Türkiye’nin tezlerini savunmak yerine Türkiye karşıtı tezlere sözcülük yapıyor. Şurası açıktır: Uluslararası hukuka göre bir ülkenin açık denizde seyreden ticaret gemisine o ülkenin açık rızası olmadan çıkılamaz!

Bu kural ülkemizin taraf olduğu 2005 Denizde Seyir Güvenliğine Karşı Yasadışı Eylemlerin Önlenmesi Hakkında Uluslararası Sözleşme Protokolü’nde açıkça zikredilmektedir.

4 saat uygulaması sadece bunu kabul ettiğini Uluslararası Denizcilik Örgütüne (IMO) bildiren ülkeler için geçerlidir. Türkiye’nin böyle bir bildirimi yoktur. Türkiye, Roseline A isimli ticari gemimize yasadışı çıkılmasından önce AB yetkililerine rızamız olmadığını yazılı olarak bildirdi. Söz konusu operasyonun uluslararası hukuka aykırı olduğu açıktır.

Durum böyle olmasına rağmen Kılıçdaroğlu Türkiye’nin tezlerini reddedip, gemimize hukuka aykırı şekilde çıkan odakların tezlerini savunuyor. İşte asıl bu zihniyet milli güvenlik sorunu üretmektedir."

Tüm Güncel haberleri için tıklayın